Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '12

 
Kategori
Yurtdışı Eğitim
 

Burcu Goker ayda müzik yapildigini bilse oraya da gider.

Burcu Goker ayda müzik yapildigini bilse oraya da gider.
 

Burcu Goker ve Eric Jenkins Bir konser sonrasi


Burcu Goker mart 2007 de bu yogun calismanin arasinda bir yandan da Turkiye'de konserler vermek icin cesitli konser salonlarina, vakiflara ve kuruluslara mesajlar yaziyordu. Ulkesinde konser vermek onun icin artik buyuk bir amac haline gelmisti  Basvurdugu yerlerden cevap alamamak Burcu'yu cok uzuyordu. Iste bu gunlerde kendisi ile ilgili bir soz kulagina geldi. Burcu kendisinin kucuk yastan beri  yurt disinda egitim yaptigi ve hayatini halen yurt disinda surdurdugu icin Turk sanatci sayilmayacagini ve bu sebepten Turkiye'deki konser basvurularindan olumlu cevap alamadigini duydugu zaman bunun sadece bir soylenti olmasini ve gercek olmamasini diledi. Zira bu cok aci bir olaydi. Gunlerce kimin Turk oldugunu uzun uzun dusundu. Turkiye icin dunyanin heryerinde yuregi carpan biri mi yoksa Turkiye'den cikmayip ulkesini tanitmak adina hicbir sey yapmayan birisi mi. Cevabi cok zor olan bu sual Burcu'nun gunlerce zihnini, dunyasini sardi durdu. Burcu ulke ozlemi cektigi zamanlarda sozcukler yeterli olmayinca duygularini notalara dokmus ve bu notalardan Anadolu, Agri Dagi, Toprak, Su gibi ulkesini anlatan eserler ortaya cikmisti. Bu bestelerini konserlerde calarken Turkiye'deki insanini dunyanin heryerine tasiyordu. Ulkesini bu kadar cok sevmese Anadolu, Toprak cikarmiydi sinesinden. Bir ulkeyi sevmek demek, o ulkenin adini tum dunyada olumlu bir sekilde duyurmak icin cok ama cok calismak demekti Burcu icin. Burcu daha cok kucuk yasinda ulkesini, evini, ailesinin buyuk kismini, kusunu, bebegini geride birakip giderken ne kadar buyuk bir sorumluluk yuklendiginin bilincinde idi. O dunyanin heryerinde ulkesini muzigi ile temsil edecek ve bundan gurur duyacakti. Bir sure sonra kendisi hakkinda bu soylentilere kulak asmamaya ve daha cok gucle calismaya karar verdi. Butun bunlarin altindan ancak daha cok calisip cikabilirdi. Burcu ulkesini seviyordu ve dunyanin neresinde olursa olsun her yil gelip konserler verecekti. Hickimse bunu engelleyemezdi. Butun salonlar yuzune kapansa.heryerden red cevabi alsa gene de yilmayacak ve konser vercekti .Buna o zaman kendi kendine soz verdi.

Belki caldigi enstruman, belki yasadigi yerlerdeki hava sartlari, belki kucuklugunden gelen genetik ozellikler sonucu Burcu cok sabirli ve inatci idi. Burcu bunu biraz da yasadigi yorelerdeki hava sartlarina da bagliyor.Soguk iklimlerde yasayinca kisi daha dayanikli oluyor. Ya dayanacaksin ,ya dayanacaksin. Soguk ve sert iklim sartlari kisyi daha guclu kiliyor. Ayrica caldigi enstruman da sabir ve inat gelistiriyor. Bir de bu ozelliklere genetikten gelen inat ve sabri eklersek ortaya Burcu cikiyor.Iste Burcu'nun ilerki yillardaki basarisinin sirri burada bence.

Burcu butun bu duygular icinde mart 2007 de Lawrence Universite'sinde mezuniyet konserini buyuk begeni alarak tamamladi.Universite'nin cok gelismis sartlari ile ses muhendisleri tarafindan cd olarak kayda da alinan konser gerek Universite yonetimi ve gerek hocalari tarafindan cok buyuk bir takdirle karsilanmisti. Burcu bu arada nisanda diploma toreni icin cubbe ve kep siparisini de verdi.Bir ay sonra gelecekti cubbesi ve kepi. Annesi babasi icinde Appletonda otel rezervasyonu yapmasi gerektigini dusunen Burcu Universiteye yakin otel arayislari icine de girmisti.Universite diplama toreni bir hafta cesitli etkinliklerle surecekti ve Universitenin eski mezunlari. yeni mezun olacaklarin aileleri olmak uzere binlerce kisi sehre geleckti ve bu kalabalikta bir an once otel rezervasyonu yaptirmazsa annesi ve babasi acikta kalabilirdi. Burcu bu arada baska bir rezervasyon olayi ile de ugrasiyordu. Daha onceki yazilarimda bahsettigim  Burcu'nun Almanca hocasi Hans ve esi Mara  yaz aylarinda Turkiye'ye gelmek ve ulkeyi gezmek istiyorlardi. Bu yasli kisiler daha onceden sadece resimlerini gorduklari bu ulkeden Burcu'nun anlattiklarini duyunca cok etkilenmisler ve bir Turkiye turu yapmaya, ulkeyi daha yakindan tanimaya niyetlenmislerdi. Iste Burcu bu yolculugun planlanmasi ve rezervasyonlari ile de ugrasiyordu. Master icin gidecekleri Universite artik kesin olarak belli olmus ve Calgary Universite'sine en yuksek bursu alarak kabul edilmislerdi. Bu arada bir cok Orkestradan is teklifi alan Burcu bir an dusundu. Mastere gitmeyip orada kalsa ve orkestralarda calismaya baslasa ve konser verse iyi para kazanacak ve rahat bir hayati olacakti. Oysa master ile ogrencilik gunleri tekrar ve baska bir sehirde ,baska bir ortamda yeniden baslayacakti. Bu aslinda kolay kolay herkesin cesaret edecegi bir durum degildi. Devamli bir baska yere gidip, kendini degisik kislere sil bastan ispat etmeye calismak zordu. Ama Burcu cok cesurdu. Daha once Turkiye'den Paris'e, Paris'ten Newyork'a, Newyork'tan Sikago'ya ve simdi Sikago'dan Calgary'ye. Yillar once Paris'ten Amerika'ya giderken sozune cok onem verdigi bir buyugunun soyledigi espirili bir soz aklina geldi. Burcu demisti buyugu, daha nereye kadar gideceksin. Burcu da soyle cevap vermisti. Ayda muzik yapildigini bilsem oraya da giderim. Evet mastere Kanada'ya gidecekti. Eric ve Burcu kararlarini vremislerdi.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..