Bumin Gaffar Çıtanak

Sinema ve tiyatro oyuncusu Fikret Hakan'ın bir öykü yazarı olduğunu biliyor muydunuz?

Gerçek adının da Bumin Gaffar Çıtanak olduğunu?

1955-56 arasında, yirmi iki yaşındayken yazdığı öykülerin ne kadar usta işi olduğunu?

Daha bu yaşta toplumsal ve insansal açıdan şaşırtıcı ve göz kamaştırıcı biçimde trajik olanı yakalamayı bilmiş. Ve daha bu yaşta, altmışını geçmiş bir erkeğin korkularını, sıradan mahalle kadın ve erkeklerinin ilişkilerini, hayata bakışlarını en gerçekçi haliyle anlatabilmiş.

Yazdıktan kırk yıl sonra Telos yayınlarından 1997 şubatında çıkan 'Hamal'ın Uşakları' öykü kitabını çıkar çıkmaz alıp okuduğumda hayretler içinde kalmıştım. Oyuncu olarak tanıdığım Fikret Hakan, basbayağı usta bir öykücü olarak ve Bumin Gaffar adıyla duruyordu elimin altında.

Kuşağının, geleceği en parlak öykücülerinden biriymiş. Türkçeyi en iyi yazan "30 kuşağı"nın yirmili yaşları.

Ama, öne geçen tiyatro tutkusu nedeniyle bırakmış yazmayı ve Bumin Gaffar Çıtanak'ı öldürüp Fikret Hakan'ı yaratmış. 

Bir sürü tiyatro oyununda ve sinema filminde başrol oynamış, bir dolu ödül almış.

Google'a baktım yazıma başlamadan önce. Fikret Hakan'ın hayatının anlatıldığı sayfalarda bir satır bile yok öykücülüğünden. Bir de Bumin Gaffar diye bakayım dedim, sonuç aynı. Öykü kitabının adı olan Hamal'ın Uşakları diye yazdım, sadece kitap satış sitelerinde yer aldığını gördüm.

Ne kadar değersiz, ülkemizde yazı çizi işi. Popüler ve ticari yazmadıktan sonra adın geçmiyor, esamen okunmuyor. Ama oyuncuysan, daha kolay tüketilen bir ürünün içinde yer alıyorsan her yerde varsın. Edebi değeri olan şeyleri yazmak için çabalamak faydasız.

Biz de boşu boşuna yazıp çizip uğraşıyoruz gibi geliyor bazen. Umutsuzluğa kapılıyorum kısa bir süreliğine de olsa.

Ben aslında onun öykülerinden bahsedecektim burada biraz. Google araştırmamda çıkan sonuç canımı sıktı. "Boşver" dedim. Merak eden olursa alsın okusun. Yazmaya elim varmadı anlayacağınız.

Onun, "Üç Kişiye Bir Sır", "Karanlıkta Giden Kadınlar", "Dolamayan Boşluklara Tutku", "Kahırlı Kahverengi", "Yitik Bir Şey" gibi etkileyici öykülerinin kısa pasajlarını, "Geceler Uyumak İçindir" gibi vurucu cümlelerini anlatmaya gücüm kalmadı.