Bütün subaylar şehit oldu

Çanakkale savaşlarıyla ilgili çok kitaplar yazıldı. Olaylar hikaye oldu, roman oldu. 

Filmler yapıldı. Kahramanlık destanları dilden dile dolaşmaya devam ediyor. Unutulması da mümkün değil. 

Öyle savaşlar olduki anlatmak çok zor. Tahlil etmek kolay değil. Vatana sahip olabilmek için bir iki dakika içinde binlerce vatan evladı şehit oldu. Şehit arkadaşlarının bedenlerini çiğneyerek ölmeye koşmadılar adeta uçtular. 

Dönemin Galatasaray lisesi son sınıf öğrencileri cepheye koştu. Yeni mezun subaylar cepheye koştu. Gittiler, çarpıştılar ve geri dönmediler. Onlar' ın hepsi dönmeyeceklerini bile bile ölüme koştular. 

Emparyalizmin temsilcileri o kadar güçlü idi ki; kara, deniz, hava kuvvetleri ile kıyaslanmak mümkün olmadığı gibi kıyas edilmek de mümkün değildi. 

Ama tarih şu kararı verdi: 

"Geldikleri gibi giderler" 

Biz bu cümleyi iyi analiz etmemiz lazım. Çünkü kaybedilen vatan bu cümleyle kazanıldı. 

* 

Mustafa Kemal Atatürk' ün gençliğe hitabesinin özü "geldikleri gibi giderler" cümlesinin açılımı diye düşünmek yanlış olmasa gerek. Düşmanı söküp atan yapı neyse, insan ruhu neyse sonrasında Cumhuriyeti kuran yapı ve ruh aynıdır, demek yanılgı değildir. 

Avrupalı bu tahlili bizden önce yaptı ve saldırı planını değiştirdi. İyide uyguluyor. Sırtımızı sıvazlayarak, ağzımıza bir parmak bal sürerek ekonomik olarak içimize girdi. 

Çünkü Türk Halkı yokluk ve yoksulluk içinde zafer sarhoşu olamadı. Atasına inandı. Kısa zamanda toparlandı. Ufkunu hep parlak gördü. 

Şimdi bir lider olmalı.Türk Milleti "O" nu bekliyor. Demeli ki: 

"Sinsice işgal ettiler ama delikanlıca göndereceğiz."