Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Buyrun ben kader ve sizin için sürpriz planlarım var!!

Buyrun ben kader ve sizin için sürpriz planlarım var!!
 

Selda Eruzun Katu Style


Bu dünyada anlamı sınırsız olan, muhtemelen sayısız yapılması gerekli şeyler vardır.

Arzu ederseniz; şöyle bir beş dakikalığını arkanıza yaslanın... Ve hep birlikte bir düşünmeye başlayalım, bu anlamı sınırsız ve yapılması gerekli, mutlak şeyleri:
Sevmesek de, yaşamak için bir işte çalışmak zorunda olmak.. Kapı komşumuzun arkamızdan "pasaklı" dememesi için, camlarımızı ve kapımızı her gün temizlemek... Yakın dostlara ve akrabalara hiç istemediğimiz halde, hatta "gıcık" olduklarımıza bile, annemizin şerrinden korktuğumuz için iyi davranmak.... (Ben buna iki yüzlülük diyorum ama bazı insanlar saygı diyor!! İşin bu kısmı bir türlü çözemedim, Allah ömür verir de yaşarsam, uzun yıllar daha da çözebileceğimi sanmıyorum...) Güzel bir arabaya ve eve sahip olmak... İnsanların sana ihtiyacı olduklarında yanında olmak.. Faturaların ödenmesi... Düzenli bir aile hayatı... Düzenli aile büyüklerine iyiyim, yaşıyorum, sizi seviyorum raporlarını ziyaretlerine gidemesen de telefonla iletmek...
Neyse uzatmayalım.. Liste konvoy şeklinde çok daha fazla uzayabilir.. Tanrım!!! Biz yetişkinlerin hayatı ne kadar da sorumluluk dolu değil mi? Yapılması gereken işlerin hepsi de çok önemli ve olması gereken şeyler... Ve işin en korkunç yanı; gün gelip de azalacaklarına, ardımızdan ürüyerek geliyorlar...
Peki ya hiç düşündünüz mü? Biz bu konvoyu ardınıza takmış hızlıca hayat denen yarışta; en öne geçmeyi planlarken, hayatın bizim için bambaşka planları olabilir mi, acaba?!...
Mesela:
Ne kadar sağlıklı olmaya gayret etsek de bazen hastalanabiliriz.. İşe zamanında gitmek için, kahvaltıyı geçiştirdiğimiz bir sabah, bir trafik canavarı TEM otobanını kilitlemiş ve biz trafiğe takılmış olabiliriz... İçimizde ki en saf insan her ne kadar doğru şeyi yapmaya çalışsa da bazen işin kolayını seçmek ve yanlışa sürüklenmek isteyebiliriz... Daha önce disko da, bar da; şarhoş olan insanlar hakkında neler söynelindiğini pek çok defa duymuş olmamıza rağmen, hareketlerimizi kontrol etmek istesek de bazen sarhoş olup dağıtabiliriz.. Ne kadar bir bebek gibi nazlanmak istesek de yakınlarımızın da derdi vardır ve yüzümüze kapanır kapılar.. Sevilmeyi, onaylanmayı her ne pahasına olursa olsun istesek de, sevdiğimiz kişi bizi sevmez ve kimse aramaz bizi ve üzülürüz.. Biz hayata, ne kadar hayata önem versek de , hayatın bizim için yaptığı başka önemli planları vardır ve almak istediğimiz yolun daha yarısını alamadan öylece yarı yolda kalmış şaşkın ördek gibi kala kalırız...
Bu önem zincirleri konvoyu ve çok önemli yapılması gereken işler listesi ne kadar uzunsa, hayat bizim o kadar planlarımıza burnunu sokar, canımızı sıkar... Çünkü önem verdiğimiz, bizim için önemli olan her şeyin üzerimizde etkisi vardır. Adı üstünde önemlidir, işte!!!
Ama bana sorarsanız hayat, içinde acıyı ve hiç hesapta olmayan suprizleri taşıyan ışıl ışıl parlayan bir kutudur. Bazen kapak her ne kadar istemesek de birden açılır ve içindekiler dışarıya çıkar.. Asıl önemli olan sorun ise beklentilerin hep çok yüksek olması ve bağlardır... Ve işte gerçek de bizi acıtan da, bağlı olduğumuz bir şeylerin, gün gelip de karşılaştığımız sürizler ile dönüp dolaşıp bizi ısırma potansiyelleri...... blog.washa.com.tr/
 

 
Toplam blog
: 24
: 604
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Tekstilci anne, ilaç sektöründe yönetici olan babasının küçük şımarık kızları olarak Şişli'de hay..