Buraya yazdım

17 Aralık tarihi ile sürat kazanan Fethulah GÜLEN ve cemaatine karşı yapılmakta olan savaş artık bir son bulmalıdır. Öyle ağza alınmayacak sözler sarf edilmektedir ki, bir tek ‘İslami Terörist’ denmediği kaldı.

Sn. Başbakan, miting meydanlarında savaş naraları atmakta olduğunuz düşman kuvvetleri, dünyanın dört bir tarafında Türklüğü ve de İslamiyet’i öğreten, belleten insan evlatlarıdırlar. Daha önce hiçbir Türk’ün ayak basmadığı, yer kürenin bir ucundan diğer bir köşesine aç susuz gidip,” İstiklal Marşını, Bismillah”, demeyi öğretmiş ve öğretmekte olan çocuklardır, bunlar. Siz kendi yönetmekte olduğunuz ülkede okullarımızda Andımızı kaldırıp ‘Türklük ayaklarımın altındadır’ derken, fitne ve yıkıcı bölücü olarak nitelemekte olduğunuz bu yüce gönüllü şahsiyetler, belki de şu ana kadar hiçbir dine mensup olmayan minik yavrulara Türkçe şarkılar, şiirler okumaları için seferber oldular. Sen, kendi ülkende nüfus cüzdanlarından din hanesini kaldırırken! Ne için? 

Kendinize gelin! Cehalet, ilim ve ilim insanlarına saldırıya geçerse, bunun adı açıkça, “İhanet ve Zulüm” olur. Bu suç her kime karşı işlenirse işlensin, vicdani ve hukuksal hiçbir farkı yoktur. Zulme karşı sessiz kalan ise en büyük zalimdir. Herkes, kendi pisliklerinizi temizlesin, öncelikle. 

Fethullah GÜLEN hareketinin yanlışları yok mu? Elbette ki var. Ben bu yanlışları Polis Kolejinden bu güne söylemekteyim. Gerek yönetim kademeleri olsun gerekse güdümlü öğrenci kadroları, sayelerinde çok sıkıntılar çektim. Ne var ki, tüm kızgınlıklarına rağmen hâlen gülüyorum. Şükürler olsun, uyandılar.  Rüştlerini ispatlamakta oldukları kanısındayım. Yanılmayacağımı da çok iyi biliyorum. 

Şayet, ülke içerisinde bir iç karışıklık çıkarsa bunun müsebbibi, Sn. Başbakan ve yangına körükle gitmekte olan Mehmet Ali Şahin ve Bekir Bozdağ gibi politika ve nezaket üslubundan yoksun isimler olacaktır. Köyünüzdeki marabalarınıza mı seslenmiyorsunuz? Sizlerin böyle bir kaygınız olmasa da hitap etmekte olduğunuz kişi, öncelikle bir din âlimidir. Siyasi yönetimden çeksin ellerini, diyorsanız şayet! Hz. Ömer’e, Hz. Osman’a, Hz. Ali’ye benzeri söylemlerde bulunan ‘Yezitleri’ hatırlatırım zati âlilerinize. Aklınızı başınıza toplayınız! 

Sn. Cumhurbaşkanımızın AKP ve Cemaat arasında sürmekte olan kavgaya olan yaklaşımlarını doğru bulmaktayım. Ancak, biraz daha yüksek sesle konuşmalarını rica ediyorum.  

Yaftalanıp, hapsedilmedik bir tek vatan evladı bırakılmadı. Bu pervasızlığın sonunun hiç de iyiye gitmemekte olduğu apaçık ortadadır. Ülkeyi ve ulusu birbirine düşürüp parçalamaksa niyetler? Kursaklarda kalır. 

Demedi demeyin!