Buruc Sûresi

Buruc, Arapça burç sözcüğünün çoğulu olup, “burçlar" anlamına gelmektedir. Sûreye ilişkin olarak astronomi (gökbilim) atıfta bulunulduğuna yönelik açıklamalar da bulunmaktadır.

Buruc sözcüğünün anlamları ve çağrışımları (benzer kelimeler): Gök cismi. Gök taşı. Takımyıldız. Gezegen. Yıldız. Kâinat. Işık küre. Yıldız name ilmi. Kale. Hisar. Sur. Baraj. Engel. Perde. Duvar. Zırh. Kule. Korunak. Burcu, koku, esans. Esans; ruh, tin, can, lahuti (ilahi) koku.

Şems sûresinden sonra Mekke'de inmiştir; 22 (yirmiiki) âyettir. "Bürûc", burc kelimesinin çoğuludur. Sûrede burçları olan gökyüzüne, kıyamet gününe ve o güne tanıklık edecek olanlarla, yine o gün müşahede edilecek olaylara yemin edildikten sonra Yemen'de geçmiş bir olaya temas edilir: Yahudi Zûnuvas ve adamları, Yahudiliği kabul etmeyen Necran Hristiyanlarını hendek içinde yakılmış bir ateşe atarak yakarlar ve yanmakta olan insanları seyrederler. Bu şekilde işkence ile yakılıp öldürülen kimseler inançları uğrunda ölmüşlerdir. (http://www.kuranikerim.com/)

Bâri, Berr, Bast, Bedî, Bâki esmaül hüsnaları başta olmak üzere, B, R, C harfleri başlangıçlı hak esmâların tecellileri Buruc Suresi ile aktive olmaktadır. Okur, ilgili esmaların oluşturmakta olduğu yet, yeti, yetki ve yeterlilikleri ödül olarak kazanmaktadır. Bu tecelliler (oluşumlar) okuma işlevi sayesinde güncellenmektedir.

İlimde en doruk, kemâlât ayrıcalığına sahip olan tasavvûf öğretisinde burç, semâdaki 12 yıldızdan çok daha öncelikli anlamlar içermekte olup, insandaki 12 ahlâkı nitelemektedir. Bediiyat yani ruh estetiği, sanatsal letafet, şiirimsi bir nezaket, şâheser, harikulâde, zarafet. Özetle içten, samimi güzel bir kişilik öngörülmektedir. Gökyüzü aydınlığı betimlemesi, ışıldayan kalpleri tanımlamaktadır. Zaten Kur’an-ı Kerim’in özü ikram ve güzel ahlâktır.