Bunları, biliyor muydunuz ? (8)

& Internet dünyamızda, evlere giren Internet sayısının, %18 lere vardığını, blogcuların da bu yüzden, MB’u keşfederek sayısını çoğalttığını,

& MB. İdaremizin, yarattığı yeniliklerle baş döndürücü güzelliklere imza atacağını, editörleri değiştirmeden önce, kafaları değiştireceklerini, biz kullarının, aklından geçenleri oralardan okuyup, aradan resmiyeti kaldırarak, yakınlaşacaklarını, bloğumuzun güzelleşmesi şerefine aşağıdaki uzun nesri de, beğeninize sunduğumuzu;

& “Bir elinde ayna / Umurunda değildi dünya/ İşler değişti şimdi / Öyle değil mi ya?/ Bir eli balda / Bir eli yağda / Affetsin bizi Allah / Günah yazmaz inşallah / İster yaz, ister yazma! / Diyorsak ara sıra / Durup durup da / Kafamıza kakma /

& Şimdiki nesil, öyle mi ya?! / Oynar mı oyuncaklarla / Bir kutu, bir camdan kafa / Aslan Mehmet / Sen bu yola devam et / Bi tık tık / Bi şık şık / Ay, uçtu uçtu / Ne uçtu kız? / Deve uçtu! / Deve uçmaaaaz / Ya ne uçtu?/ Ekrandan yazılar uçtu / Deme! / Anlaşıldı, kabahat Rem de / Remzi de mi?/ Ne Remzi’si be / saç tarağına benzeyen / Hani, dişleri inceden / Ne kutuymuş be!

& Bir başka evden / Ses ve çizgiler: Ay, attan düşer gibi / N’oldu kız?’/ Net’den düştüm vallahi / Yalandır billahi / Sevgilisi ekrandadır / Atar bizlere kıtır / Ehhh! İlahi! / Ay kızlar, ah kızlar / uçtu vallahi yazılar / Vah vah, işim bitik şimdi / Bloglarım da gitti/ Ay kız, son cümlem ne idi? / Denizden çıkan, koşar internete / Elinde mayosu / Oturur, ıslaktır poposu / Yaptı deniz banyosu / Yaz, Milliyet nokta kom tere / Kurum kurum kurulmalar / sulu sulu yorumlar/ Ah elinde mayosu / İnanmıyor musunuz yahu / Yaptık deniz banyosu …

& Ne vakittir şu PC çıktı, çıkalı / Ben de onun yalancısıyım/ İşlerin de suyu çıktı / Bir elinde sigarası / Bir elinde klavyesi/ Masasında nest kafesi / Baktın ki yağmur yağası / İçeri gir kör olası?! / Diye bağırır anası/ Kızar evin delikanlısı/ Meğersem evin oğlanı / Yağmurdan kaçarken / PC.ye tutulmuş / O yüzden, değilmiş oralı / Anası öyle bağırmış / Dersleri güme gitmiş / Internet’ten inmemiş / Kapıda bekler haspası / Onları paklar, internet odası.

& Matematik, fizik kimya / Oh ne ala ne ala / Hepsi de mafiş! / Sporla hal ve gidiş / Temizlikte fırçalanan diş / Pek ala, pek ala/ Böyle karne eksik olsun / Saçlar başlar yolunsun / İlla ki internet internet / Akşama baban gelir elbet! / Sen otur da anana dua et! / Ha bereket ha bereket/

& Esasında / Evin anası dertli / Seyredermiş dizileri / Şu televizyon dedikleri / Esir etti herkesi / Ah Makedonya Makedonya / Yüzünüze bakamıyom ya / Elveda elveda/ Kızanlar, kızancıklarım , kızçelerim / O ne süzgün bakışlar üle!/ Yandım bittim eridim büle/ O kaytan bıyıklının neydi adı?/ Ha , Namık idi / Sütçü Ramizin yeğeni / Süüler herkese ki / Namik geldi / Namiiiiikk geldi! / Şimdi o “Namik’ler’ nerde? / Uçtu uçtu kuş uçtu. / Dağın tepesine kondu / Dağ n’oldu? / Ananın örekesi oldu / Sorulur mu? Namik askere gitti, / Alır gelir teskere / Belki devam eder seneye / Yaktılar bizi bre! / Dizilere yüz vere vere / Döndük şebeğe / Enine nanay / Dikine nanay / Şinanay yavrum şinanay !

& İnternernetler, gazeteler/ Zaman zaman TV’ler / Cinsellikleri de işler / Lingo lingo şişeler / Alan satan memnunsa birader / Bize b.k yemek düşer / Karşı tarafı alâkadar eder / Ko nereye giderse gitsin / Ko, ne hali varsa görsün / İstenmişse senden yardım / Kendini Marshall yardımcısı mı sandın ? / Heyamola heyamola / Enayiliğine doyma

& İnternette b.k’ mu va? / Açın bakın televizyona / Çıkacak şimdi ekrana / Varsa, yoksa bunlarda / Süzme gözlü Dilara/ Gübecikler atacak / O şıkıdım Dilruba / İlem, sümüklü Züleyha/ Harikalar yaratacak / Dünya, bu düzende kurulu / Dibi delik dünya bu! / Hadi yürü / Ense traşını görelim / Ağzını yıka / Dişini fırçala / Çamur atma / Her sakallıyı / Baban sanma / Müslüman mahallesinde / Salyangoz satma / Hop dedik, kendimiz dinledik.

& Bir tek biziz dönmeyen / Diye diye hallardayız / Eğer sıkıldıysanız / Batsın dünya derseniz / İşte, derim büle büle/ Sıkılmayın kızancıklarım / Bakarsınız olmuyor üle / Yaparsınız işte büle büle / Bu dünyadan inersiniz / Niye dert edinirsiniz?/ Durdurun dünyayı / Durmaz ise eğer ki / El frenini çekersiniz.”

& İnsanın hangi saatlerde sekse en yatkın olduğu konusunu, ulusal bir kanaldan alan ve soyadı Hacıoğlu olan Murat Bey’in, “seks için en makul saatin 06.00’ dır dediğini, manşete de dekolteli bir kadını oturttuğunu,

& Hacıoğlu Murat Bey, bloğunu yazarken sivri seks lâflarını işaretle “ Bunlar bana ait değil, diye de not düşme gereğini duyduğunu,

& “Konu netameli olmasa, yazacak çok şey var daha” dediğini,

& İbrahim Pekbay’ın blogda bir zamanlar “ blog yazarlarının, genelde kimlikleri açıktır. Sizin de kimliğinizi, açık seçik bilmemiz gereklidir. Bu yüzden size sıcak bakamam” diyerek 2007 yılında bir başkasına böyle cevap verdiğini,

& İstatistikçilerin tespit edemeyeceği tek rakamın, blogculardan kaçta kaçının, halen memur olarak da çalıştığı tesbitidir dediğimizi, kanunen memurların, getirisi olsun olmasın, başka bir iş’le meşgul olmalarının, yasaklandığını,

& Ancak ihbar yolu ile bu memur-yazar’ların açığa çıkarak belli olabileceklerini,

BİLİYOR

MUYDUNUZ?