Burdur Belediyesi, TKB Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı

Burdur Belediyesi evsahipliğinde, Tarihi Kentler Birliği Göller Yöresi Etkileşim Planı Burdur Çalıştayı gerçekleştirildi. ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, Çalıştay’da yaptığı konuşmada Türk devlet geleneği olan merkezi iktidar rolüne atfen, “burada yeni bir ölçekten, yeni bir planlamadan, yeni bir enerjiden bahsediyoruz. Bunu merkezi hükümetten beklerseniz daha çok beklersiniz.” Dedi.  

Belediye Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirilen ve 3 aşamada tamamlanması planlanan, ilki Yalvaç’ta yapılan ve bunun ikincisi olduğu, üçüncüsünün Afyon’dakiyle tamamlanacak olan Tarihi Kentler Birliği Göller Yöresi Etkileşim Planı Burdur Çalıştayı yereli önplana çıkardı.

Ortak bir coğrafyayı paylaşan yerel yönetimlerin, bu değerlere ortak bir miras anlayışıyla sahip çıkmasına, kalkınma stratejileri kapsamında tarih ve kültür öncelikli gelişim dinamiklerinin ortaya çıkarılmasına, ortak kaynakların paylaşımcı ve akılcı bir anlayışla değerlendirilmesine imkân hazırlamayı amaçlayan Tarihi Kentler Birliği Göller Yöresi Etkileşim Planı Burdur Çalıştayı’na, Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, Burdur Vali vekili Hamdullah Suphi Özgödek, ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, Tarihi Kentler Birliği Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Genel Sekreter İbrahim Şimşek, çeşitli demokratik kitle örgütü başkanları, çeşitli daire müdürleri, belediye başkanları ve çeşitli illerin belediye başkanları katıldı.

YEREL İDARELER, KÜLTÜR

VARLIKLARINI AYAĞA KALDIRMA YARIŞI İÇİNDE

Açış konuşmasını yapan Başkan Akkaya, “ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, bütün belediye başkanlarına öyle bir ruh aşıladı ki, artık Anadolu’nun her şehri, her beldesi her geçen gün kültür varlıklarını ayağa kaldırmak için bir yarışın içerisine girdiler.” Dedi. Ve konuşmasına, “gerçekten TKB, böyle bir aile sıcaklığı içerisinde tarihi ve kültürel değeri olan varlıkları günyüzüne çıkarılması için elinden gelen gayreti sarfediyor.” Şeklinde devam etti.

Başkan Akkaya şu görüşleri ileri sürdü: 

BURDUR’UN GÖBEĞİNDE YENİ BİR HÖYÜK

“Burdur olarak tabii ki bu yarışta biz de varız. Bu tatlı bir yarış. Burdur’un tarihi ve kültürel değerlerini ve varlıklarını her geçen gün ortaya çıkarma konusunda gayret sarfediyoruz. Belediyemiz, Vilayetimiz, İl Özel İdaremiz, kurum ve kuruluşlarımız bu çalışmanın içindedir ve bundan böyle de devam edecek. Hava Hanım Hocamızın belirttiğine göre, Burdur’un merkezinde Burdur için çok büyük önemi haiz olan bir höyükten bahsettiler. İnşallah Belediyemiz de bu çalışmanın, bu höyüğün hafriyatı ve varlıklarının ortaya çıkarılması çalışmalarının içinde olacaktır. Zaten istasyon binaları sit alanı içinde koruma içinde bulunuyor. Höyüğün de orada olması ayrı bir önem arzediyor.”

Başkan Akkaya daha sonra konuşmasına 8 yıllık başkanlığı döneminde Burdur’un tarihi ve kültürel varlıkları ve değerleri konusunda hangi çalışmaları yaptıkları üzerinde durdu; satırbaşları halinde bu çalışmalarını özetledi.

KÜRESELLEŞEN DÜNYADA TEK

BAŞINA YEREL İDARE DEĞİL, ORTAK ALANLAR

İkinci olarak kürsüye gelen ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen,“tek başına kentler”in, “tek başına bir çevre”nin “artık küreselleşen dünyada ayakta durma şansına sahip olmadığı”nı belirterek başladığı konuşmasına, “artık Türkiye coğrafyasına, kültürel birikimine ve kaynaklarına ortak hareket edecek çekirdek alanları yaratmak zorundadır.” İddiasında bulunarak devam etti.

Prof. Dr. Sözen şunları savundu:

GÜÇLÜ YEREL İDARELERİ MERKEZİ İKTİDAR DESTEKLEMELİ

“1990 yılında temel bir karar almıştık. Her ölçekte koruma ve her ölçekte planlama… Öncelikle nasıl koruruz diye başlamıştık. İşte Burdur’da Çelikbaşlar, Bakibey Konağı ve Taşoda, o çerçeve içinde korunmuştu. Bu çalıştayın Yalvaç’ta sonuçlarını aldık. Burdur ikincisi. Afyon’da üçüncüsüyle devam edecek. Buradan şuna geliyorum. Bu çalıştaylar, bir kesimin bilgi doğasına sahip olması, merkezi hükümetin böyle bilgiyle plan yapması toplantısı değil, bu yerel yönetim ağırlıklı, biliminsanlarının içinde olduğu, sivil toplum örgütlerinin düşüncelerini aktarabildiği ve de raporun rafa kalktığı değil, uygulamaya dönüşme evresinde herkesin kendisinin katkısıyla harmanlayan ortak bir hedef koymaktır. Başında kentsel stratejinin kurucusu Sayın şehir plancısı Faruk Göksu bu sistemi yürütmektedir. Bu sistemin sonuçlarını şimdi büyük şehirler bizden istemektedir. Koca İstanbul istemektedir. Antep’ten yeni geldi, Antep istemektedir. Ama biz öncelikle köy, belde hepsini içine alan bir bütünlüğü arıyoruz. Onun için bu toplantıda her kesimden insanın temsilcisinin burada olması, eti kemiğe bağlamada çok önemli bir bağdır.”

“Daha önceki gelişlerimden şu andaki Başkanımın sunuşları arasındaki farkı size söyleyeyim. Yerel yöneticiler hangi ölçekte nerede işe başlayacaklarını artık sağlama alma noktasına gelmiş bulunmaktadırlar.”Değerlendirmesini yapan Prof. Dr. Sözen, “Tarihi Kentler üye belediyeleri belde, kasaba –ilçe yani- kent ve büyük kent çerçevesi içinde büyük bir yarışa girmiş bulunmaktadırlar. 400 üyeye kadar çıktığımızı geçenlerdeki Bursa Meclis toplantısında saptadık. Burada dikkat edeceğimiz şey, bir büyük kent belediyesinin asla bir belde belediyesinden önde durma şansına sahip değildir. Burada her kesim kendi değerleriyle beraber orada duruyor. O bakımdan öyle beldeler var ki, malvarlığı, kimliği, doğasını koruduğu için öncelik tanınıyor. Dobrovnik’te Avrupa tarihi kentlerle toplantı yapacağız. Orada bakacaksınız ki, Side temsil ediyor Türkiye’yi.” Diye konuştu.

BU YENİ BİR ENERJİ, YENİ BİR SÜREÇ,

MERKEZİ HÜKÜMETTEN BEKLERSENİZ DAHA ÇOK BEKLERSİNİZ!

Türkiye’nin şimdiye kadarki planlamadan ve yanlışlardan dönmek zorunda olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sözen, “doğasını tükettiği”nde buradaki onurunu koruyamayacağını ifade ederek, Başkan Akkaya’nın konuşması sırasında öncelikli hedeflerinin göz göre göre kuruyan gölü kurtarmak olduğunu yana yakılan belirtmesini “Başkan burada söylemekten utandı ben biliyorum” diye ifade etti. Prof. Dr. Sözen,“burada yeni bir ölçekten, yeni bir planlamadan, yeni bir enerjiden bahsediyoruz. Bunu merkezi hükümetten beklerseniz daha çok beklersiniz.” Diye iddialı konuştu.

Sözen şöyle devam etti:

TARİHİ DOKUYU YIKAN ANLAYIŞTAN KORUYAN RUHA

“O sizin yaptığınız planlamada yaptığınız çalışmalara katkı koyacak, destek çıkacak bir planlamaya ihtiyaç vardır. Bitlis’ten geldi Vali. Ben 70 senedir oralardayım. Bitlis bir Toledo’dur. Toledo bir dünya kenti. İspanya’da en çok gezilen ören yerlerinin başında geliyor. Aynı kenti Bitlis’te 7 katlı köprülerin üzerine apartman yaparak suyu gözükmez hale sokuyorlar. Bazı aymazlıkların dönüşümü, planlamayla önlenmesi, destekle büyütülmesi ve yerel güçlerin kendi yereliyle yönetilmesi meselesidir bu. Vaktiyle tarihi dokuyu yıkan bir anlayış vardı. Yıkım olsun, kent açılsın, ferahlasın… Ama şimdi koruma var. Ortaya çıkarma, onarma ve koruma…” 

Çalıştay öğleye kadar konuşmacıları dinledi. Öğleyin Başkan Akkaya’nın İstasyon Park’ta katılımcılara verdiği öğle yemeğini müteakiben öğleden sonra saat 16,30’a kadar grup toplantıları, program ve proje önerileri ve sonucunda değerlendirmeyle son verildi. Toplantıdan sonra katılımcılar kent gezisi yaptı.