Bursa Büyükşehir Belediye başkanına açık mektup

Bursa Avrupa kenti diye anılır. Yada yeşil Bursa. Yeşil Bursa tarih olmak üzere, Avrupa kenti olması ise bir hayal. Altyapı hak getire, gelen tüm yönetimler sanki sözbirliği etmişçesine kenti çirkinleştirmeye yemin etmiş gibi. Belkide isteseler bu güzelim kenti bu kadar berbat hale getiremezlerdi. Ben tüm altyapı ve diğer sorunları bir kenara bırakıp, kent içi toplu taşıma konusunu işleyeceğim. Bir çok kentte toplu taşıma pek iyi değil fakat Bursa’da bu konu bir facia.

Nerden başlasam bilmiyorum. Pahalı oluşumu, sanırım ülkemizin en pahalı ulaşım sistemine sahibiz. Yetersiz oluşumu, plansızlığımı, vurdumduymazlık anlayışınımı, belediyenin otobüslerinin yetersizliğimi, terminal ulaşım kabusumu, duraklardaki tarifelerin olmayışımı. O kadar çok sıkıntı varki bu kente yaşayan herkes bu sorunlar dan kendi payına düşeni alır. Toplu taşıma araçlarına bindiğiniz de genelde yakınan ve sürücülerle tartışan insanlar görürsünüz. İnsanlar tepkilerini sürücülere yöneltir ve sorun öfke dinmesiyle sonuçlanır bir dahaki sefere kadar...

Öncelikle terminale ulaşım çoğu semtte kabus gibi. Belediye ye ait araçlar çalışmaz. Terminal otobüsleri ise çok seyrek geçer. Bazen dolu olduğu için yolcular yolda kalır. Otobüsler durakları durmadan geçer. Dursa bile kapılarının açılma olanağı yoktur genelde. Bu durumlarda zorunlu olarak taksi çağırmak durumdasınız. Benimde başıma defalarca gelmiştir. Taksiler ise korkunç pahalı. Gece saat 12 den sonra sakın Bursa’ya inmeyin, çünkü tek ulaşım aracı taksilerdir. Yada geldiğinizde tanıdıklarınız sizi araçlarıyla karşılamak zorundadır. Terminal otobüslerinin doluluğunda insan değil koyun taşısanız inan ki ölürler. Terminale gece 12 den sonra santral garaja otobüsler var fakat santral garaja ulaşım yine yok diğer semtlerden. Servis ise yasak bu şehirde hiç olmazsa gece yarısından sonra otobüs şirketleri servis koysa. Belediye zaten toplu taşımacılığı her halde kendine yakıştırmıyor ki sadece özel halk otobüsleriyle çözmeye çalışıyor.

Terminal hatları dışında, gündelik hayatta kullanılan bir çok hatta da genelde ya belediye ye ait otobüsler yok ya da çok yetersiz sayıda. Özel halk otobüsleri ise yine ihtiyacı karşılamaktan uzak. Bir çok hatta yarım saati bulan aralar var. Bu kadar zaman kaybı kentte yaşayanlar için bir kabus. Kendi aracınızla çıktığınızda ise park sorunları başınızın belası oluverir. Park yeri bulmak ayrı bir dert. Taksi kullanmak ise çok pahalı. Terminal hatlarına ait internet sitesindeki otobüs satleri ise terminalden sabah saat 6 da başlıyor, fakat semtten terminale hangi saatte başladığı yok. Tabiki karşılıklı sefer olacağını düşünüyorsanız boşuna heveslenmeyin.

Bir diğer sorun ise bir çok durakta otobüs saatlerinin yazılı olmayışı ve güzergahlarının belirtilmemiş olması. Başka bir semte gittiğinizde sizin en önemli yardımcınız duraktaki güzergahları belirten ve hangi saatlerde hangi araçlarla nereye ulaşabileceğinizi gösteren tabelalardır. Bir çok durakta bu tabelaler yoktur. Habire birilerine sormak zorundasınız.

Bir diğer sorun ise yakınınızdaki bir çok semte seferlerin olmayışıdır. Bazen yürüyerek bile daha çabuk ulaşabildiğimiz semtler vardır. Çünkü o semte sefer yoktur o nedenle önce kentin belli noklarına ulaşıp tekrar diğer semte giden bir araca bineceksiniz. Bu durumda kaybolan zamanın yerine yürüyerek gitmek daha iyi bir çözüm olmakta. Yani planlanmamış bir kent içi ulaşımı sözkonusudur. İnsanların günlük ihtiyaçları hiç hesaba katılmadan yapılan bir planlama.

Eğer bu kentte yaşayacaksanız öncelikle işyerine yakın bir semtte ev arayın, tabiki içinize sinerse. Yada bu kente gelmeyi düşlüyorsanız öncelikle bu kentte gündelik yaşamı inceleyin, sonra pişmanlık duymamak için. Dünyanın en güzel ketlerinden biri olamaya aday bir kente yapılan haksızlıklara kahredeceksiniz benim gibi yoksa.