Burası İstanbul

Gümüşsuyu'ndan Taksim'e çıkan yokuşta Küçük bir büfe Taksim Büfe.
İstanbul'da sabah ile öğle arası, en güzel saatler.... Güneş bugün daha iyi.... 

Rüzgar ağaç dalların arasından, yaprakları hareketlendirerek geziniyor. Bazen insanların yüzünde, saçlarında ensesinde, rüzgar görünmez bir el ılık serinletici sabah ile öğle arası bir vakitte... Hayatın anlık sokaklarından biri burası, gelenler gidenler hızlı hızlı yürüyenler, tembel tembel yürüyenler. Meraklı bakışlar, gençler yaşlılar yokuştan inenler çıkanlar.... Caddenin karşısında eski terkedilmiş, ama hala görkemli sadece yalnız yıkılmayı bekleyen köşke takılıyorum . 

Büfenin yanında ki ilk kitapçıya giriyorum kalem ve kagıt alıyorum. Kitapçıya bakınca zihnimden gerçekten tam da bu işi yapmak için yaradılmış diye düşünüyorum. Okuduğu kitaplarla demlenmiş. 

Birazdan Beyoğlu'nun kalabalığına karışınca, başka bir gözde herhangi biri oluvereceğim.....