Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '07

 
Kategori
Eğitim
 

Buruk bir "Öğretmenler Günü"

Buruk bir "Öğretmenler Günü"
 

Öğretmenler Günü'nde Ankara'daydım.

Öğretmen kızım, emekli öğretmen babasını, Öğretmenler Günü kutlamalarına davet etti..

Girişte öğretmenlere karanfiller ve şekerler ikram edildi.

Öğretmenlerin yüzlerinde bir mutsuzluk vardı. Şen şakrak, gülümseyen birini göremedim.

Öğretmenlik yaşamımda hep sıkıldığım, protokol, resmi söylemler, uzun nutuklar yine devam ediyordu.

Konuşmacıların biri çıkıyor, biri iniyodu kürsüden.

Öğretmenliğin, kutsalığından, yüceliğinden, öneminden bahsediliyordu.

Salondaki öğretmenler, bir yılgınlık, bir bıkkınlık, içindeydi. Bugün sanki bir dert günü gibiydi.

Hamasi nutuklar, söylemler karın doyurmuyordu.

Sözde bir de müzik programı vardı.

Seçilmiş parçalar da, tam olarak öğretmenlerin ruhsal yapısına uyuyordu. Dertli, kederli, uzun havalar...

Başbakanımızın, bakanımızın mesajları okundu. Tek tük alkış sesinden başka bir şey duyulmadı.

Emekli bir öğretmen olarak bir hüzün kapladı içimi !

Göstermelik, çözüm üretmeyen, yıllardır söylenen demode sözler.

Oysa ülkemizde öğretmenlerin büyük sorunları var. En önemli sorunları ekonomik.

Ekonomisi iyi olmayan, ek işler yapmak zorunda kalan meslektaşlarımın, her şeye rağmen, eğitim adına bir şeyler yapıyor olmaları da çok önemlidir.

Öğretmenler arasında, sözleşmeli, kadrolu, ücretli vb bir takım ayrışımlar yaratılarak öğretmenler arası diyolog bozulmuş durumdadır.

Gerçekte, öğretmenlere bakış açımız, bilimselliğe, çağdaşlığa bakış açımızdır.

Öğretmen dertli, öğretmen hüzünlü.

Eğitimdeki sıkıntılar yüreğinde, beyninde duruyor.

Sözü geçmiyor, sözü dinlenmiyor, düşüncesi sorulmuyor.

Eğitim ve ekonomik sorunlar içinde yalpalayıp duruyor.

Cumhuriyetimize kan veren, can veren, eğitim ordusunun dirilmesi için güçlü bir şekilde örgütlenmesi gereklidir.

Kolay gibi gösterilen, gerçekte en zor mesleklerden biri olan öğretmenlik, çağdaş gelişmelere ayak uydurmak, kendisini geliştirmek, yenilemek zorundadır.

Ülkemizin öğretmenleri, Avrupa ülkelerinin öğretmenlerinin yaptığı gibi gezi, inceleme, ülkelerin eğitim uygulamalarını yerinde görebilme olanağına kavuşturulmalıdır.

Eğitime yapılan yatırım, ülkemizin geleceğine yapılan yatırımdır. Kalkınmış ülkeler hep bunu yapmışlardır. Cumhuriyetimizin ilk dönemlerinde kıt kaynaklara rağmen yapılan da budur.

Aralık ayına giriyoruz. Öğretmen alımları şimdi yapılıyor. Şimdiye kadar geçen bu sürede bu eksiklikler nasıl giderildi ! Derslere kimler girdi !

Milli Eğitim, en önemli işimizdir. Hayırseverlerin insaflarına bırakılmayacak kadar da hayatîdir.

Emekli bir öğretmen olarak, eğitimde yaşanan sorunlara, meslektaşlarımın sıkıntılarına kayıtsız kalamıyorum.

Eğitim, bir ülkenin en ciddi işidir. İlgilileri ciddiyete davet ediyorum.

Fotoğraf: Atatürk Today

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..