- Kategori
- Şiir
bütün yangınlar benden sana
Bir yanık kokusu var derinlerde…
Tütsü yakar mısın sen..
Kızgın mum damlası eline aktı mı hiç?
Ya da kibrit kokusu hoşuna gider mi?
İstanbul yangını kokar mı saçların; ellerin Ada…
Peki neden yanık kokuyor nefesim..
Sen neden yakıyorsun içimi?
Simit - gazoz dedin
Ben…
Leylaklar diyecektim sana.
Leylak kokulu sabunların hikayesini anlatacaktım.
Trenlere bindirecektim seni…
Son vagondan beraber ovaya bakacaktık
Buğday saçların uçuşacaktı rüzgarda
Ben gelincikleri seyredecektim…
Küçük! gözlerin neden serin senin,
Neden buz gibi sözlerin?
Vedalar isteme benden,
İnsanlara el sallamam ben, istasyonlara sallarım
İnsanlar yalnızlığı tam bilmez, oynarlar sadece
Onlar yalancı yalnız.
Ama..
Yorgun, yaşlı istasyon (senin kadar tanıdık)
Çeşmesi, simitçisi, yosunlu taşlarıyla
Sen kadar ıssız.
Bir yangın tamamen sönmez küçük…
İçin için yanar.
Yanan eşya bilir sadece, köz bilir, ten bilir,
Trendesin diye yol da bitmez yolculuk da…
Gelincikleri ne sen sor, ne ben söyleyeyim
Alev alev yanar gelincik
Rüzgar bilir, yol bilir….
Yangın sönerken büyür mü küçük?
Benim büyürken küçüldüğüm gibi…
Senin serin gözlerin olmasa…
Tanır mı kalbim senin içinden geçenleri…
Sen depremleri iyi bilirsin,
Yıkılmak yok olmak ne demek.
Ben yangınları saklarım içimde…
Bir yanık kokusu var derinlerde
Bir yangın…
KASIM 2006
ADA