Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '13

 
Kategori
Siyaset
 

Bunlar mı solcu?.. Hadi canım sende..

Bunlar mı solcu?.. Hadi canım sende..
 

Solcuyum demekle solcu olunmuyor..


Türkiye halklarının yaklaşık 30 yıldır devam eden bir PKK sorunu var.  1999 yılına kadar Bekaa’dan idare edilen ve o zamanki Milli İradenin veTSK’nın kararlı mücadelesi sonucu Bekaa’yı terk etmek zorunda kalan PKK’nın,  elebaşı Abdullah Öcalan’ında yakalanması ve Türk Hükümetine teslim edilmesiyle belli bir müddet inine çekildiğini görüyoruz.   

2003-2004 ten sonra kendisini  “ Kürt Halkının meşru temsilcisi ve Kürt halkının özerkliğini gerçekleştirilecek yegane güç”  olarak gören PKK,  ülkemizdeki legal örgütü BDP’yi de arkasına alarak terör eylemlerini hızlandırmış ve bu 2012’ye kadar sürmüştür. 

Son bir yıldır AKP’nin “Açılım Paketi” ve “Demokratikleşme” bahanesi ile Öcalan-Tayyip Erdoğan görüşmeleri  ve pazarlıkları sonucu  ülkemizde herhangi bir önemli çatışmanın meydana gelmemesi,  özellikle “Şehit Haberlerinin” kesilmesi  bu açılım paketine “meşruluk  kazandırmış “ gibi gösterilmeye çalışılmıştır belli çevrelerce. 

Bu durumu “Kürt Siyasal Hareketi’nin” “başarısı” olarak görenler vardır.

AKP'nin attığı “demokratik adımları” yere göğe sığdıramayanlar tarafından AKP’nin “ ne kadar demokratik, özgürlükçü ve Kürt Sorunu’nu tamamen sona erdirecek” bir parti ve “Türkiye’nin şansı” bir hükümet olarak pompallayanlar vardır.

PKK olayının ardındaki gerçekleri halkın gözünden (tabiki yandaş Medyanında büyük katkısı ile ) gizleyenler vardır..

Açıktan ABD’nin gelip olaya el koymasını ve yeni bir Manda’cılık anlayışını savunanlar vardır.

2003  Bir Mart Tezkeresinin reddedilmesini büyük bir talihsizlik olarak görenler vardır.

Irak’ta ABD’li askerler tarafından gerçekleştirilen  müslüman katliamı ve tecavüzlere rağmen “Kahraman ABD askerlerinin Irak’tan sağ salim çıkması için duacıyız” diyen bir başbakan vardır.

Ve tabi ki tüm bu Tiyatro’ya karşı çıkanlar da vardır.

İşin bir diğer acı tarafı da Türkiye’deki her türlü Anti Demokratik ve Faşizan uygulamanın sanki PKK’nın taleplerinin kabul edilmesi ve bölgede Amerikan çıkarlarının gerçekleşmesi ile birlikte son bulacağının kitlelere kabul ettirilmeye çalışılmasıdır.

Sanki  bu ülkenin hiç ekonomik sorunu yok (Borç 750 milyar dolar olmuş, acil ödenmesi gereken 165 milyar dolar) ,

Sanki bu ülkenin özgürlükler sorunu yok,(ülkenin başbakanı kaç çocuk doğurmaktan, nasıl doğurulacağına, kindar ve dindar bir nesil yetiştirmekten Üniversitelerin nasıl yönetilmesine kadar her şeye karışıyor, belirleyici olmak istiyor.)

Sanki bu ülkede  soygun, talan, rant ve yandaşları, kerimeleri, zadeleri, zengin etme düzeni yok (Adamlar artık açıktan ve gerekirse kanun çıkararak soygun düzenlerini devam ettiriyorlar, Sayıştay’ı devreden çıkarıyorlar)

Sanki bu ülke polis devleti olmamış (12 Kişi gözünü kaybetti, polis müdahelesi ile, altı kişi öldü. ODTÜ’den sırf Başbakan’ın yakını bir AVM sahibine kıyak olsun diye yapılacak yol için 3500 ağaç kesildi bir gece korsanca ve polis yardımı ile.)

(“Günümüzde Liberalizm yanlısı gibi görünüp,bırakınız sınıf temelli örgütlenmeyi, sosyal devletten dahi vazgeçerek, sol, solcu hatta sosyal demokrat  olduklarını söyleyenler vardır. Özgürlük ve demokrasi kavramlarını, girişim hakkı ve “sözleşme hürriyeti” ile “etnik ve dini kimliklere saygı” noktasına indirgeyen yeni bir sol. Ekonomiye“ideolojik” bakmamak lazım diyen bir “sol”. Emeğin haklarına değil, sermayenin küresel ölçekli çıkarlarına duyarlı bir sol… "Sağ gibi bir sol..”)(Alıntı; Ahmet Müfit.. Oda TV..)

İşte bu Sağdaki “solcuların” karşısında tabiki Sosyalistliğin’de, Devrimciliğinde, Kürt Halkı’nın çıkarlarını savunmanında en temel kuralının birleşmek ve ABD Emperyalizmine karşı koymak olduğunu savunan ve ülkenin birlik ve bağımsızlığı için mücadele edenlerde olacaktır ve vardır.

Bunu 29 Ekimde Ankara ve İzmir’inde aralarında bulunduğu  60 il’de gördük... 

“Kürt Siyasal Hareketi’nin” önderliği olduklarını iddia eden “Kürt İleri gelenlerinden” , Barzani ve Kürt asıllı Cumhurbaşkanı’nın Başbakanı olan Maliki ile birlikte BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ta şu anda ABD’de.. Takip etmedim belki de gelmişlerdir.  Ne için ABD’ye gitti bunlar?.

Bu soruyu sorması gerekenler ilk önce Devrimciler ve Kürt-Türk Kardeşliğini ve ülke bütünlüğünde beraberce mücadele etmeleri gerektiğini savunanlar değil mi?. Onlar var zaten yıllardır. Bu devrimcileri  29 Ekim’de meydanları dolduranlara bakarsak görebiliriz.

Madalyonun bir de diğer tarafı var.

Kendisini solcu, sosyalist sanan hatta yukarda bahsettiğim BDP veya ABD’den icazet almak için sıraya girip randevu bekleyen  “Kürt Önderlerini” ve bu önderlerin arkasında saf tutan güya solcu, entel, liboş, satılmış takımını “sol ya da sosyalist” cenahta görüp, körü körüne savunanlar var..

İşte lafım onlara...

Kardeşim sen Türkiye Cumhuriyetinin birliğini ve bütünlüğünü savunuyormusun?.

Demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren, ülkelerin iç işlerine saygılı ve komşularının toprak bütünlüğünü savunan bir devrimcinin veya sosyalistin ABD Emperyalizmi ile ne gibi bir çıkar ilişkisi olur ki Obama’nın kapısını su yolu yapar.

Hiç Sosyalist bir hareket veya insan, yıkmak istediği ABD Emperyalizmi ile aynı safta olurmu.?.  

Hiç mi Lenin okumadın?.

ABD’nin BOP Planı çerçevesinde gerçekleştirmek istediği ve açıkça ilan ettiği BOP haritasından haberin yok mu?.

Coondaliza Rise’nin 2002’de “Biz Orta Doğuda 24 ülkenin haritasını değiştireceğiz” dediğinden haberin yok mu?. Ya da Morton Abromowitz’in ta 1998’de “Biz önümüzdeki dönemde Erbakan’ın yerine Gül-Erdoğan ikilisini hazırlıyoruz” dediğindende mi haberin yok?.  

Senin Kürt Halkı için düşündüklerini bakalım Kürt Halkı kendisi için düşünüyormu?.

AKP’ye yakınlığıyla bilinen bir araştırma kuruluşunun daha geçen ay yaptırdığı bir araştırmada; BDP’ye oy verenlerin %’de 37’si ve Kürt halkının yüzde 70’i bölünmeye karşı olduklarını açıklamadılar mı?. 

Kürt halkı istemiyor, Türk Halkı istemiyor ve sen hala kalkıp Obama’nın  randevu vermek için kapısında beklettiği birkaç Eşbaşkan artığının peşinden gidenleri Sosyalist diye bu millete yutturmaya çalışıyorsun. Üstelik bunu “Sosyalist” olduğun için yaptığını iddia ediyorsun. SOLCUYMUŞSUN.. HADİ CANIM SEN DE.. 

Saygılar..

07.11.2013

Saat: 20.30

 
Toplam blog
: 243
: 760
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

1957 Kars doğumluyum. Emekliyim. Gazi Üniversitesi İİBF İşletme bölümü ön lisans mezunuyum. Yazı ..