Bursaspor ve Trabzonspor denk bir futbol ile berabere kaldı

Birbirinin bu kadar aynısı futbol oynayan iki takım bulmak her halde zordur. Öyle olunca da ortaya mücadelesi yüksek, gol pozisyonu az, yaklaşık 60 metre içinde oynanan bir karşılaşma çıkıverdi.

Gol atabilmek için çok farklı şeyler yapmak gerekiyordu. Örneğin Bursaspor’un golünün öncesinde olduğu gibi Ozan İpek sıfıra kadar inip kale çizgisine paralel kalecinin üzerinden bir orta yaptı, Batalla da iyi bir zamanlama ile yükselip takımının sayısın yaptı.

Ancak ilginçtir yine benzer bir şekilde golü kalesinde görüverdi.

Bursaspor beş gün arayla iki son dakika golü yediği için birinde kupadan elendi diğerinde de iki puanından oldu. Bu fazlasıyla travmatik bir durumdu ve bunu Ertuğrul Sağlam'ın televizyonlara yanısyan kendi halinde yaptığı serzenişlerinde görmek mümkündü.

Bursaspor çok iyi bir takım. Sahaya dengeli yayılıp, parselliyorlar. Fenerbahçe karşısında takım halinde rakibine ileride basıp dikine oynadılar. Bugün biraz da Trabzonspor’un kalabalık orta sahası nedeniyle yan paslar fazlaydı.

Ancak takımı ileriye taşıyan golün de pasını veren bir futbolcusu vardı. Ozan İpek Bursaspor’un sahadaki farklı şeyler düşünen bir beyni gibiydi. Açıkçası her iki takımı bir arada düşündüğümüzde Trabzonspor’da da Ozan’ın eşdeğeri bir futbolcusu olduğunu söyleyemiyoruz.

Fenerbahçe maçının kahramanı Iglesias sürekli faul yaptı durdu. Uzun boyunun avantajını kullanamadı. Sahada da fazla kaldı.

Trabzonspor da Şenol Güneş ile iyi bir hava yakalayarak üst üste başarılı sonuçlar alıp Bursaspor karşısına üçte üç yaparak gelmişti.

Broos’tan sonra da gözle görülür bir şekilde hem defansta hem de gol bölgelerinde etkili olmaya başladılar.

İlginç olan Umut’un özellikle geçen seneye göre ve Gökhan Ünal gittikten sonra daha fazla gol atması. Zaten Trabzonspor gol atınca takımın üzerindeki gerilim de ortadan kalkıyor. Geçen sene bir arada oynamalarına karşın ligin bulundukları pozisyona göre en az gol ortalamasına sahip forvetine sahip olması Trabzonspor’un lig sıralamasındaki yerini etkilemişti. Örneğin geçen seneki Trabzonspor bu Bursaspor’a gol atamaz ve zaten sorunlu olan lig pozisyonunu biraz daha sıkıntıya sokar bu da hem teknik direktörü hem de yönetimi etkilerdi.

Song-Serkan ikilisinden bir sağ kanat yaratma fikrini oldukça ilginçti. Esas ilginç olan da Song çıktıktan sonra Serkan’ın asli yerine dönerek Burak’ın onun önünde yer almasıydı. Burak öyle iki gol kaçırdı ki akıl alır gibi değildi.

Defansın sağında ve solunda oynayan futbolculardan rakibin kale çizgisine kadar inip içeri orta yapmaları beklenir. Yani prensipte önceliği defans yapmak olan bu futbolcuların hücum özelliklerinin de etkili olması gerekir. Fenerbahçeli Arap İsmail, yine aynı dönemde top koşturmuş Galatasaraylı İsmail bu özellikte oyunculardı. Gökhan Gönül’ün de bu tipte bir oyuncu olduğunu söyleyebiliyoruz.

Teknik direktörlerin defans adamlarını orta alana çekip orada farklı bir deneye girişmeleri futbola bir katkı mıdır?

Serkan Balcı da Fenerbahçe’de bu görevi yapmaya çalıştıysa da çok kötü ortalar yaptığı için taraftarın tepkisini aldı. Serkan’ın Trabzonspor’da sağ kanadın ucunda oynayacak bir oyuncu olup olmayacağını bu deneyin sonunda göreceğiz. Serkan Balcı, Bursaspor karşısında bal yapmayan arı kıvamındaydı.

Tipik bir beraberlik maçı düşüncesiyle televizyonun başına geçmiştim. Bursaspor'un golü sürprizdi, beklenmedikti. Ancak sahadaki en iyi futbolcunun farkından doğmuştu. Öylesine denk bir mücadele vardı ki beraberlik golü de mecburen geldi. Bu golü tahmin etmek zor değildi; çünkü öncesinde de zaten maç içinde olmadığı kadar pozisyon bulmuştu Trabzonspor. Yani gol geliyorum demişti.

Bu puan Trabzonspor'un hanesine pozitif eklenirken, Bursaspor'a da kayıp olarak yazılacaktır.

Uzay Gökerman