Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '10

 
Kategori
Öykü
 

Büyük aşk bitti

Büyük aşk bitti
 

Sigara İçen Kadın-Derya Yar


Aramızdaki ilişki ne zaman başladı hiç hatırlamıyorum. Kendimi bildim bileli aslında hayatım da o hep vardı. Evimize getiren babamdı onu. Babam çok düşkündü, yanından hiç ayırmazdı.

Ben 19 yaşına gelinceye kadar ilişkimiz uzaktan uzağa devam etti. Aslında platonik bir ilişkiydi. Herkes tarafından bu kadar sevilmesi beni hem meraklandırıyor, hem de onunla birlikte olanları gördükçe hayranlığım artıyordu.

Annem sürekli ondan uzak durmam gerektiğini söylüyordu. Bana çok büyük bir zarar vereceğini düşünüyordu. Ama onu bizim eve getirerek tanıştıran babamdı. Bu kadar yakınımdayken içli dışlı olmamam imkansızdı.

Onunla sevgili olduğumuz da çocuk değildim. Aklım başımdaydı. Ne yaptığımı biliyordum. Ama niye yaptığımı bilmiyordum.

Artık birlikteydik. Gece gündüz her an iç içeydik. Onsuz kaldığım anlarda delirecek gibi oluyordum. Çok kısa süre içerisinde tüm hayatımı sardı. Onsuz nefes bile alamıyordum.

Onunla birlikte olmak giderek bana zarar verse de, hiçbir şey umurumda değildi. Ben zararın farkında değildim. Başkaları söylüyordu. “Sana zarar veriyor” diye. Bana verdiği zararların bazılarını ben de fark ediyordum, ama aldırmıyordum.

Param olduğu sürece benimle kalacağını, parasız kaldığım bir anda anladım. Önemli değildi, hiçbir şey. O benimle olsun yeterdi. Ben bağımlı olmuştum artık.

Benim için çok kötü olsa da, onunla olmak her gün beni ölüme biraz daha fazla yaklaştırsa da ben onunla çok mutluydum.

Mutlu olduğum her zaman hep o vardı yanımda, mutsuzken, bunalımdayken yanımdan ayrılmazdı.

Ayrı olduğumuz zamanlarda her şey onu hatırlatıyordu bana. Kokusu sinmişti sanki dokunduğu her yere. Gerçi bazı arkadaşlarım kokusunun iğrenç olduğunu düşünüyordu. Bana öyle gelmiyordu. Onu hatırlatan her şeyi seviyordum. Çay, kahve içmekten onsuz hiçbir zevk almıyordum.

O olmadığı zaman, hiçbir şeyin tadını tuzunu alamıyordum. Yemek yemek, su içmek bile anlamsızdı, onunla birlikte değilken. Sabah uyanır uyanmaz, ilk işim onu aramak oluyordu. Hep hazırdı, ne zaman istesem yanımdaydı.

Çevremdekiler benim için kötü olduğunu söyledikçe, görüşmemi yasakladıkça, ona daha çok bağlanıyordum. Onunla buluşmak için her türlü yasağı çiğniyordum. Ben de biliyordum. İlişkimizin yürümeyeceğini, eninde sonunda bir gün ayrılmak zorunda kalacağımızı. O zaman geldiğinde de geri dönüşün olmadığını. Ama en çok ta bana bir şeylerin dayatılmasından nefret ediyordum.

Ayrılık fikrini düşünmeme, sebep olan şey benimle aynı durumda olan birinin hikayesiydi. Benim gibi O'da kaçınılmaz sona hızla gidiyordu. Beni en çok etkileyen artık bıraksa da geri dönüşünün olmamasıydı. 30 yıldır ayrılamayan adam, hastalığını öğrendiği anda tüm ilişkisini bitirmişti. Çok kısa süre içerisinde, acı içresinde öldü. Biraz daha gecikirsem benim içinde çok geç olacaktı, bunu biliyordum.

Ayrıldık, birden bire, pat diye. Kafada bitirmek diye bir şey var. İnsan iradesinin gücünün sonsuzluğunu simgeliyor.

Asla ayrılamazsın, diye kuşkuyla baktılar önce. İrademi denediler. Çünkü beni tanıyorlardı. Asla onsuz olamayacağımı düşünüyorlardı. Belki de beni asıl kamçılayan şey tam da buydu. Hiçbir şey vazgeçilmez değildi. Hele de kendini vazgeçilmez sanıyorsa.

Çok zordu. Ama hiç vazgeçmek istemedim. Bazen canım istedi. Onunla olmayı çok özledim. Ama onunla birlikteyken beraber olduğum insanlardan uzak durmaya çalıştım. Onunla birlikte gezdiğimiz yerlerden uzak durdum.

Kendime başka eğlenceler buldum. Var olan ama onun yüzünden yapamadığım şeyleri yapmaya başladım.

Artık alıştım onsuzluğa. Yıllardır gözümde büyüttüğüm kadar zor olmadı ayrılık. Arada kokusunu duyuyorum. Burnumun direği sızlıyor. Bir yandan da bir tiksinti duyuyorum.

Sigarayı bıraktım.

 
Toplam blog
: 72
: 3894
Kayıt tarihi
: 20.09.09
 
 

Evli bir çocuk annesiyim. Eğitim alanında çalışıyorum. Felsefe, sosyoloji, edebiyat alannda atöly..