Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '08

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Burada ve şimdi

Burada ve şimdi
 

Fototrek


Hayatın zorluklarına göğüs germenin tek çaresinin daha mutlu bir geleceği hayal etmek olduğu söylenir. Uzmanlar hep birşeyleri umut etme yönünde telkinde bulunurlar. Bu insanlar öyle bir hava yaratıyorlarki, bir gün birileri olağanüstü bir biçimde gelip, bugün bizlerin vazgeçtiği tatlar ve mutluluklar da dahil olmak üzere herşeyi mucizevi şekilde değiştirecekler ve herşey daha iyi olacakmış gibi hisse kapılmak zorunda bırakıyorlar bizleri.İnsanlara umut dağıtan , ya da insanların yardım bekledikleri kişiler, aslında herkesten daha güçsüz durumdalar.Ya sürekli güvenebileceğimiz yeni kişileri arayıp onların aracılığıyla, daha güzel bir geleceği umut edeceğiz, yada yalnızca kendimize ve kendi çabamıza güvenmek , bunun bize getirecekleriyle yetineceğiz.

Buradaki en önemli öğe, bilinçli olarak burada ve şimdi yaşamak esasını temel almaktır.Hep geleceği beklemek ve o uğurda yaşamak yerine, bugünü ve elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanmak zorundayız. Gelecekten korkmanın şu anda hiç bir anlamı yoktur. Burada ve şu anda mümkün olanı ve elinden geleni yapan kişi , hiç bir zaman gelecekten korkmaz.İçinde yaşadığı anı değerlendiren, ve mutluluğu günlük yaşantısında bulan kişi , birilerinin gelipte , onu mutlu edeceği bir gelecek gibi belirsiz bir vaade inanmaz, çünkü buna ihtiyaç duymaz.

Siz hiç bir anın hayatınızın geri kalan bölümü için taşıdığı önemi düşündünüzmü. Belki bütün hayatınız boyunca bir arzunun gerçekleşmesini hayal ettiniz, Her gün bu konuda bir karar vermek yada sorunları nasıl aşacağınızı düşünmek için yeterince zamanınız oldu.Ama sonuçta ne yapacağınız konusunda verdiğiniz karar bir an içinde gerçekleşti.Evet yada hayır dediğiniz o ‘an’da İşte böylesi anlar , hayatımızın geri kalan bölümünün nasıl geçeceği, zafer yada yenilgi, mutluluk yada mutsuzluk gibi, konuları belirler.Aslında bütün hayatımız değişik biçimlerde oluşan anların bileşkesinden ibaret.Çünkü sürekli olarak bizi mutlu yada mutsuz edecek kararlar alırız.Burada kendimize şu soruları sormamız gerekir.

Kararı hemen alıyormuyuz yoksa erteliyormuyuz?Önce düşüncesizce bir evet diyipte , sonra günlerce bu yanlıştan dolayı acımı çekiyoruz?Yada başka birini kırmamak yada onun gözünde kötü kişi olmamak için, hayır demek istediğimiz bir durumda evet mi diyoruz?Yada her an o 'an'ın gereklerini mi yapıyoruz?Annemin dırdırından bıktığım için 20 yıl once kocamla evlenmiştim, bana kötü söz söylemeyen ilk insandı türünden sözleri duymuşsunuzdur.Bir anlık kararlarda yapılan hatalar , yıllar boyu bizi yanlışlıkların içinde çırpınmaya ve mutsuz olmaya itebilir.Ben böyle bir hata yapmamak için hayatımı 3 ayrı alana bölmüş durumdayım.

1-hayatımın geri kalan bölümü:bununla ilgili olarak yaptığım kesin tasarımlarımı bir günlüğe yazarım.

2-İçinde bulunduğum gün:Elimden geldiğince özgür ve mutlu yaşayabilmem için ne gerekiyorsa onu yaparım.böylece bana neler getireceğini bilmediğim gelecekten korkmam.

3-Yaşadığım an:Yani burada ve şimdi , o an neyi gerektiriyorsa onu yerine getiririm.

Yaşarken hayatımın her anının bir daha yaşanmayacağını, ve yerine getirilmeyeceğini düşünürüm.Eğer zamanı gelen ve yapılması gereken bir şey varsa , hiç gecikmeden onu yolunackoymam gerekir.Yoksa belki bir daha, o iş için gerekli imkanı ve gücü bulamayabilirim.Bugün bütün enerjinizi aynı konu üzerinde toplayıp, daha güçlü bir biçimde hareket edebilme imkanınız varken , yarın bu gücü bulamayabilirsiniz.Yada başka kararlar almak zorunda kaldığınız için , gücünüz ikiye bölünür.Çünki yarın belki daha önceden ertelemiş olduğunuz kararlarda üstüste yığılacak ve içinden çıkılmaz bir durumla karşı karşıya kalacaksınız.

Günümüzün stresli ve aceleci hayat temposu , bizi yalnızca kendimize değil, 'şimdi ve şu anda' kavramına da yabancılaştırmış ve uzaklaştırmıştır.Çalışırken aklımız akşam bizi evde bekleyen sorunlarla doludur.Yemek yerken işten bahsederiz.Çoğumuz şu anda ve şimdiyi yaşamıyoruz.Gelecekten korkuyor daha iyi bir yarının özlemini duyuyor, güzel şeyleri hayal ediyor, geçmişteki mutlu günleri anıyor, yada kendimizden ve yerimizden şikayet ederek başka bir yerde , başka şartlarda herşeyin daha iyi olacağını düşünüyoruz.Sürekli kendimizden ve şu anda çözmemeiz gerken sorunlardan kaçıyoruz. Böyle yaparak geçtiğimiz günleri bugüne taşımaktayız.Bu kez bu gün çok yüklendiği içinde , sıkıntıdan kurtulabilmek amacıyla onları yarına ertelemeyi seçiyoruz.

Şimdi ve şu andan kaçmak , kişinin kendisinden kaçmasıyla eşanlamlı.Çünkü burada ve şimdi yaşamak demek, içinde bulunulan anda kendi kişiliğimizle, işin içine katılmak , onunla birleikte yaşamak anlamına gelir.Ben bunu yapamam dediğinizde gelecekte bu işi yapabilecek bilgiyi öğrenme umudunu içinizde taşıyor , bu umuda sığınıyoruz demektir.Ama bu türlü davranmak öğrenme için gerken motivasyon ve isteği ortadan kaldırır. Eğer bu işin içine girip başarılı olmamı engelleyen şeyleri tespit edemezsem neyi öğreneceğimi nasıl bilebilirim ki?

Burada ve şimdi yaşamayı öğrenmek için en iyi antrenman , sessiz bir köşede yarım saat süreyle bedenim ve ruhum gevşeyene kadar derin ve sakin nefes almak.Bu size kendinizle konuşabilme ve kendinizi dinleme fırsatı verir.Burada ve şimdi yapmam gerekeni yaptığım, kendime bu saygıyı koruduğum yani gerekeni gerektiği anda yaptığımda mutlu olabiliyorum.Her gün yarımsaati kendinize ayırıp , kendinizle biraz daha yakınlaştığınızda , mutlu bir hayata doğru giden yolda ilk adımları atmış olacaksınız.Bu yolda size kimse engelleyemez, sizden başka...

 
Toplam blog
: 12
: 1649
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

Seramik-heykel mezunu ve İzmir doğumluyum. Uzun yıllar sanat ve sporun farklı dallarıyla uğraştıktan..