Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '16

 
Kategori
Anılar
 

Buruşuk bir fotoğrafım

Buruşuk bir fotoğrafım
 

Büyük, küçük, çocuk, kadın, erkek hiç bir fak etmez, hepsi yaşadığı anılarını resmeylemek isterler.

Bu manada yaptıkları birçok iş ve işleri fotoğraflarlar.

Günü gelince, yaş kemale erince, ihtiyarlanınca, eskileri, geçmişi, anıları yad etmek amacıyla çıkarıp bakarlar.

Kim bilir belki derinden bir ah çekerler, yaşadıklarına, yaşattıklarına…

Eskiden kalma siyah-beyaz çekilmiş bir fotoğraf neler anlatır neler.

Hayaller kurulur, anılar tazelenir, yaşanmışlıklar canlanır âdeta!

Fotoğraflarda kimse görüntüsünü gizleyemez

Her şey olduğu gibi ortadadır, neyse odur.

Sadedir, şeffaftır, tertemizdir, garibandır…

Her şeyden, dünyadan bihaberdir.

Zamanla benzinin solacağını bilmez.

Kimi zaman ucundan tutulup yakılabileceğini tahmin edemez.

Kişiyi olduğu gibi yansıtırlar.

İster yakışıklı olsun, ister çirkin,

İyi, kötü fark etmez.

Yalan söylemezler,

Seni bırakıp asla gitmezler,

Sen terk etmezsen tabi!

Hele nankör asla olmazlar.

Direk yüzüne bakarlar,

Hele arkandan asla konuşmazlar.

Sizinle birebir yüz temasına girerler.

Kalbinizi asla kırmazlar.

Hele ihanet hiç etmezler.

Evet,  fotoğraflar…

O fotoğraflar susarlar, bakarlar, boynunu bükerler.

Kimi zaman gülereler, kimi zaman somurturlar.

Sevenler sevdiklerine fotoğraflar gönderirler.

Bazen sevilenler kendileri gelmezler, bir fotoğrafını gönderirler.

O fotoğraf aslında her şeyi söylemeye, anlatmaya yeter de artar bile.

(Bazen sevenler birbirine kızdıklarında “al fotoğraflarını, ver fotoğraflarımı!!!”  diye sitemlerde, serzenişlerde bulunurlar.)

Bazen beden dilini en güzel bir şekilde anlatırlar.

Bedensel birçok özelliğimi yansıtırlar.

Bazıları fotoğraflarda güzel çıkmadığını ya da çok güzel çıktığını düşünürler.

Tarihe dair bir çok fotoğrafta geçmişe ait  bir çok şey öğreniyoruz.

Doğrudur, aslında insanların belki de en güzel çıktıkları, göründükleri yer fotoğraf kareleridir.

Kel mi, değil mi?

Saçı dağınık mı, değil mi?

Boyu uzun mu, kısa mı?

Yüzünde ne var ne yok,

Bakışları sert mi, yumuşak mı…?

Makyajı bozuluyor mu, bozulmuyor mu?

Tıpkı kadim dostum, fotojenik olduğunu düşünen ve her zaman fotolarda yakışıklı çıktığını düşünen ve makyajına, yani saçının bozulup bozulmadığına, aşırı titiz olan ve itina gösteren Bilal KARADAĞ gibi.

Her zaman fotolarda en güzel çıkan odur.

Yoksa o fotonun bir anlamı olmaz.

Hani, yakışmıyor da değil yani!

Deklanşörler onu daha güzel gösteriyor sanırım.

Kıskanmak gerekir mi bilemiyorum!

Kıskanalım mı?

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..