Bütün yasaklar özgür kesime geliyor; çünkü muhafazakarlara kural koysan savaş çıkar

Muhafazakârların kuralları kanun, özgürlerinki bakkal defteri; töreyi yasakla bakalım, sözde dini uygulamalar, hacı, hoca, üfürük... Savaş çıkar valla! Ama garibanın birasını yasaklıyorsun, internet, plaj, açık giyinme...

Muhafazakârlar için onlar neyse özgürler için de bunlar o. Bizim töremiz de bu kardeşim!

Muhafazakârlara kural koysan savaş çıkarmış, çıksın anasını satayım! Bana ayar veriyorsan ona da vereceksin. Siz Türkiye'de muhafazakârlara yönelik bir uygulama, yasak hatırlıyor musunuz?

İşte kavgalar, savaşlar bundan çıkıyor. Bu ülkeyi yönetenler bir şeyi kabul edemiyor. Türkiye'de iki kesim, iki türlü hayat var. Üstelik ikisinin ortası yok, o öyle yaşayacak bu böyle. Ortasını bulalım da diyemezsin. Aysel'in minisini biraz uzatalım dediğin zaman Büşra'nın baldırını da açman gerekir. Ama ne o kabul eder ne de öteki.

Yollar geriye doğru gidilemez, insanların hayatına müdahale edilemez. Viski içen adama ayran iç dersen dünya işte böyle IŞİD dolar. Camiye gitmek yasak de bakalım noluyor. Diktatör değil misin, böyle bir yasak da normal. Birahane açtı diye dövüyor, plajdaki kadınlara saldırıyorsun. Adamın internetini kapatıyorsun. Bir de karşı tarafa bir yasak koy bakalım noluyor.

Biz devletin affedersin yoruldukça sırtına bindiği eşeği miyiz? İçki yasak, sigara yasak, internet yasak... Bir yasak, sınırlama, kural da onlara konsun bakalım ya! Biz bu ülkenin yarısıyız beyim, algılayabiliyor musun; 38 milyon insandan bahsediyoruz. O zaman biz iktidara geldiğimizde de sizin yaptığınızın tersini yapalım. Camileri kapatalım, çarşaflıları soyup zorla denize sokalım, Kuran kurslarını yasaklayalım, İmam hatipleri kapatalım... Yani misilleme gibi. Savaş çıkar değil mi? Madem öyle Gezicilere niye kızıyorsun. İnsanların hayatını elinden alıyor, sonra da konuşuyorsun; teröristmiş, sensin terörist!