Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '13

 
Kategori
Siyaset
 

Bunu yapmayın işte! Okumuş düşman yetiştirmeyin bu ülkeye!...

Bunu yapmayın işte! Okumuş düşman yetiştirmeyin bu ülkeye!...
 

Bunu yapmayın işte! Okumuş düşman yetiştirmeyin bu ülkeye!...


Diyarbakır'da, Dicle Üniversite'sinde, meydana gelen olaylar, hepinizin malumudur herhalde... Hizbullahçı öğrencilerle PKK yandaşı olanların ortalığı savaş alanına çevirdiğini de... Ve polisin, özellikle PKK yandaşı öğrencilere çok sert biçimde müdahale ettiğini yazılı ve görsel basından takip etmişsinizdir yeterince.

Bunu yapmayın işte! Okumuş düşman yetiştirmeyin bu ülkeye!...

1978'de bölgede sıkıyönetim ilanıyla başlayıp 2002 yılında Olağanüstü hal uygulamasının kaldırılmasına kadar geçen 24 yılda ve sonraki 11 yıl boyunca da, yani son 35 yıldır, yani neredeyse iki kuşaktır, normal gün yüzü görmeyen, bu talihsiz dönemin, fırtına çocukları, zaten devlete, sisteme, ülkeye haddinden fazla tepkililer... Bir de onların üniversitelerde okuyan arkadaşlarına böyle davranırsanız; nasıl çıkarız biz bu işin içinden acaba? Bir fikri olan var mı?

Devlet, bir yandan, eli kana bulaşmış, bulaşmamış, askere, polise silah sıkmış, sıkmamış binlerce PKK'lı teröristi affetmek, dağdan indirmek, topluma yeniden kazandırabilmek için, bildiği her yolu denerken; henüz suç işlememiş, ancak PKK'ya sempati duyan üniversite öğrencilerine de böyle davranmaya devam ederse, tam da PKK'nın amaçlarına hizmet etmiş olur; hiç farkında olmadan aslında.

Her nasıl düşünürse düşünsün, bir ülkenin üniversite öğrencisi, o ülkenin, geleceğe en yakın yanı, yaşanacak aydınlık günlerinin en yetenekli mimarıdır; hiç şüphesiz.

Benim PKK ve yandaşlarıyla ilgili düşüncelerimi merak edenler, geçmiş yazılarıma bakabilirler. Bugüne kadar, Apo ve PKK hakkında yazabileceğim, yayınlabileceğine inandığım, en sert yazıları yazdım.

Ancak, konu üniversite öğrencileri olunca, daha akılcı, daha sağlıklı, daha soğukkanlı yaklaşımlar getirmek gerekir bence; bu meseleye...

Bir ülke, ne olursa olsun, ne düşünürlerse düşünsünler, öğrencilerini, hele de üniversite öğrencilerini kaybetmemeli... Söz konusu ülkenin adı: Türkiye olunca, çok daha önemli bir hale gelir bu durum; tabi ki...

Devlet, sistem, halk, tek tek bireyler, bu çocukları neden ve nasıl bu hale getirdiğimizi, onları nasıl yaniden kazanacağımızı düşünüp, sorgulamalı... İster eleştirel, ister yapıcı bakış açılarıyla yaklaşılsın konuya; ama kesinlikle herkes, o öğrencileri nasıl kazanacağımıza, bundan sonra çok daha fazla kafa yorsun lütfen! Yoksa, onlar da, PKK'nın okumuş müridlerine dönüşürler. Tıpkı, Apo'nun evini türbeye çevirmiş, bastığı her yere, adım attığı her toprak parçasına yüzünü, gözünü süren, bölgede yaşayan binlerce PKK sempatizanı gibi...

Bunu yapmayın işte! Okumuş düşman yetiştirmeyin bu ülkeye!... 

Kolay olan: " Bunlar da PKK'lı işte! " diyerek onları yaftalamak... Gelin... Biz, zor; ama doğru olanı yapalım hep birlikte. Bu güzel ülkeye, bu kutsal vatana, okumuş düşman yetiştirmeyelim lütfen!; elbirliğiyle...

Çünkü bugün bu ülkenin sağduyuya her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı var. Umalım ki, bu ülkede her zaman aklı selim olanlar kazansın; sonsuzluğa kurşun sıkanlar değil...

Bunu sağlamak, çok mu zor? Bence hiç de değil...

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..