Bursaspor-Trabzonspor finalinde "tecrübe konuştu."

Avrupa’nın birçok ülkesinde süper kupa finalleri sezonun hemen öncesinde oynatılıyor. Bunu haklı sayısız sebebe bağlayabilirsiniz; ancak ortaya çıkan sonuç futbol yönünde hiç kimseyi memnun edemiyor. En son örneği de dün gece oynanan Bursaspor-Trabzonspor finaliydi. Bu karşılaşma ligin hemen tamamlanmasıyla birlikte oynanmış olsaydı muhtemelen bu kadar kötü bir futbol izlemiyor olacaktık.

Evet, bu finali diğerlerinden farklı kılan bir yenilik vardı, uzun yıllar sonra üç büyükler dışında şampiyon olmuş bir takım vardı sahada ve herkes nasıl bir Bursaspor izleyeceğini merak ediyordu.

Bu maçın özeti; “tecrübe konuştu” olmalıdır. Yılların tecrübeli hocası, üç ay önce Fenerbahçe ile benzer bir final oynamış olan Şenol Güneş pratiği fazla olmanın avantajını sonuna kadar kullandı.

Karşılamanın ilk yarısında sahada tam bir kör dövüşü vardı. Rakibine kasti faul yapıp ellerini havaya kaldırarak “ne yaptım ki?” diyerek hakemden hesap soran futbolcular vardı sahada. Böylesi görüntüleri ezeli rakiplerin maçlarında görmeye alışık olsak da hani hep dilimize yapışmış olman iki Anadolu takımının neredeyse aralarında ciddi bir husumet varmışçasına birbirlerine bu kadar sert savunma yapmalarını anlamak kolay olmadı. Her iki takımın da üç pası üst üste yapamadıkları bir ilk yarıdan sonra, sanki Ertuğrul Sağlam soyunma odasında “işi şimdi bitiriyoruz, son darbeyi vurmak için ilk on beş dakika baskı kuracağız” demişçesine ikinci yarı sahada daha fazla atak yapan bir Bursaspor vardı.

İşte ne olduysa ondan sonra oldu zaten.

Şenol Güneş rakibin üzerine yükleniyor oluşunu çok iyi süzdü, eski Türk ordularının yaptığı gibi o da geri çekilir gibi yaptı. Bursaspor’u gol atacağına ve bu maçı biraz sonra kazanacağına ikna etmeye başladı.

Trabzonspor’un golü de çok sürmedi geldi. Kaleci Ivankov’un topa sahip olma amacıyla yaptığı kurtarış sırasında meşin yuvarlak kucağından sekince Teofilo orada bitiverdi. Oysa dünya kupasında sıkılıkla izledik, birçok kaleci böylesi pozisyonda çift yumrukla topu ters tarafa gönderiyor. Bir kaleci için en riskli şey sahip olmadığı topu sektirmektir.

Böylesi goller hele ikinci yarıda atılırsa büyük bir ihtimalle de sonucu belirler. İkinci ve üçüncü gollerdeyse tamamen savunmanın konsantrasyon hataları vardı.

Ivankov o hatayı yapmasaydı maç ne olurdu sorusunun cevabı da maçın genel havası çerçevesinde sanki Trabzonspor ağırlıklıydı.

Ertuğrul Sağlam ve öğrencileri yeni sezonun ilk karşılaşmasında çok kötü sınav vermiş oldular. Bursaspor’un futbolunda bir dağınıklık gözlemledik.

Oysa aynı şeyi Trabzonspor için söylemek mümkün değil. Zaten geçen sezonun ikinci yarısından itibaren Şenol Güneş hep doğru şeyler yapmaya çalışıyor gibiydi. Bursaspor kaldığı yerden geriye doğru gitmişken Trabzonspor daha canlı ve diriydi.