Büyük Ayıp

İlgi yönünden kamuoyunun çoğunluğunun dikkatini çekmemiş olabilir.
Ama bir süredir “sessiz” ve “ayıp” olarak nitelenebilecek büyük bir sorun var.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde görev alan Türk yargıcın görev süresi çoktan doldu ama yeni aday için Türkiye’nin mahkemeye gönderdiği liste üçüncü kez reddedildi.

Bizdeki gibi keyfe keder atamalara alışık değil tabi AİHM.
O nedenle liyakatı, yeterliliği, şartları, ilkeleri nazara alıyor.
Biz ise AİHM’ye kendi mahkememize atama yaparmış gibi liste sunuyoruz ve habire red yiyoruz.

Bundan daha büyük bir ayıp olabilir mi?..
Devlet olarak sen üçüncü kez liste gönderiyorsun, üçüncü kez red geliyor.

Oysa…
Bugüne kadar çok başarılı temsil edildi Türkiye AİHM’de.
Önce Şeref Gözübüyük.
Sonra Feyyaz Gölcüklü.
Daha sonra Rıza Türmen.
Ve en son Işıl Karakaş görev aldı Türkiye’yi temsilen.
Hepsi de başarılı performans gösterdi, Türkiye’yi layığıyla temsil etti.
Lakin son 10 yıldır AİHM’ye gönderilecek Türk yargıç konusu da siyasete malzeme oldu, bol polemikli bir yer halini aldı.

Son yargıç Işıl Karakaş’ın görev süresi 30 Nisan 2017’de doldu ama yerine yeni yargıç halen belirlenemedi, Karakaş’ın görev süresi bu nedenle uzadı gitti.

Türkiye tarafından belirlenen adaylar(üç aday) önce Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Alt Komisyonu’nda mülakata çağrılıyor. Gösterilen üç adaydan birinin bayan olması da zorunlu. Buradan geçersek mülakat var sonrasında.

Ancak Türkiye’nin gönderdiği ilk liste “adaylar yetersiz” diye geri çevriliyor.
İkinci liste “siyasal simge” gerekçesiyle.
Üçüncü liste ise, Danışma Paneli’nden “AİHM yargıcı olarak görev yapabilirler” görüşü almasına rağmen, geçen hafta AİHM yargıçları için yapılan mülakat sonrası geri çevrildi.

Yani ben “AİHM’ye yargıç gönderiyorum” demeniz yetmiyor.
Önce alt komisyondan geçeceksiniz.
Sonra AKPM’nin yaptığı mülakata gireceksiniz.
Bu mülakatta adaylara hukuk  bilgisi ve dil yeterliliği ile ilgili sorular yöneltiliyormuş.

Hukuk bilgisini anladık, elbet olacak ve olması gereken.
Ama bir de neye bakıyorlarmış?
Dil yeterliliğine.
E bizde hırsıza “fırsız” diyen savcı olduğuna göre dil yeterliliğinde ne haldeyiz meçhul!

Oradaki mülakatlar da buradaki mülakatlar gibi olmadığı için; yani, adayın kaşına, gözüne, görüşüne, birilerinin yakını olup olmamasına bakılmadığı ve adaydaki  “bilgi ile yeterlilik” tartıldığı için hadi bakalım burada da yandı gülüm keten helva!..

Komisyon, tüm adayların aynı ölçüde yeterli olmadığı gerekçesiyle listenin reddedilmesini ve Türkiye’nin yeni bir liste önermesini istemiş.

Sözün özü, Türkiye, dördüncü kez aday listesi belirleyecek.
Sessiz ama çok büyük bir ayıp değil mi bu tablo Türkiye için?..

Karakaş’ın görev süresi 30 Nisan 2017’de doldu.
Yerine geçecek Türk yargıç için aday listesi belirleme çalışmaları 2016 Aralık itibariyle başladı.

2016 Aralık… Neredeyse geldik 2018 Aralık.
Tam iki yıldır Işıl Karakaş uzatmalarla görevine devam ediyor.
Ve Türkiye, iki yıldır, AİHM kıstaslarında bir listeyi oluşturup da gönderemiyor.

İlle de “siyaset”, ille de “bana yakın olan” olsun dediğinizde; sayısını takip edemediğimiz kadar hukuk fakültesi olan ülkemizde, çok değerli ve yetişmiş hukukçularımız olduğu halde kendi kendimizi rezil ediyoruz.

Sessiz ve derinden gelen bir büyük ayıp bu; kendi kendimize yarattığımız.