Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '09

 
Kategori
Deneme
 

Bursa'da grizu patlaması

Bursa'da grizu patlaması
 

Yârin gözleri kömür mü kömür / Bir kurşun atımı , Bir cigara içimi şu ömür / Elimin, yüzümün karanlığınca / Aydınlık mı aydınlık / içim alnım ak mı ak / Kara kömürden suyum ve ekmeğim / Tutundum tırnaklarımla / Yaşam ağacına / Yakaladım kömürün damarını / Seni gidi karayılan / Sonra kömür oldu ellerim / Şimdi ocaklarda yanan / Benim Yüreğim… / ( 1 ) Aydın eski milletvekilimiz Mustafa Kemal Yılmaz’ın kömür ocaklarında ölenlerin anısına yazdığı bir şiiri var şu anda masamda. Şiirini okurken içim sızladı. Kömür ocaklarında çalışanların, ölenlerin anısına bir şeyler yazayım dedim. Biraz olsun hem vefat edenleri anmak ve hem de geride kalanların acılarını paylaşmak. Çünkü acılar paylaşıldıkça azalır. Daha Tokat Reşadiye’deki yedi şehidimizin acısı dinmeden, Bursa’da meydana gelen Grizu patlaması sonucu maden ocağında çalışan 19 vatandaşımızın ölüm haberini daha aldık. Beklenilmeyen acılar bir daha yaşandı. Bu acı haberde Tokat’ta ki şehitlerimizin unutulmaz acılarına toz, biber oldu. Acı üstüne acı geldi. Acılar, ıstıraplar bir kez daha yaşandı. Analar, babalar bir kez daha ağladı, çocuklar yetim ve öksüz kaldı. Gazetelerden öğreniyoruz. Bursa Kemalpaşa’daki grizu faciasına dinamit patlaması yol açtığını, şirketin bu konuda ihmal davrandığını ifade ediliyor. Ne olursa olsun Bursa’daki Kemalpaşa Bükköy’de meydana gelen grizu patlaması daha önce bildiren bir imhalın sonucudur. Maden ocağında önceden tespit edilen ancak Aralık ayına kadar verilen süre verilmesine rağmen düzeltilmeyen eksikliler sonunda patlamaya yol açtığını öğreniyoruz. Gerçekten bu bir ihmal ise sorumlular adaletin önünde ifade vermelidir… 19 gencecik vatandaşın ölümüne sebep olmak ne demek? Maden ocağının tam giriş kapısında insanı kahreden bir TABELA görüyoruz: Bu Tabela işçilerin çocukları tarafından yazılmış ve oraya monta edilmiştir: “Babacığım Kurallara uy Tehlikeyi fark et Önlemini al KAZALARDAN Kendini korun Güvenli çalış Eve sağlıklı dön Bizi üzme “ Kapıda görünen bu tabelayı her gün işe giden işçilerimiz tarafından inanıyorum ki her girişte okumuşlardır. Ama ne var ki onlar çocuklarının geçimi için her gün oraya gidip ellerine balta alıp yerin dibine200, -250 metre aşağıya inmişlerdir. Tek amaçlarlı çocuklarını onurlu bir şekilde okutmaktı. Oturduğu evin kirasını vermek, yaktığı elektriğin parasını, harcadığı suyun faturasını, evinin mutfak masraflarını ve eşinin kullandığı hasta ilaçlarını almak için her gün gidip vardiya değiştirmek suretiyle kömür ocağını gidip gelmişlerdir. Maden ocağında çalışan işçilerimizsin istekleri vardı, hayalleri vardı, arzuları vardı, düşleri vardı. Ödemek için borçları vardı. Çocuklarını onurlu bir şekilde eğitimi için amaçları vardı. Fakat ne yazık ki bunların hepsi suya düştü. Hayalleri yıkıldı gitti, onlarda kara toprağa kavuşup gittiler. Geride dertleri, acıları yumak yumak gönüllerde kaldı. Maden ocaklarının bulunduğu Bükköy’de madenciliğe ait Kömür Ocağında 6 yıldır çalışan çocuklarına ekmek, aş parası için kan ter içinde uğraş veren İbrahim Dursun adlı işçi o günün sabahını basın mensuplarına şöyle anlatıyor: Sabah 08.00’den 16.00’ya kadar ocakta çalıştım. İçerde gaz vardı, Gözlerim yanıyordu. Vardiya amirine bunu söyledim. Ama beni dinlemedi. En son gaz ölçümü istediğimizde bizi azarladı. Saat 16.00’da bizim vardiyamız bitti. Çok geçmeden patlama oldu. Bizim şansımız o gün dinamitin patlatılmamasıydı. Bizden sonra iş başı yapan diğer arkadaşlarımız öldü. Madende gaz ölçüm aletini kimse kullanmıyordu “ diye konuştu. Demek ki orta da bir ihmal vardır. Bu ihmal 19 vatandaşımızın ölümüne sebep oldu. Çoluk çocukları perişan oldu. Ben bunları yazarken ve acılarını kalbimde yaşarken Ankara’dan Aydın eski milletvekilimiz Mustafa Kemal Yılmaz Bey arıyor. Bu acılarını yaşadığını ifade ediyor. Üzüntülerini, bizimle birlikte paylaşıyor. Bu bir felakettir diyor. Hem Tokat’taki şehit askerlerimize ve hem de Bursa’da ki Maden Ocağında hayatını kaybeden vatandaşlarımız için üzüntülerini belirtiyor. Geçmiş yıllarda 1940’larda Zonguldak’ta, Karabük’te, Bartın’ın Çiftlik Köyünde öğretmen olarak çalıştığı yıllarda Maden ocaklarının öyküsü ve meydana gelen acı olayları bir bir anımsıyor. Onlar şehit yazdığı şiirlerinden söz ediyor. Maden ocağında göçük altında kalanların adlarını buraya alıyorum: Ahmet Çetin, Mehmet Çetin, Yusuf Karaca, Ali Kazan, Yahya Arabozan, Murat Aydın, Muammer Aktaş, Mehmet Banbal , Ertuğrul Demiray, Şenol Kurt, Ramazan Baştepe, İzzet Kuşoğlu, Murat Hanay, Mehmet Kuşoğlu, Erol Baran, Yunus Arı çiçek, Seyit Ali Akduman, Emir Ali Turhan ve Erol İkiz. Toplam 19 işçimiz vefa etmiştir. Ocaklar yandı, ateş evlere düştü. Ateş düştüğü yeri daha fazla yakıyor. Ne oluyorsa fakir aile çocuklarına oluyor, kırsalda, göçükte, çığda, selde ve depremde ölenlerin, gidenlerin çoğu fakir aile çocukları. Kader sadece bunlar için mi? Allah’ım sen sabır ver. Tuzu kurulara birşey diyeceğimiz yok. Bursa ‘da Bükköy Maden Ocağında yaşamını kaybeden işçilerimize Allah’tan rahmet, ailelerine, dost ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yine sözümü M. Kemal Yılmaz’ın “KÖMÜRDEN ADAM” adını taşıyan şiirinden birkaç dizeyle bitirmek istiyordum. Ölüyüz şimdi / kapkara dizi dizi / Köyde çeşme olmuş yârin iki gözü / Aynı mezara koyuverin hepimizi… / Yüreğimde kömür yarası / Keyfimizden mi girdik yerin altına / Perişan hanede çoluk çocuk / Bekler ekmek parası / Yüreğimde kömür yarası / Bir bölüğü kara kömür / Yeryüzünde öteki yarısı / Zonguldak’ta bir kör kuyu / İçi geçmiş, çekilmiş suyu / Bilinmez ne oyun düzer / Kurusun o pis huyu / Karımın yaktığı ağıt / Gel de efkârımı dağıt. “Ben giderim yana yana “ / Bu kez aşk değil / Kömür buladı beni bana / Karadeniz’de kapkara bir bulut / Dizi dizi yürümede yüz tabut / Göz kulak ol anam geride kalanlara / Beni bir kalem unut... Üşümesin artık o güzel çocuklar / Çünkü ben varım / Kömürünüz var… M. Kemal YILMAZ 1- Türk Dili Eylül 1991. Umurlu Çiçekleri /Üç Demet Şiir. M. Kemal YILMAZ. 2.baskı. Kolalı Matbaası. Aydın.2006.

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..