Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '07

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Bunu ben de yaşadım...

Bunu ben de yaşadım...
 

Gül'ün içinden'in "Oğlum Evlenmek İstiyor" yazısını okurken bugün, beynimde birden havai fişek gibi patlayan bir anımı hatırladım. 32 yıl önce ben de aileme bu filmi izletmiştim... Doğrusu hatırlamıyorum, zaten komik olan taraf da şahsıma edilen direk bir teklif yoktu.

32 yıl önce, öyle her köşe başında anaokullarının bulunadığı zamanlarda gittiğim okulda tanıştığım, hatta belkide ilk erkek olarak tanıdığım arkadaşımla cinsiyet ayrımızı bir türlü yapamamış olmanın verdiği sersemlikle, sürekli kavga ederdik. Onun oynadığı oyuncaklarla oynamak istiyor, yetmiyormuş gibi ayakta çiş yapmamamın nedenini anlamıyordum. Oyuncaklarını benimle paylaşmaması, benim okula erkelerin oynayacağı her türden oyuncaklar götürme eğlemleri ile devam etsede, bir şekilde kendisi ile iyi ilişkiler içine girerek arkadaş olduğumuz zaman oyuncaklarımızla ortak oynayıp, çok daha az kavga ederek oyunlarımıza devam ettik.

Yıllar sonra annemden öğrendiğim replik, Gül'ün içinden'in yazdıklarına çok benziyordu. Arkadaşım ile annesinin arasında geçen replik;

- Anne ben Elif ile evlenmek istiyorum...

- Ama siz daha çok küçüksünüz, nasıl yemek yer, çamaşırlarınız yıkarsınız?

- Elif'i bize alırız sen bize yemek yaparsın, biz de oyun oynarız...

Anladım ki evlenme sendromu erkeklerde dört yaşlarında başlıyor, biz de o yaşlara idik... Ama farkımız sadece oyun oynamaktı, öpüşmenin, aşkın adını ya tam koymamış, ya da çağımızın gereği telaffuzunda zorlanıyorduk. Çünkü biz şimdikiler gibi erken büyümüyorduk...

Fakat bu hadise, açıkca ortay koyuyor ki; mutlu evlilerde büyüyen çocukların evliliği böylesine küçük yaşlarda düşünbildiği... Evlilik onlar için aynı evi paylaşmak, cinsellik sadece öpüşmek, bizim içinse oyun oynamakdı... Ne harika bir dünya. Çünkü evlerinde mutlu olarak yaşayan ve evli olduklarını söyleyen bir kadın ve bir erkek var !!! Onların saf, daha kirlenmemiş dünyasında karşı cinsleri ile olmak; içlerinde taşıdıkları ve daha anlam veremdikleri arı duyguların, önlerinde duran sorunsuz evlilikler olduğunu düşünmesi kadar doğal ne olabilir ki?

Son olarak nacizane bir görüşümü paylaşacak olursam; hiç evlenmedim, çocuk da doğurmadım. (Zaten kirlenmiş bu dünyaya da çocuk doğurmak istemiyorum) Sürekli kavga eden, atışan, üstüne üstlük eve gelmeyen babalardan oluşmuş ailerede çocuk büyütmektense, çiftlerin boşanıp, uygun bir dil ile bunu minik afacanlara anlatmak daha mantıklı ve sağlıklı geliyor bana.

Mutlu çocukluk geçiren gençlerle yani bir dünyaya...

 
Toplam blog
: 17
: 531
Kayıt tarihi
: 20.10.06
 
 

Yazı yazmayı yaptığım işten çok daha fazla seviyorum. Lakin; bana para kazandıran işe, yazmaktan faz..