Burda biri var

Her alışverişe gittiğimizde alışveriş ettiğimiz marketin karşısında ki dondurmacıya uğruyorduk. O külahta dondurmayı çok seviyordu. Kış olduğu ve yeni açıldığı için pek kimsenin girmediği dükkânın sahibi amca onu güler yüzle karşılıyordu. Hatta külahı alıp kendi külahına becerikli elleriyle dondurma koymasını görüp onu alkışlıyordu. --Sen yazları gel burada çalış çok beceriklisin demişti. Her alışverişe çıkılacağı zaman o 2 top dondurma için hep birlikte sevinçle yola koyuluyorduk.

Günler geçti bahar geldi. Hava ısındı. Dondurmacı da kıpırdanmalar dondurma satışları başladı. O gün yine biz de alışverişe çıktık. Markete girmeden koşarak dondurmacıya girdi, dondurma standından külahını alarak tezgâhın arkasına yöneldi. Ama tezgâhta amcanın eşi vardı. Hemen önüne kesti. Kendin alamazsın ben vereceğim. Ama O onu duymuyordu, bütün kış gelmiş becerikli elleri ile en sevdiği dondurmayı külahına koymuştu. İri gövdesi yüzünden kadın önüne geçmesine rağmen engel olamamıştı. Hijyen için, müşteriler olursa yanlış anlaşılır gibi bir şeyler geveledi. Annesi olarak ben onun çok haklı olduğunun farkındaydım. Bir tane müşterisi de yoktu hala.

---Hanımefendi biz bir kış buradan eşinizden dondurma aldık. Eşiniz izin verdi hatta onu destekleyici sözler söyledi. Bu yüzden artık alma demeniz anlamsız. Ama böyle davranacaksanız bir daha gelmeyiz, dedim. Hay hay siz bilirsiniz! dedi. O dondurmasını keyifle yerken benim tansiyonum fırlamış arabaya doğru yürüyordum. Alışveriş yapacak halimde kalmamıştı. Babayı telefonla aradım olanları anlattım. Bir daha sakın dondurma almaya oraya girmeyin dedim.

Ertesi gün eşim alışverişe yalnız gittiğinde dondurmacı amca eşimin yolunu kesmiş. Geçen gün sevimsiz bir olay yaşanmış. Eşimle eşiniz özürlü çocuğunuz yüzünden tartışmış demiş. Eşim bir dakika o özürlü değil sadece beyni farklı çalışıyor, her şeyin farkında demiş. Neyse demiş adam benim hatam baştan izin vermemeliydim, çok üzgünüm. Eşimde üzülmenize gerek yok artık bir daha gelmeyecekler. Size sağlıklı müşteriler dilerim!

Allah sabır verdi, sakin sakin bunları söyleyip yürüyüp önünden geçip gittim dedi.

Ben bir haftadır düşmeyen tansiyonumla boğuşup kâh acilde serum bağlanıp kah yataktan çıkamazken tontoşum bana üzüldüğü için kulaklıklarını taktığı tabletinden milyonuncu kez aynı şarkıyı dinliyor. Ayaklarını ayaklarıma değdiriyor ki fiziksel temas en sevmediği şeydir. Soner Kabadayı-BURDA BİRİ VAR…