Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '08

 
Kategori
İzmir
 

Bürokrasi, hayırseverliği baltalıyor mu ?..

Bürokrasi, hayırseverliği baltalıyor mu ?..
 

Hayırsever, gücendirilmez, sıcak tutulur.İşte Ahmet URKAY.Ve İŞGÖREN ve Urkayın eserleri (üst-altta)


İzmir’de hayırsever Salih İşgören, hayırseverliği ile önde. Dünkü Milliyet’ te kendisi ile ilgili bir haber: ’20 milyon YTL harcayıp 1, 5 yılda 5 okullu eğitim kampusu yaptırdı. Ancak milli eğitim, ‘Bahçe duvarı yok!’ diye okul açılamadı. İyi mi? Başbakanın tabiriyle: ‘Sevsinler seni.’ Bizim tabirimizle ‘ Ört ki, ölem !

Kocaman kocaman milli eğitimin çok bilenleri toplanıp karar vermiş: ‘Bahçe duvarları yok. Bu nedenle güvenlik riski var, diyesiymişler. Sormuyorlar. Düşünmüyorlar. Hissetmiyorlar. ‘Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Değirmende su var, çark da var. Niye dönmüyor, döndürülmüyor? Hı? Trilyonlar harcanmış buraya. Bu hayırsever bu laflardan gocunur mu, gocunmaz mı? Okulun Müdürü bile atanmışken bu bürokrasi neden?

Bölüm, kısım, koltuk masa,
Atılmaz kuru kuruya takla
Hesap kitap, vezne kasa,
Sayfa madde, kanun yasa,
Talimatı, dilekçesi,
Hani bunun kaşesi
Bürokrasi, bürokrasi

Milli eğitimin birimleri, sanki birbirlerinden ayrı ayrı çalışıyorlar. Birinin yaptığını, biri bozuyor mu ne? Bizim memlekette istim, daima arkadan gelir. Senin önüne, hazır olanaklar serilmiş. Hele bir başla, arkası gelir. Yok, o da yok! Pek çok hayırsever, memleketimizde yüz ağartan işler yapıyor. Bürokrasi ise, onları baltalıyor. Önlerine set çekiyor. Onlar hassas kimselerdir.

Protokol, tel, maslahat,
Duvar, muvar, ek meşruhat,
Hoka kola, çay meşrubat,
Genelgesi ilgisi,
Aslan Salih hep birinci
Pusulası teskeresi
Kadifedendir kesesi

Hayırseverleri küstürmemek lazım. Gocundurmamak lazım. Ne düşünür Salih bey şimdi? ‘Bir hayır yapalım dedik, burnumuzdan geldi!’ demez mi? Der!

Taaa, Marmaris’lerden elimize bir koli tutuşturuldu bu haber üzerine. Hem de sıcağı sıcağına. Oranın bir başka hayırseveri olan Halıcı Ahmet Urkay dertli: ‘Çok gücüme gitti ağabey, diyor, onca masraf ettim, ellerimle yaptırdığım okulumun levhasına söz ediyorlar. Söktükleri gibi ortalığa atacaklarmış. Bu ne iş! ‘ diyor. Belli ki çok gücenmiş. Okul Aile Birliği toplantılarında edilmiş bu laflar ayrıca.

Tutmuş, böyle böyle diye Milli Eğitim Müdürlüğüne, Valiliğe, Bakanlığa, okul müdürüne dilekçe yazmış. ‘ Bu okulu seve seve yaptım. Niçin levhamı yerlere atacakmışsınız bakayım’ diye sorduğu suallerin hiç birine cevap alamamış. Tam dört ay geçmiş aradan. İyi mi? Dilekçe hasır altı tabi. Bu da başka bir çeşit örnek. Hayırseverleri kıskanıyor muyuz? Yoksa bizde yok, onlarda var diye hayıflanıyor muyuz? Hiç mi hiç ulvi duygular kalmadı içimizde?! Hayırseverler, sıcak tutmalı. Onlar alıngandırlar, hassastırlar. Laflar; ölçülü, biçili olmalıdır. Nerde o kafa? Nerede?.. Ört ki ölem…

Memur amir, şef müdür,
Dosya, kayıt, tarih mühür,
İmza paraf, getir götür
Bakanlığı, dairesi,
Yesin onu ninesi
İcmal, zabıt, arşiv evrak,
Kapı kapı dolaş, bırak,
Örgü, parfüm, oje, tarak
Cep telefonu, ay ne hoş
Mevzuat mı, peşinden koş
Cetvel, matrah, rapor, plan
Ivır zıvır, falan da filan,
Vatandaşa oldu olan
Yazışması, görüşmesi
Bir tanesi, nur tanesi,
Hani bunun nanelisi.
Bürokrasi, bürokrasi,

Bu Halıcı Ahmet, Marmaris’te yaptırdığı ve kendi ismini verdiği Anadolu Lisesi, bu gün önemli bir ilim ve irfan yuvası olarak hizmette. İlkten 21 derslik iken, sonradan 11 derslik daha ekleyerek bir kampus kurmuş adeta. Sen tut, 21 derslik 3 katlı bina yaptır. Bununla yetinme 4 katlı ikinci bina daha kondurarak 42 derslik sınıflar aç. 300’er metre kare toplantı salonu ve teneffüs alanı yap. Bütün malzeme ve işçiliğini üstlen. Ve de hiçbir yerde ismin geçmesin! Tabelayı tutup atmaktan bahset, Buna ne Allah razı olur, ne de kul. Marmaris’ teki bu okulun Müdür muavininin başından çıkıyor bu işler. Önlerinde koskoca bir eğitim müfredatı varken, uğraşılan şeylere bakınız siz. Bütün makaraları doladılar. Ne ebrulisi, ne fıstıkisi, ne zeytunisi ne de simlisi kaldı sanki. Sen tut, okul aile birliği toplantılarında ahkam kes.

Bütün bunları dilekçesinde belirmiş. ‘Bu ne iştir’ diyerek.Valiliğe, Milli Eğitime, okul müdürlüğüne ve Bakanlığa yazmış. Tam dört aydır cevap yok dilekçeye. Ayıptır yahu!

Mahalle, cilt, sayı hane,
Sigorta no, prim karne,
İyi durum, tüzük nane,
Üç fotoğraftır gerisi,
Bürokrasi, bürokrasi.
İn çık, gel git, uğraş didin,
Yarın gelin, bu gün gidin,
Ohho, yarın dedik, niye geldin,
Yediemin, pul kontrat,
Fasıl, madde, muamelat,
Formalite hal, mevzuat,
A vergisi, B vergisi
Yoktur senin gibisi,
Dünyanın çıktı çivisi…

‘İsmimiz hiçbir yerde geçmiyor ağabey. Levhalarımız sökülüp atılmak isteniyor ağabey. Hem de veliler toplantısında oluyor bunlar. Beni küçük düşürüyorlar. Çalışma şevkim kırıldı ağabey, yara aldım ağabey!’ diye dertleniyor Ahmet Urkay.

Yazmış dilekçesine. O dört aydır cevap alamadığı dilekçesine: ‘ Eğer ben, 1994 den bu yıla kadar içimin güneşiyle hareket etmişsem , içimin ışığının karartılmamasını istemek, en tabii hakkımdır’ diyor, Halıcı Ahmet Urkay.Ve ekliyor: ‘ Beni yaralamayın!’ diye.İşte küstürülen işadamının ruh hali, sıcağı sıcağına böyle.

Marmaris’ teki okula, beş yıldızlı otel deniyor. Temel atılırken Kenan Evren: ‘ Pek çok okul yaptırdın. Bu okullar seni cennete götürür’ diye takılmış kendisine.

Halıcı Ahmet Urkay’ın, Marmaris yakınlarında muazzam bir müzesi de var. Devlete bağışlamış. Eserleri saymakla bitmez. Oteller zinciri kurmuş. Dürüstlüğü, çalışkanlığı ve onuru, kendisine rehber yapmış. Ahmet Urkay’ın eşi de, onun biricik yardımcısı her yerde.

RESİMALTI: 1- S. İşgören (Ortada, çerçeve tutan) 2- Mütevazi bir adam Urkay 3- Gelin odası 4- Marmaris’e 9 km. mesafedeki müze, yeşillikler içinde 5- Müze girişi 6- Ahmet Urgay. Sempatik ve insan canlısı 7- Ahmet Beyin şimdiye kadar kazandığı plaketler, şilt’ler, madayalar ve pek çokları. Müze girişinde sergileniyor 8- Müze açılışında Urgay’lar 9- Gelin yatak odası 10- Müzede örf ve adetlerimiz de sergileniyor 11- Marmaris’teki Otel zincirlerinden Halıcı Otel 12- Fransız Kupa arabası, bütün ihtişamı ile müzeyi süslüyor 13- Marmaris’teki Halıcı Ahmet Urkay Devlet Lisesinin, manşetteki başka bir cephesi 14- Marmaristeki 5 yıldızlı otel dedikleri saray gibi Halıcı Ahmet Urkay Anadolu Lisesi'nin bir diğer cephesi.

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..