Burun estetiği

Bildiğiniz gibi, estetik görünmek ve bu sayede diğer insanların beğenisini kazanmak, günümüz dünyasında yaşayan bir çok insan için oldukça önemli meselelerdir. Yüzünüzün görüntüsü, insanlar tarafından bir nevi kişiliğinizin ilk belirtisi gibi bir şey sayılmaktadır. Burun estetiği de işte bu bağlamda çok büyük bir önem kazanmaktadır. Eğer burnunuzun şekli ya da görünüşü ile ilgili bir sıkıntı yaşıyorsanız, burnunuzun şekli yüz yapınıza uygun ve estetik bir şekilde değiştirildiğinde, daha güzel ve hoş bir görüntüye sahip olmuş olursunuz. Burun ameliyatları, neredeyse bütün estetik ameliyatlarda var olan bir geçerliliğe uygun olarak yapılmalıdır. Bu geçerlilik, her insanın yüz ve kıkırdak yapısının ya da anatomik özelliklerinin farklılık gösterdiği gerçeğidir. Hemen hemen bütün burunlar birbirinden farklı özellikler sergilemektedir. Bu yüzden, uzmanlar tarafından yapılması planlanan ameliyat işlemleri bu farklılıkları ciddi bir şekilde hesaba katmak durumundadır. Burun ameliyatının yapılması gereken yer mutlaka hastane olmalıdır. Ameliyatlar, genel anestezi ya da sedasyon (uykuya geçirilme) teknikleri kullanılarak yapılabilmektedir. Burun ameliyatı her bir birey için farklı özellikler sergilese bile, ortalama bir ameliyat 1 ile 3 saat arası bir zaman sürmektedir. 18 yaşını bitirmiş her bir insan burun ameliyatı olabilir. Ne var ki, son dönemlerde gerçekleştirilen ciddi bilimsel çalışmalar, insanlarda yüz ve burun yapısının gelişkinlik gösterdiği yaş aralığının 14 – 15 olduğunu ve burun ameliyatlarının bu yaş aralığında da yapılabileceğinin mümkün olduğunu öne sürmektedir. Burun ameliyatı gerçekleştirmeden önce yapılması gereken en önemli iş, burun yapısının özelliklerinin ve burunda yapılması planlanan değişikliklerin hasta ile bire bir temas kurularak değerlendirilmesidir. Bu değerlendirme çift boyutlu olmak zorundadır. Çünkü burun ameliyatının biri “estetik” öteki “fonksiyonel” olmak üzere sahip olduğu ikili bir nitelik vardır. Estetik bağlamda yapılacak bir değerlendirme burnun yapısını, burnun yüz ile olan estetik uyumunu ve burnun cilt özelliklerini hesaba katmak mecburiyetindedir. Fonksiyonel bağlamda değerlendirilen şeyler ise, daha çok burunun fizyolojik yapısı ile alakalıdır. Örneğin septum (burun duvarı) yamuklukları ya da kıkırdak yapısı bu fonksiyonel başlık altına rahatlıkla sokulabilir. Burun ameliyatlarından en verimli sonucun alınması isteniyorsa, dijital gösterimlerin kullanılması büyük ölçüde işe yarayacaktır. Ameliyat isteği ile tedaviye başvuran hastanın aklını meşgul eden en önemli sorun, ameliyattan önceki ve sonraki burun görüntüsünün nasıl değişeceğidir. Burnun ameliyattan sonraki halini görebilme şansı, hastanın hemen hemen bütün endişesini azaltacaktır. Dijital teknolojiler burada bize büyük yardım sağlamaktadır. Burnun fotoğraf makinası ile çekilmiş resmi dijital ortamlara aktarılabilmekte ve üzerinde oynamalar yapılarak ameliyattan sonra burnunuzun alacağı biçim sizlere gösterilmektedir. Burun estetiği ameliyatları için kullanılabilecek iki teknik mevcuttur. Birincisi “açık teknik” iken, ikincisi “kapalı teknik” olarak adlandırılır. Kapalı burun ameliyatının en önemli özelliği, tüm kesme ve düzeltme işlemlerinin burunun içinde kalınarak yapılmasıdır. Kapalı teknik ile yapılmış bir ameliyattan sonra burnunuzda herhangi bir hasar ya da yara izi kalmayacaktır. Kapalı teknikten farklı olarak açık teknik ise, burnunuzun tam ortalayacak şekilde burun ucuna minik bir kesi atılması ile ayırt edilebilir. Gelgelelim bu kesinin izi de uzun zaman sizinle kalmaz. Belirli bir zaman sonra sanki yokmuş gibi bir iz bırakır. Bu bağlamda öne çıkan şey, ameliyatı yapan cerrahın hangi tekniği kullanacağına karar vermesidir. Cerrahın bunu başarılı bir şekilde belirleyebilmesi için hastasının durumunu çok iyi anlaması gerekir. Burun ameliyatından önce hastaların sorduğu en önemli ve göze çarpan sorulardan birisi de, ameliyatın hastanın canını acıtıp acıtmayacağıdır. Genellikle, burunun içine yerleştirilen tamponların yukarı doğru itilirken acı hissi vereceği düşünülmektedir. Ancak tampon yerleştirilmeden ameliyat yapmak mümkündür. Ancak ameliyattan sonra gözkapaklarında şişme ve kısmi morlukların oluşması oldukça doğaldır. Ameliyat olan hastanın fizyolojik yapısına göre morarma çok az da olabilir gereğinden fazla da. Ancak morarmalar canımızı yakan şeyler değildir. Ameliyattan sonra morarmış bölgelere uygulanacak olan buzlu tedavi sayesinde, bu morluklardan kurtulmanız mümkündür. Ve buna ek olarak, piyasada morluk giderici ve şişliklerinizi indirecek kremler satılmaktadır. Burun ameliyatından sonra, normal gündelik işlerinize dönmeniz uzun zaman almaz. Ameliyattan sonra hasta ilk haftada kontrol için hastaneye gelmelidir çünkü burun alçısı alınmalıdır. Daha sonrasında, burnun üzerine yapıştırılan incecik bir bant, şişliklerin inmesine büyük oranda yardımcı olacaktır. İkinci haftada ise hasta burnunun üzerindeki bantlardan kurtulabilir ve hastaya burun masajı önerilir. Ameliyattan yaklaşık yirmi gün sonra, hasta istediği gibi dışarıda gezebilir ve toplumsal yaşama katılabilir. Hatta neredeyse kimse onun burun ameliyatı geçirdiğinizi bile anlamaz. Arada sırada, burnun bazı noktalarından sertleşme ya da uyuşma görülebilir. Bunlar pek önemli değildir zira burnun tam olarak yerli yerine oturması 6 -12 ay arası bir zaman diliminin gerektirmektedir. Burun estetiği ameliyatı (Rinoplasti) ülkemizde en sık uygulanan cerrahi işlemdir. Bu sebeple, hastaların ve cerrahların makul beklentiler içinde olması ameliyatın başarısını doğrudan etkileyecektir.