Burcu'nun bavulları artık daha büyük ve daha ağır

Burcu Göker 3 Haziran 2003 tarihinde girmiş olduğu son mülakatta göstermiş olduğu büyük başarıdan sonra Lawrence Üniversite'ye girme hakkını  ve ilk sene için tam bursla okuma  imkanını elde etmişti. Dört yıl sürecek eğitimin diğer yıllarında burs alması, bir önceki sene puanın belli bir seviyede durması ile mümkündü. Kısacası her seneki puanı bir sonraki senenin bursunun garantisi olacaktı. 4 Tam puan üzerinden verilen ders puanlarından, burs almak için gerekli olan sayı oldukça tama yakındı. Sınavı kazanıp, Üniversite'de tam bursla okuma imkanını elde ettiğini öğrenen   Burcu'nun  eylül ayında gelip eğitimine başlayana kadar ülkesine dönüp uzun zamandır görmediği ailesini görmek ve bir tatil yapmak hakkı vardı. Burcu ülkesine dönüp tatil yapacak ve sonra eylül ayında gidip Lawrence Üniversite'de yeni bir eğitim hayatına başlayacaktı ama esas sorun başka idi. 7 sene önce Paris'te kurulmuş yaşam, ev ne olacaktı. Fransa ile artık bağımız kalmadığı için  gidip evi kapatmak, eşyaları tasviye etmek, işimize yarayanları Türkiye'ye getirmek, diğerlerini dağıtmak, banka  ile hesapları kapatmak vs sorunları halletmek gene bana düşmüştü. Oldukça yoğun bir çalışmadan sonra bunları da hallettik. Artık Fransa ile bir bağımız kalmamıştı. Yaz aylarında Türkiye'ye gelip ailesi ve sevdikleri ile özlem gideren  Burcu'nun artık Wiisconsin'e gitme vakti gelip çatmıştı. Bu sefer bavulları daha ağır ve büyüktü. Wisconsin Avrupa'dan çok daha soğuktu, kışları daha uzundu. Bu sebepten Burcu daha kalın ve yünlü giysilerle bavullarını doldurmuştu. Ayrıca artık yolu çok daha uzundu. Wiskonsin'e İstanbul-Sikago 11 saat ve Şikago-Wiskonsin 3 saatlik yolu vardı. Bu durumda Fransa'da yaşadığı zamanki gibi sık sık gelip gidemeyeceğinden yanına hem yazlık, hem de kışlık giysi almak zorunda idi. Kısacası Burcu uzun ve zor bir ayrılığa hazırlanıyordu. Artık Fransa'daki gibi yanında ben de yoktum. Geçen seneyi Newyor'k'ta yanlız geçirmişti. Burcu büyümüştü.

Daha  sonraki yıllarda gidip gördüğüm kadarı ile Üniversite çok geniş bir kampüs içinde idi. Çok güzel bahçeler, öğrencilerin bütün imkanlarını karşılayacak kapalı ve açık spor tesisleri, sosyal tesisler öğrenim için her branşta harika binalar, konferans salonları. Kısacası bu Üniversite'de okumak ve bu kampüste yaşamak bir zevkti. Öğrencilerin kalması için çok lüks yurtlar olduğu gibi kampüs içinde harika evler vardi. Masal evine benzeten bu villalarda öğrenciler kalabildiği gibi belli yaşın üstünde kişiler de kalabiliyordu. Bu çok güzel bir uygulama idi. Daha sonra İstanbul'da bir Vakıf Üniversite'sinin Şile yakınlarındaki kampüsünde aynı uygulamayı yaptığını okudum. Bilmem hala İstanbul'daki Üniversite'de devam ediyor mu ama bu olay  Amerika'da benim çok hoşuma gitmişti. Belli yaşın üstündeki kişilerin, gençlerle birlikte yaşaması  çok güzel ve çok olumlu sonuçlar getiren bir uygulama. Burcu ilk sene  kampüste  hocası Prof.Tran Ngoc'un öğrencileri ile aynı evi paylaşacaktı. Aynı branştan 4 kişinin aynı evde kalması çok iyi olacaktı. Bir sonraki yazımda yeni başlayan bu yaşamı anlatacağım.