Bunun adı GERÇEK SEVGİ olmalı

Küreselleşen modern iletişim çağında materyalist/-maddeci tüketim ve performans/-güç odaklı, ben senden güç-lüyüm, ben doğru-yum, ben - ben zihniyeti taşıyan egoist; dinleme sabrı ve saygısı gösteremeyen, eleştiriye tahammül edemeyen; eleştirirken nesnel olamayıp kişilik değerlerine saldıran, bencil, hoşgörü süz ve saygı sız ve şımarık bir toplum oldu insanlık. Güven veremeyen güven duyamayan bir toplum.

Bugün, "seni seviyorum" der, yarın eften püften nedenlerden "artık sevmiyorum" diyebilecek kadar gaddar olabiliyor insanoğlu. Sevmek o kadar ucuz mu, değer siz mi?. Gerçekten sevdiğinden emin isen veya bir kez ağzından çıkmış ise verdiğin sözün arkasında durmalısın. Güven vermek senin iradenin, sağduyunun ve usunun gücünü gösterir.

Güzel - yakışıklı - varlıklı isen - kariyerin/-etiketin varsa severim seni. Özveri - empati bekleme benden...

........

"Kayıtsız şartsız sevmek" bu olmalı. Martyn ve Michell gibi insanlar henüz tükenmemiş demekki.

Martyn Compton ile Michelle Clifford, 2006 senesinin ocak ayında bir pubda tanışıyorlar.. 22 yaşındaki Martyn 6 ay sonra askerlik görevi için Afganistan'a birliğine dönüyor. Kesin dönüş sonrası için evlenme planları hayal ediyorlar.






Martyn Compton ve Michelle Clifford


Gidişinden beş ay sonra; Afganistan savaşında Taliban'ın adamlarıyla bombalı sokak çatışmasında iki askerin öldüğü, Martyn'in ağır yaralı olduğu ile ilgili acı haber, öğretmen olan kız arkadaşı Michelle'le de ulaşıyor. Yüzde 70 korkunç derecede ağır yanık yaraları, dizinden aldığı kurşun yarası, kolunun kırıldığı çatışmada hayatta kalan Martyn İngiltere'ye getiriliyor.

İngiltere Prensi William' in asker arkadaşı, dostu olan Martyn tedavi için sayısız ameliyatlar geçiriyor. Başı ve bedeni sargılar içinde üç ay komada yatıyor. Ağırlığının üç misline varan şişkin bedeni; burnu, kulakları ve gözkapaklarına kadar yanarak yok olan harap olmuş bir insan, onlarca tıbbi ameliyat ve rehabilitasyon yöntemlerine dayanıyor ve bedensel sağlığına kavuşuyor. Ancak eski görünümüne kavuşamıyor. Sayısız psikojik terapilerle ruhsal sağlığına kavuşma çabalarına, en - etkili cevap verme gücünü kendisini yarı yolda bırakmayan sevgilisi Michell'den alıyor. Yolları açık olsun.

Trajik yaralarla tanınmayacak hale gelen yüzü ve bedeni Michell'in Martyn' e olan sevgi ve ilgisini öldürmüyor. Kazadan önce başlayan aşkları yalan değilmiş. Bu gerçeği 2008 yılında evlenerek ispatlıyorlar. Martyn & Michelle Compton'ın birlikte yazdıkları " Home from War: How Love Conquered the Horrors of a Soldier's Afghan Nightmare" adlı kitabı satışa sunulduğu şu günlerde tekrar gündem konusu oldular.

Trajik yaralanma ve tedavi ile ilgili gelişmelerin detayına inmedim. Yürek dayanmıyor. Ancak ilgi duyanlar aşağıdaki linklerden okuyabilir, dinleyebilirler.

Mine Münire Ertürk
03.03.2009

Fotoğrafları aldığım site

Video: Martyn Compton ve Michell Clifford anlatıyor

http://www.thesun.co.uk/sol/homepage/news/article232582.ece