Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '14

 
Kategori
Öykü
 

Burunları Kaf Dağı'nda bir Ailenin hikayesi.

Burunları Kaf Dağı'nda bir Ailenin hikayesi.
 

Laik olma ve layık olma


Bu yer ve mekanı belli olmayan ama her yerde ve her zamanda olabilecek bir hikaye, herkesin etrafında vardır belki bakmıyoruz, belki de baktığımızı görmüyoruz.

Karadeniz kıyılarında bir ev. Güzel  bir ev. Yeşilin ve derenin yanında. Koyu ve isterik bir yeşil. Baskın yeşilin, güzelliği burada belki biraz dezevantaj oluyor.

Derenin sesi, hayvanların sesi hepsi birbirine karışmış gibi. Bundan altmış yıl öncesi, elektrik yok, evlerin içinde su yok. Evlerin içinde su yok, ama zaten tuvalet de yok. Tuvalet yapılacak bir yer de yok. Şartlar ve doğa zor. 2.Dünya savaşından yeni çıkılmış. Üretim yok. Fındık yok. Yoklar yeri. Bir tek aşk var ve bir de buna bağlı yaşananlar. Bir dogmatik kurallar var toplumun koyduğu bir de devletin getirdiği bir takım yenilikler, devrimler var. Bir de çekirdek aile var. Üzerinde oynanan siyasi oyunların farkında olmayan, yaşananların ve yaşayanların 2020 yıllarını belirleyecek bir aile.

Baba felaket dindar. İsim olmasın. Herkes aklında ‘ aaa bizimde bir tanıdığımız var böyle ‘ diyecek kadar bir isim bulur nasıl olsa anlattığım hikaye kahramanlarına. Baba fakir, anne de fakir. Toprak var ama doğa şartları zor. Evlenirler. Dünyalar güzeli olarak doğan ama bu güzelliği devam ettiremeyen beş tane çocukları olur. Evde din bir öğretidir. Devrim kanunları vardır, ama evde de bir karşı devrim kanunları vardır. Çocuklar, hem yaştan dolayı hem de  mecburiyetten, kanunlara karşı gelmeme bilinci yüzünden devlet mektebine yazılırlar. Anne ve baba kendileri açısından çok medenice hareket ederler. Ama kafalarının ve yaşantılarının karışmasına sebeb olan devrim kanunları sadece onların evlerinin dışındadır.

Evde ciddi bir karşı devrim kanunları vardır. Laiklik okullarda öğretilirken, evde de düzene karşı gelen bir karşı devrim kanunlarına layık olma durumu vardı. Bu yüzden çocukların hemen hepsi – yo hepsi- de din ile ilgili çok derin eğitim alırlar. Ve kafalarında bu gün bile –izm – leri sorgulatan gel git yaşarlar. Laik olma ve layık olma arasında gidip gelmeler ve farkında olmamalar.

Çünkü evde, dini nereye oturtacağını bilemeyen bir anne baba var ve bu anne babanın da kafası karışık. Çünkü anne baba sadece din öğretse sıkıntı olmayacak ama aynı zamanda toprakları ve milliyetsiz olma durumundan kurtuldukları, 2.Dünya Savaşından yeni çıktıkları, hükümete bir teşekkürü borç bilmeleri yüzünden devletci olacak kadar çocuklarına eğitim vermek zorunda oldukları için kafaları karışık.

Çocuklardan ikisi erkek, üçü kız. Erkeklere Temel ile Dursun diyelim en kolayı bu çünkü, kızlara da Ayşe Fatma, Hanife diyelim şimdilik. Çünkü onlar zaman içinde isimlerini değiştirecekler. Çünkü bu isim onlara dar gelecek.

Anne ve baba her çocuğuna eşit davranır. O kadar eşit davranır ki. Dayak konusunda, yemek konusunda, iş konusunda. Hatta karşı cıns konusunda bile eşit davranırlar. Erkeklerin evleneceği kızlar aile tarafından çaktırmadan seçim sanki onlara aitmiş gibi tayin edilir. Kızların seçimleri de aile tarafından belirlenir. Eşitlik buydu.

Çocuklar sonra zamanla büyür. Akılları daha bir başlarında soru sorarlar, ama aldıkları cevaplar aklı başında insanlardan gelmedikleri içinde kavram karmaşaları kafalarının içinde her zaman ve her daim devam eder. Kendi gelişimleri ve kendi gerçeklikleri daha farklı değil, geçmişin temelleri üzerine kurulu olarak devam edecektir.

Bunlar ben de ve devam edecek AYRIM OTUM

YASEMİN YENİL 

 

   

 
Toplam blog
: 96
: 369
Kayıt tarihi
: 05.09.07
 
 

Size hikayeler anlatmamı beklemeyin, halen büyümek istemeyen birisiyim. Daha çocuk, daha yaramaz ..