Bursaspor - Fenerbahçe: 0-2 (Baskılar bitti, yola devam)

Fenerbahçe, iki kez rahatlamış olsa gerek.

Nasıl rahatlamasın ki?

Bilmem kaç maçtır sürdürülen “yenilmezlik unvanı”nı koruma kaygısı, Galatasaray’a kaç maçtır “yenilmeme”nin getirdiği baskı... Fenerbahçe, işte bu “kaygı” ve “baskı”dan kurtuldu. Bu da, büyük bir rahatlık sağlamış olsa gerek.

Spor basınının dolduruşuna gelenler, “sayı”ların büyüsüne kaptırınca kendilerini, doğal olarak, takım üzerinde bir baskı oluşturuyor. Önemli olanın, o sezon toplanan puanların “çokluk”u olması gerekirken, böyle “magazinsel” yaklaşımlar, ancak eğlence olur.

Fenerbahçe, Sivasspor’a yenilmekle “yenilmezlik unvanı”dan kurtuldu; Galatasaray’a da yenilmekle, hiç değilse, rakibinin kendisine gelmesini sağladı. Küçümseyici bir yaklaşım içinde olduğum sanılmasın, Galatasaray’ın kendine geldiğini dün Trabzon’da gördük.

*****

Fenerbahçe, etkili ve rahat başladı. Fenerbahçe’nin nasıl rahatladığını, Aykut Kocaman’ın maçtan önce söyledi şu cümle çok güzel anlatıyor/du:

“Zihinsel olarak kendimiz daha iyi hissediyoruz.”

Fenerbahçe açısından bir an önce sonuca gitme düşüncesi, hele geçen haftaki tutuk oyunun aksine etkili oyunu sürdürüş, Bursaspor’un da zaman zaman ataklara kalkması, maçı güzelleştiriyordu.

Gökhan Gönül’ün gönülsüzlüğü gitmiş, o bildiğimiz Gökhan karşımızdaydı. Kendi kanadından geliştirdiği ataklar, yaptığı ortalar, gol kokusu taşıyordu. Gökhan, savunma görevini de hakkıyla yaptı; çizgiden çıkardığı top, Bursaspor’un öne geçmesine engel oldu.

Solda ise Stoch, etkili ataklara kalkıyor, ama yardıma gelen olmadığı için kaleye vurmak zorunda kaldığı toplar, gol olmuyordu. Stoch, ben buranın adamıyım, der gibiydi.

Bienvenu yoktu, Semih vardı.

Semih, Emre’nin gol olacak vuruşunu engelledi, duvar oldu. Yoksa topun ağlarla buluşması işten değildi. Ama uzun süredir gol atamayan Semih, Fenerbahçe’nin ilk golünü atmanın mutluluğunu tattı.

Aziz Yıldırım çıkana kadar sakalını kesmeme sözü veren Volkan Demirel, bu kez yalnız değildi. Benzer sözü veren Serdar da sahadaydı, Taliban tipi sakalıyla aksamadan oynadı.

Fenerbahçe, orta alanı da, zaman zaman top yitirmelerine karşın, Bursaspor’a göre daha etkiliydi.

*****

Bursaspor, ikinci yarıda canlandı. Ancak bu, gol atmasına yetmedi. Fenerbahçe, sonlara doğru, ileride Alex’i bırakarak “Yakalarsam atarım” anlayışıyla oynadı. Fenerbahçe, en etkili diyebileceğimiz Gökhan Gönül-Stoch ikilisiyle bir gol daha buldu.

Böylece, Fenerbahçe, zorlu sayılması gereken Bursaspor deplasmanından istediğini alarak dönüyor. Pazar günü Kadıköy’de ağırlayacağı Trabzonspor maçına moralli çıkacak. Bugün bir de, 8 tutuklu içinde Aziz Yıldırım ve arkadaşları da olsaydı, kuşkusuz, moraller daha üst düzeyde olacaktı.

Artık bütün gözler, önümüzdeki günlere, pazara çevrilecektir.

*****

Bursaspor-Fenerbahçe: 0-2

Stat: Atatürk
 
Hakemler: Halis Özkahya, Cem Satman, Erdinç Sezertam
 
Bursaspor: Carson - Basser (Dk. 27 Serdar Aziz), Ömer, İbrahim, Vederson - Sestak, N'Diaye, Ramazan (Dk. 46 Batalla), Ozan -  Insua, Bangura (dk. 80 Okan)
 
Fenerbahçe: Volkan - Gökhan, Yobo, Serdar, Ziegler - Özer (Dk. 70 Baroni), Selçuk (Dk. 87 Mehmet Topuz), Emre, Stoch, Alex, Semih (Dk. 73 Bienvenu)
 
Goller: Dk. 39 Semih Şentürk, dk. 84 Stoch

Sarı Kartlar: İbrahim Öztürk, Serdar Aziz, Bangura; Serdar Kesimal, Ziegler, Emre
 


TURGUT ÇELİK/ Mersin