Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '11

 
Kategori
Efsaneler
 

Burdur- İki günlük mebus Destanı

Burdur- İki günlük mebus Destanı
 

Atatürk ve aydın-vatansever din adamlarımız...


19 Ağustos 1919,
Dayamış ellerini salondaki masaya
Koymuş yüreğini Antalya’dan gelen yol üstüne
Hacı Hüsnü Beyzade.
Bir süre sonra çalındı kapı :
-“Tak..!Tak...! Takkk!...”
Gelenin yüzünde kara bulut öfkesi
Ve bir selam getirmişti gün öğlesi
Sarı güneş öfkesi
Demirci Mehmet Efe’den
Bir selam ki
İçi dışı kan,
Başı sonu vatan...

Çeltikçi Belini sarmalı duman
Geçmemeli bu tarafa, geçmemeli
İşgalci İtalyan, Gavur Yunan.
Burdur’da bir askerlik Şubesi
Şube’de İsmail Hakkı komutan
Telgraflar gider gelir 57’nci tümene
Telgraflar ki
İçi dışı can
Başı sonu vatan..

Mutasarrıf Vasfi bey
Yavaş, munis, korkak
Buna karşılık
Avazı çıktığı kadar bağırmakta
Bağırmakta çarşı meydan
Hacı Ahmet Efendi Eşraftan
-“İzmir dağlarına alev düştü ey millet
Uyan...Uyan! Uyan!...
Kazma, kürek, çapa, tüfek
Ne varsa haydi dayan...Dayan!...”

*
Kadere bak kadere
Kara çiçekler dere
Burdur’da gökler yere
İndi, inecek şimdi.

Saatleri sen de kur
Gri, yeşil sabah, nur.
Geceyi döven yağmur
Dindi, dinecek şimdi.

*
Heyet-i Milliye’yi kurdular insan insan
Belediye Başkanı Ahmet efendi ile
Ata’dan emir gelmiş tehlikede bu vatan
Ele yar edemeyiz, can sağ iken elbette.

Diyordu ki emirde:
...............”Müdafaaii vatan uğrunda
...............Kemal-i hamiyetle
...............Teşrik-i mesai...”

Durulmaz el böğürde, söz konusu memleket
Çağıldayan kara su, dinlenmeden durulmaz.
Yad yabanın bayrağı nasıl durur gönderde?
Gönder de Mehmetçiği, indirsin, haydi gayret.

Topla malı-mülkü hey; tüfek, top, mermi, silah
Burdur yiğitlerini cephede toplamalı.
Altından ırmak akan dağlarım nerde benim?
Vınlaya gümüş oklar, yaylarım var altından.
Al da gel gökyüzünden kopar ayla yıldızı
Besmele çek, suya at, aksın ırmaklar al al
Sev dalı, kenarında nasıl durur ırmağın?
Bu özgür bulutların kuşları var sevdalı
Deyin Fitnat Hanım’a ağlamasın analar
Analar şanlı mazi, olmadı daha buhar.
Şehit asım’ın kızı kollarını sıvasın
Sıvasın, tamir etsin kanayan yareleri...

Maraş mezalimini telin eden bir miting
Altı şubat gününde gerçekleşti Burdur’da.
Protesto telgrafı yüzbin kalemden çıkıp
İşgalci Fransız’a tüfekleşti Burdur’da.

Eşraftan Hacı Hüsnü Beyzade Mahmut Bey’im
Ezan, bayrak, yurt için feda olsun her şeyim,
Göl suyunda efkarım, mermilerde neşeyim
Diyorken bakışları mermileşti Burdur’da.

Müderris Hatipzade Hacı Mehmet Efendi
Tüccardan Tayyarzade Osman’la bahtı yendi,
Çekilen bir telgrafla cenge hazırız dendi
Yedisinden yetmişe yürekleşti Burdur’da.

Nafıa katibiydi Hacı Veli efendim,
Bedirzade Necip’le, Naibzade de kalbim;
Dava Vekili Fuad, Çilzade Fahrettin’im
Mehmet Akif Ersoy’la çağı deşti Burdur’da...

*
Geçtiler yarden, serden
Uyandılar seherden
Bahtımın yeli birden
Döndü, dönecek şimdi.

Kader denen şey bu mu?
Haram edip uykumu
Kahpe düşmanın mumu
Söndü sönecek şimdi.

*
19 Ağustos 1919,
Dayamış ellerini haritanın köşelerine
Dili kılıçtan keskin, sözleri kor ateş
Ayakları camilerin merdivenlerinde
Üstünde öte dünya aklığı bir giysi
Kafasında ayyıldız işlemeli bembeyaz simli fes
Müftü Halil Efendi geceden, gecelerden uykusuz
Mustafa Kemal’e yanmış yakılmış
“Mustafa Kemal” der de başka bir şey demez
Ezan-ı Muhammedi’ nin özgür göklerde
Özgür kuşlar gibi yankılanması için
......................“Esaret, işgal, zulüm; asla kabul etmeyiz
.......................İslam’ın kılıcı, doğunun güneşiyiz
.......................Bize yakışanı yapmalıyız biz...”
Diye haykırıyordu
Burdur Müftüsü Halil Efendi...

*
“Kurula Demiralay,
Kurula Çelikalay
Gönüllüler ordusu
Tümen tümen yola çıka..”
Diyor ve askerin matarasına su
Askerin yüreğine vatan duygusu
Askerin parmaklarına tetik olup
Gidiyordu
Askerle beraber cepheye
Alaylar dolusu “rap ! rap”
Ve avuçları göğün iki yakasında
-“Bizi zelil etme Yarab!”
Diye
Dua ediyordu...

28 Ağustos
Üçüncü günü Kurban Bayramı’nın
Sarayköy yakınında
Demirköprü mevkiinde
“Dur !” dedi düşmana Demiralay
Ve 17 Eylül gece baskını
İmha oldu düşman kuvvetleri
Kurtuldu Tepeköy
Kurtuldu Ahmetli.
Menderes Irmağının yüreğinde yas havası
Zafer muştusuna dönüverdi bir anda.

*
Kim biliyor, deyin hele kim biliyor?
İlk Mecliste sadece iki gün
Evet sadece iki gün mebusluk yapıp
Hakk’a yürüyen müftü Halil efendi’yi
Deyin hele kim biliyor?

Burdur’da ilk direniş, ilk ses,
Secdeye kapanan alın
Bayrağa can olan nefes
Milli Kuvvetlerin iman meşalesi
İnsan ırmaklarının göğü saran gürültüsü
Burdur Müftüsü
Halil Efendi.

*
İlk Mecliste iki gün Mehmet Akif Ersoy’la
Atatürk’ün emrinde parlayan bir güneşti.
Bir gurur abidesi, Burdur gibi başı dik
Ateşti Müftü Halil Atatürk’le kardeşti...

*
Çevir tarihi, oku yazılanı, araştır, bul
Yazılmamış ne varsa, kalmasın üstünde çul
Uzan, aydınlat, derle, topla, bak
Selam olsun Burdur mebuslarına
İlk mebus, iki günlük mebus
Burdur Müftüsü Halil’den...

Mustafa CEYLAN

(GÜLCE-Bahçe) 

 
Toplam blog
: 28
: 2100
Kayıt tarihi
: 14.04.09
 
 

1952 ankara-Elmadağ doğumluyum. 1975 yılında A.D.M.M.A' den makina Mühendisi olarak mezun oldum. 2..