Bunları Öğrenen Cahillikten Kurtuluyor! (2)

Bir timsahı etkisiz hale getirmek için ne kullanılabilir?..

Boyu 2 metreye kadar olan timsahlar karşısında, sıradan bir koli bandıyla paçayı kurtarabilirsiniz... Ee tabii ki çenesini bantlamayı becerebilirseniz... Timsahların çenelerini kapatan kasların aşağı doğru olan kuvveti, uçurumdan düşen bir kamyonunkine eşittir... Lâkin, timsahın çenesini açan, yâni yukarı doğru olan kasların kuvveti öyle zayıftır ki, tek elinizle dahi timsahın ağzını kapalı tutabilirsiniz.


İnsanın kaç duyusu vardır?..

En az 9'dur... Hepimizce bilinen 5 duyu, yâni görme, işitme, tat alma, koku alma ve dokunma duyuları ilk olarak Aristoteles tarafından sıralanmıştır. Lâkin üzerinde genellikle uzlaşılan 4 duyumuz daha vardır...

Isı duyusu: Derimizde ısıyı ya da ısının yokluğunu hissetmemizi sağlar...

Denge duyusu: İç kulaktaki sıvı içeren boşluklar tarafından yönlendirilir...

Ağrı duyusu: Deride, eklemlerde ve organlarda hissedilen acının algılanmasıdır. Tuhaf bir şekilde bu duyu beyni kapsamaz; beyinde hiç acı reseptörü yoktur. Baş ağrıları göründüğünün aksine beynin içerisinden gelmez...

İçalgı, yâni beden farkındalığı: Bu duyu, vücudumuzdaki bileşenleri görmediğimizde ya da hissetmediğimizde bunların nerede olduğunu bilinçaltında bilmemizi sağlar.


Bukalemunlar niçin renk değiştirirler?..

Bulundukları ortama uyum sağlamak için mi?.. Yanlıış!.. Bunu hiç yapmamışlardır. Bukalemunlar değişik duygusal haller sonucunda renk değiştirirler. Korktuklarında ya da başka bir bukalemunu alt ettiklerinde bunu yaparlar.


Bir kediyi aşağı atmak için en uygun kat binanın kaçıncı katı olabilir?..

Yedinci kattan yüksek olan herhangi bir kat... Yedinci kattan alçak olduktan sonra ne kadar yüksekten düştüğü, oksijeni yettiği sürece kedi için farketmez. Kedilerin de birçok küçük hayvan gibi ölüme yol açmayan ulaşılabilecek son hızları vardır. Bu saatte 100 kilometre civarıdır. Gevşediklerinde yönlerini bulup yayılır ve paraşütle süzülen bir sincap gibi toprağa inerler. 30'uncu kattan ve daha yükseğinden düşüp de zarar görmemiş kedilerle ilgili kayıtlar vardır. Bir kedinin 46'ncı kattan düşerek hayatta kaldığı bilinmekte.


Su kaybettiğimizde ne içmemeliyiz?..

Alkollü içecek, meşrubat, süt, çay ve kahve içilebilir. Aslında herhangi bir sıvı su kaybını gidermeye yardımcı olur. Su dışındaki sıvıların susattığına dair tuhaf inanışın hiçbir bilimsel dayanağı yoktur.


Amerika, ismini nereden almıştır?..

İtalyan tüccar ve haritacı Amerigo Vespucci'den değil, Galli ve zengin bir Bristol tüccarı Richard Ameryk'ten almıştır. Ameryk, John Cabot'un ikinci transatlantik yolculuğundaki baş sermayedardı. Cabot 1484 yılında Cenova'dan Londra'ya gitti ve Kral 7. Henry'den batıdaki bilinmeyen toprakları araştırma izni aldı. Cabot küçük gemisi Matthew ile Mayıs 1497'de Labrador'a ulaştı ve Amerika'ya ayak basan ilk Avrupalı oldu. Vespucci'den iki sene erken davranmıştı. Vespucci ise 1500-1502 yılları arasında Güney Amerika kıyısını keşfedip buranın haritasını çıkartmıştır. Vespucci Kuzey Amerika'ya hiç varamadı!


Yeryüzündeki oksijenin çoğunu üreten şey nedir?..

Su yosunlarıdır... Su yosunları fotosentezin atık maddesi olarak oksijen açığa çıkarırlar. Çıkardıkları net oksijen miktarı, diğer tüm ağaçların ve kara bitkilerinin beraber çıkardıklarından daha fazladır.


Şampanyayı kim icat etmiştir?..

Hayır, Fransızlar değil!.. Şampanya bir İngiliz icadıdır. Zencefilli biraya aşina olan herkesin bileceği gibi mayalanma doğal olarak köpük yaratır. Asıl problem daima bu köpüğü kontrol altına almak olmuştur. İngilizler 16. yüzyılda Champagne'dan fıçılarda ham ve asitsiz şarap ithal edip bu şarapların mayalanmaya başlaması için şeker ve melas ilave ederek köpüklü şarap yaptılar. Kraliyet Akademisi'nin kayıtlarının gösterdiği gibi şu anda methode champenoise olarak bilinen yöntem ilk olarak 1662'de İngiltere'de kayda geçirildi; Fransızlar buna ustalık ve pazarlama yeteneği kattılar.


Su ne renktir?..

Suyun rengi yoktur, şeffaf ya da saydamdır; denizin mavi görünmesinin sebebi gökyüzünün yansımasıdır demeyin sakın, yanlış!.. Su aslında mavidir. Son derece soluk bir tondur fakat mavidir. Bunu kardaki derin bir deliğe ya da donmuş bir şelalenin kalın buzlarına baktığınızda görebilirsiniz. Çok derin ve çok büyük beyaz bir havuzu su ile doldurup içerisine baktığınızda da su yine mavi görünecektir.


Dünyanın yuvarlak olduğunu ilk keşfeden kimdir?..

Bu keşfi ilk yapan arılardır... Bal arıları, en iyi bal özünün nerede olduğunu birbirlerine anlatmak için güneşi referans noktası alan karmaşık bir dil geliştirmişlerdir. Şaşırtıcı bir şekilde bunu bulutlu havalarda da, geceleri de, dünyanın diğer tarafında olan güneşin pozisyonunu hesaplayarak yapabiliyorlar. Bu da onların, bizden birbuçuk milyon kat daha küçük beyne sahip olmalarına rağmen bilgiyi öğrenip saklayabildikleri anlamına geliyor.


Televizyon sağlığı nasıl kötü etkiler?..

Çok yakın mesafeden seyredildiğinde değil!.. 1960'ların sonuna kadar katot ışın tüplerinin kullanıldığı Tv cihazları düşük seviyede ultraviyole radyasyon yayardı ve 2 metreden daha yakın Tv seyretmemek tavsiye edilirdi. Yaklaşık 40 yıl önce "Sağlık ve Güvenlik için Radyasyon Kontrolü Sözleşmesi" üreticilerin katot ışını tüpleri için kurşunlanmış cam kullanmalarını zorunlu kıldı. Böylece Tv tümüyle güvenli hale getirilmiş oldu. Televizyonun asıl zararı yarattığı tembel hayat tarzından kaynaklanmaktadır. Son yıllarda çocuklardaki obezite oranının arttığı ve bunun da Tv seyretmekle doğrudan ilgili olduğu araştırmalarda ortaya çıkmıştır.


Beynimizin ne kadarını kullanırız?..

Yüzde yüzünü... Ya da yüzde üçünü... Genellikle beynimizin yüzde 10'unu kullandığımız söylenir ve bu da geri kalan yüzde 90'ı da kullanabilsek ne olacağı tartışmasına sebebiyet verir. Aslında insan beyninin tamamı ara sıra da olsa kullanılır. Diğer yandan, beyin hücrelerindeki nöronların yüzde üçünden fazlasını aynı anda çalıştırmamak gerektiği şeklinde bir uyarı da yayınlanmıştır. Aksi halde beyin, kullanılan her bir nöronu düzeltmek için karşılayabileceğinden çok daha büyük bir enerjiye ihtiyaç duymakta.


Günde kaç saat uyumak gerekir?..

Günde 8 saat uyumak tabii ki çok tehlikelidir. Günde 8 saat ve daha üzeri uyuyan yetişkinler, günde 6-7 saat uyuyanlara nazaran daha genç yaşta ölmektedirler. Bu arada, trafikte meydana gelen kazaların önemli bir kısmı sürücülerin uyumasından kaynaklanmaktadır. Bunu önlemenin en iyi yolu saçınızdan bir tutamını sun-roof'a sıkıştırmaktır. Bir diğer yöntem ise elma yemektir. Bu, sindirimi uyararak azar azar enerji yayılımını sağlar ve kısa süreli bir etkisi olan kahve çarpmasından daha etkili olur.


İskoçya, İskoç eteği, gayda, İskoç sakatat yahnisi (haggis), yulaf lapası, viski ve ekose kumaş hakkında ilginç olan şey nedir?..

Bunların hiçbiri İskoç değildir. İskoçya'nın adı Scoti'den geliyor. Scoti, Romalılar'ın Kaledonya olarak adlandırdıkları yere 5. ya da 6. yüzyılda gelen İrlandalı bir Kelt kabilesidir. İskoç eteğini İrlandalılar bulmuştur, gayda daha eskidir, muhtemelen Orta Asya'da icat edilmiştir. Gayda'yı Britanya'ya kuvvetle ihtimal Romalılar getirmiştir. İskoç sakatat yahnisi haggis ise eski bir Yunan bağırsak dolmasıydı. M.Ö. 423'te Aristophanes'in Bulutlar adlı eserinde bu yemeğin bahsi geçer. Yulaf lapası Orta Avrupa ve İskandinavya'da Neolitik döneme ait 5.000 yıllık bataklık cesetlerinin midesinde bulundu. Viski eski Çin'den geldi. İskoçya'dan evvel İrlanda'ya gelen viski, ilk olarak keşişler tarafından damıtıldı. Her klanın kendi ekosesine sahip olduğu sistem ise 19. yüzyıl başına dayanan koca bir yalandır.