Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Bunun adına ne denir ?

Bunun adına ne denir ?
 

Hür haber sitesinden alınmıştır.


Önce gençleri doldurdular bir eve ve bizler başladık onları gözetlemeye…

Elbette gözetlemek sözcüğü benim tespitim değil. Ne acıdır ki programcıların bize yakıştırdığı bir söylem, program ismi...

Genç ne demek?
Kanı kaynayan, duygularına büyükler gibi hakim olamayan, çabuk sinirlenebilen, çabuk etkilenen, büyüyen ve büyümeyle ilgili çeşitli sorunlar, duygusal farklılıklar yaşayan birey.

Bazen bir sivilceyi büyük problem yaparken bazen karışık duygularla ağlayabilen, baskıdan hoşlanmayan, kendini sürekli haklı gören ve büyümüş olduğunu düşünerek küçüklüğü kabul etmeyen, biraz isyankar, biraz çocuk, biraz genç biraz deli-dolu, biraz sakin, çokça heyecanlı…Daha uzun da yazılabilir…ama biz burada keselim…

Demiştim ya bir eve doldurdular gençleri, birbirlerini yemelerini, sevmelerini seyrettik. Neticede birinci gelen evleniyor, hediyeler alıyordu yarışma sonunda.

Pek tutmadı mı nedir bu sefer anneler, kızlar, oğlanlar girdi eve…

Gençlerin biri birleri ile çekişmelerinin yanına analarınki de eklendi.

Kavgalar, ağız dalaşları, gerginlikler, ağlamalar, sevinmeler ve daha neler neler.
Öyle bir hal aldı ki kaynanalar arası yarışma gibi oldu ekranlar…
Kaynana modelleri günlerce televizyonları da basınımızı da meşgul etti durdu.
Bu, bazı kaynanalarla ilgili öyle bir sunumdu ki güya evlenme teşviki adı altında "böyle kaynanalar da var, bırakın evlenmeyi" demek isteniyordu. Felaket senaryoları dizi diziydi...

Bir ara da evlenip ayrılmışlar için "ikinci bahar" şansı sunuldu.

Eşi ölmüş veya evlenip ayrılmış hanımlarla beylerin birbirini ayartma yarışına sahne oldu televizyon ekranları.
Sonra o da bitti. Biraz “oh “dedik.

Bizim oh deme süremiz içinde bu kez ekranları yarışmalar bastı. Neyse dedik, en azından bilgi yarışması bir şeyler katar bize…
Elbette tüm yarışmalar bilgi üzerine değildi onun da cılkı çıkmaya başladı.

Sonra bir gün çok da izlenmeyen bir kanalda cilveli bir kızımızın oynaya zıplaya sunduğu bir programa rastladım.

Kızımız sahneyi ortadan bölmüş, sol tarafa evlenmek isteyeni sağ tarafa da o kişiye talip olanı çıkartıyor, biraz sohbetten sonra ortadaki paravanı açıyordu.
Çiftler beş dakika görüşüp evlenebilirlikleri konusunda bir elektrik alıyorlarsa stüdyo arkasına alınıyorlardı.
Burada nedense bu elektrik alma işi ön plana epey fazla çıkmaktaydı.

Stüdyodaki izleyiciler (çoğu da hanım) birer evlendirme uzmanı kesilmiş, olur ya da olmaz , yakıştılar, yakışmadılar gibi yorumlar yapıp ahkam kesiyorlardı.
Allah Allah dedim kendi kendime…Demek ki artık “evlenmek” günümüzde böyle oluyor…

Çok geçmeden bu programı sunan kız diğer televizyona iyi bir ücretle transfer oldu.
Onun yeri de boş kalmadı elbette…

Bir zamanlar deniz fenerli hayır işlerinden tanıdığımız, Kasımpaşa’yı bile yakan delikanlımız da bir diğer kanalda türkücü sandığımız bir kızımızla bu programın benzerini yapmaya başlamaz mı?

Hanımlar , beyler izleyicilere tanıtılıyor, kimi telefondan talip oluyor, sonra stüdyoya geliyor.Yine beş dakika süren bir sorgulama sonucunda çiftlere bir dakika, yanlış duymadınız bir dakika düşünme payı veriliyor. Tamam mı devam mı? deniyor.
Tamamsa hoop stüdyo arkasına, çay, çorba içmeye...(Bu arada geri planda kalan çaycı, çorbacı da iyi kazanıyordur hani)
Devamsa o kişiye talip olan diğer adayların gösterilme ve tanıtımına devam ediliyor. Ta ki evlenmek isteyen adaylardan birini gözüne kestirene kadar.

İş öyle ileri boyutlara varıyor ki stüdyoda nikahlar bile kıyılıyor.
Evlendirilenler de belli bir süre sonra “çok mutluyuz” söylemleri ile ekranlarda sunuluyor ki güven tazelensin.

Tüm kanalları saat saat izlemedim ama yakında hemen her kanalda evlenip boşanmış, eşi ölmüş veya hiç evlenememiş insanlarımızın TV ekranı sayesinde teşhir edilip evlendirilmeleri için canla başla uğraşılacağına eminim.

Ancak bu uğraşı neye, niye, kime, neden ve nasıl hizmet eder?

Ve söyler misiniz " bunun adına" ne denir?


Not: Bu programları izlemekten hiç hoşlanmasam da acayip ibretlik olaylar çıktığından fırsat buldukça izlemek gerek diye düşündüm. Bu konuda ara ara yazarsam bilmem sıkıcı olur mu?
 
Toplam blog
: 79
: 1982
Kayıt tarihi
: 17.07.06
 
 

Salyangozları bilirsiniz... Onları görmeseniz bile geçtikleri yerde bıraktıkları izlerden anlarsı..