Buyrun

İki çocuklu bir aile hafta sonunu piknik yaparak geçirmeye karar verirler. Piknik yerine vardıklarında anne yemeği hazırlarken, çocuklar babalarıyla birlikte yürüyüşe çıkar. Uzun bir yürüyüşten sonra oldukça yorulan küçük çocuk
yalvarırcasına bakan gözlerle, "Babacığım çok yoruldum. Lütfen beni kucağında taşır mısın?" der. Baba; "Ben de yorgunum oğlum"' der demez çocuk ağlamaya başlar. Baba tek kelime etmeden ağaçtan bir dal keser. Dalı bıçakla biçimlendirip,
çocuğa zarar vermeyecek biçimde yontar. Sonra dalı oğluna verir."Al oğlum, sana güzel bir at" der. Çocuk sevinçle dal parçasından yontulmuş ata biner ve sıçrayarak, ata vurarak annesinin yanına doğru gitmeye başlar. Babasını ve ablasını geride bırakmıştır bile... Baba gülerek kızına: "İşte yaşam budur kızım. Bazen zihnen ya da bedenen kendini çok yorgun hissedeceksin. İşte o zaman kendine değnekten bir at bul ve neşe ile yoluna devam et. Bu at bir arkadaş, bir
şarkı, bir çiçek, bir şiir yada bir çocuğun tebessümü olabilir."Değnekten atınız hiç eksik olmasın

Hep böyle olmaz mı ?? çok zaman yorulur, bir bıkkınlık bir yorgunluk, bir hoşnutsuzluk, keyifsizlik alır bizi, o zaman ne yapmak gerekir sizce? Bence hemen kendine keyif alacağın bir uğraş bulmalısın. Oturup düşünmelisin, elindekileri düşünmeli, bunlarla neler yapabildiğini bulmalısın. Düşünebilmek bile bir değnekden attır, birşeylerle uğraşmalı insan, okumalı, seveceği hoşlanacağı faaliyetlerde bulunmalı... Ne çok arkadaşımız var öyle. Kimi haftasonu uzun uzun doğa yürüyüşlerine katılıyor, kimi değişik tarifler deniyor, kimi kırkyama, kimi örgü, kimi şiirle uğraşıyor. Eee bizlerde bloglara bol bol yazılar yazıyoruz değil mi ama. Değnekden at deyince aklıma geldi. Bir tiyatro sahnesinde aktör rol gereği bağırmış... "bana bir at bulun çabuk."diye. Muzip ve münasebetsiz seyircilerden biri atılmış hemen o sessizlik içinde. "Eşek olsa olmaz mı? "

Aktör dönmüş, gülümsemiş seyirciye. "Buyrun sahneye"demiş.Sevgi dolu günlere..

Ve de bir türkü geldi yine atlı aklıma yazacağımmm..

Babamın bir atı olsa binsede gelse, annemin yelkeni olsa açsada gelse. Düşünsenize.; bir atlı tozu dumana katmış geliyor, ahanda babam diyorsunuz. Uzaklardan maviliklerden bir yelkenli, içinde anneniz ve elinde deli gömleği ile görevliler, beni almağa gelmişler. Bugunluk bu kadar saçmalamak yeter, sevgi ile kalın efendimmm (bu saçmalamın sebebi ilk yazdığım yazıyı bir yanlış dokunma sonucu kaybetmemden geliyor.... bu son olur inşallah.