Bursaspor'un Haddi..

Bursaspor’un sayesinde ligimiz bir büyük takım daha kazandı. Yani Bursasporlu’lar öyle zannediyor. Onlar, 4 Büyükler tabirinin bile rafa kalkmaya başladığı, yani Trabzonspor’un bile büyüklüğünün sorgulandığı günümüzde 5. Büyük olduklarını iddia ediyorlar. Hatta olayı abartan bir kısım Bursaspor taraftarı tek büyük olduklarını bile söylemeye başladı son zamanlarda; ne içmişlerse aynısından istiyorum..

Bakın, özgüven güzel bir şeydir. Yöneticilerin iddialı demeçleri sahadaki oyuncuları ateşler, olumlu etki yaratması muhtemeldir. Ayrıca Bursaspor güzel bir iş yapmış, iddiasını son haftaya kadar taşımıştır. Kaldı ki Bursa deplasmanının en zor deplasmanlardan biri olduğunu inkar eden taş olur, yani zaten iyi bir takımdır. Ama farkındaysanız “İyi” diyorum; sadece iyi, ötesi şu an için olamaz. Futbolda büyüklük dediğiniz bambaşka bir kavramdır.

Mesela nedir büyüklük? Kriz zamanlarında krizi yönetmeyi iyi bilmektir, zorlukların üstesinden gelebilmektir. Şampiyonluğa yaklaştıkça paniğe kapılıp her şeyi berbat etmemeyi bilmektir. Kastettiğim futbolcuların son haftalardaki puan kayıpları değil, o kayıplar zaten kaçınılmaz. Çünkü daha Bursaspor’un yöneticileri sıralamadaki yerlerini hazmedememiş, buldumcuk olmuşlar; futbolcular ne yapsın? Yakın zamanda verdikleri demeçler tahrik dolu, sürekli saldırıyorlar. Son haftalarda attığımız golleri nedense şüpheli buluyorlar. Daha doğrusu lider olduğumuzdan beri. “Şikeci Fenerbahçe” başlıklı yazımı hatırlayın, tam da böyle bir şeyden bahsediyordum. Ligin başlarındaki Sivasspor maçında Emre kornerden direkt gol atınca şike olayı hiç gündeme getirilmez, uğraşmazlar çünkü, Petkovic’i satın almamışızdır. Ama lider olduk ya, gümbür gümbür geliyoruz ya, ligin sonu yaklaştı ya, tek suçu yan topa hatalı çıkmak olan Murat Şahin acımasızca lekelenir.. Ve işin ilginç tarafı bütün bunları gündeme getirip suyu bulandıranlar haftalardır yemediğimiz gollerden bahsetmezler, görmezler.

Ankaragücü maçı sonrası, Necmettin Kocaman adlı biri çıkıyor ortaya. Bursaspor yöneticisi. Hani şu yukarıda bahsettiğim sıralamadaki yerini hazmedemeyen yönetici tipinden. Hazret konuşuyor; Fenerbahçe’nin son haftalarda oynadığı maçları hakkıyla kazanmadığından dem vuruyor. Dahası, kamuoyunun vicdanına bırakıyor. E peki Necmettin Efendi güzel söyledin de, seni kimin vicdanına bırakalım? Adam konuştukça çam deviriyor, farkında değil. Aslında başkanının izinden gidiyor. Aynı maç hakkında İbrahim Yazıcı da “Ben yorum yapmak istemiyorum. Herkes neler olduğunu gördü” demişti. Merak ettiğim şu, Ankaragücü’yle kardeşliğinize ne ara gölge düştü? Bir de şunu hatırlatmakta fayda var tabi. Aynı kulübün basın sözcüsü Ferruh Nayman da şubat ayında söylediği “Trabzonspor’dan hala büyük takım diye bahsediliyor” şeklindeki sözleriyle Trabzonspor camiasını ayağa kaldırmıştı.

Bursaspor’a sportif anlamda bir serzenişim yok; kesinlikle yanlış anlaşılmasın. Başarı, aslında takdir edilmesi, saygı duyulması gereken bir şeydir, ancak hedefe doğru ilerlerken çamur sıçratmak saygıyı hak etmez, aksine tepki toplar. Ve şu anki tabloda Bursaspor bana göre saygıyı hak etmiyor. Büyüklükten dem vurmaları çok absürd. Çünkü büyük takım olmak, şampiyon olmaktan çok daha öte bir olaydır. Şampiyonluk anlıktır, geçicidir; ancak büyüklük kalıcıdır. Ve kimse gücenmesin ama şu anda Bursaspor’un haddi de büyüklük değildir. Öyle gökten iner gibi tek sezonda “Büyük takımız” denmez.

Bizim oralarda “Hele bi yol otur da soluklan yiğenim” derler adama..

Saygılarımla..