Bursa'nın İntikamı

Futbolu sevmek için yüzlerce nedenim var; bunlardan biri de meşin yuvarlağın kendi içinde sahip olduğu "adalet" kavramı ve her takıma zaman zaman tattırdığı mutluluk duygusu.

Galatasaraylı mısınız? Mutluluk kaynağınız Avrupa'daki başarılı sonuçlar.

Fenerbahçeli misiniz? Mutluluk kaynağınızı söylemeye bile gerek yok: Galatasaray galibiyetleri.

Beşiktaşlı mısınız? Mutluluk kaynağınız Fenerbahçe karşısında aldığınız galibiyetler.

Bugün de o milyonları kendine aşık edip peşinden koşturan futbol topu Bursaspor'a göz kırptı; hani o bir hafta öncesinde neredeyse üzüntüden ağlattığı Bursaspor'a; hem de aynı Fenerbahçe karşısında.

Ligin ikinci yarısında Fenerbahçe kendini kaybetti

Sezonun ilk yarısını hatırlarsak Fenerbahçe deyince akla çok az gol yiyen ama bir şekilde gol bularak maçları kazanan sıkıcı bir takım gelirdi. Fakat ikinci yarının başlamasıyla Fenerbahçe hemen hemen her maç kalesinde gol gören, maçları zevkli ama başarısız bir takım haline geldi. Sonuçlar da ortada.

Bursaspor Müthiş

Bana Kadıköy'de 2-0 geriye düştükten sonra maç kazanan ikinci bir takım söyleyebilir misiniz? Bu sayının azlığı bugün Bursaspor'un nasıl bir iş başardığının kanıtı aslında. Hem psikolojik hem de fiziksel olarak bugün rakibini sahadan silen yeşil beyazlılar sadece kupa maçının rövanşını almakla kalmadı zirvenin de en büyük adaylarından biri olduğunu herkese bir kez daha hatırlatmış oldu.

Dileğimiz sihirli kürenin, perşembe günü de bugün üzdüğü sarı lacivertlilerin gönlünü alması.