Büyük düşünmek…

Son günlerde seçim afişlerinde sıkça görülen, sayın Başbakanın sloganı olan, “Sen Türkiyesin, Büyük Düşün” cümlesi, beni bu cümlenin manasını düşünmeye itti.

Bir aile babasının yeni, pırıl pırıl bir araba almayı düşünmesi “büyük düşünmektir” Bu amaçla bir süre gelirinin artan kısmını tasarruf edip ailesine biraz daha hoş bir hayat yaşatmak adına o yeni arabayı alması ise düşüncesini gerçekleştirmesidir. Bu çok güzel bir olaydır.

Ancak yukarıdaki paragraftan da anlaşılacağı üzere, düşünceyi yerine getirebilmek tasarruf şartına bağlıdır. Babanın tasarrufa önem vermesi, diğer aile bireylerini de tasarruflu davranmaya itecektir. İkinci olmaz sa olmaz durum da, ailenin tasarruf edebilecek gelir fazlası olması lazımdır.

Türkiyenin borç stoğu ortadadır. Yani geliri normal yaşama yetecek düzeyde değildir. İçine düşülen ekonomik kriz bırakın tasarruf etmeyi, insanların büyük çoğunluğunun açlıkla mücadele eder duruma gelmesine sebep olmuştur.

Bu yüzden bu slogan da diğer bir çokları gibi insanları hayallerle avutmaya yönelik gibi görünüyor.

Demokratik yaşamda partilerin iktidara gelmesini halk sağlar. Bir partiyi halk iktidara getirirken büyük düşünür, beklentilere cevap verileceğini umar. Aynı şekilde iktidarlarda sundukları proje ve söylemlerle büyük düşüncelerini hayata geçirmeye çalışırlar.

Eğer bir iktidar, yedi yılda ülke borcunu ikiye katlamasına rağmen işsiz sayısı artmışsa, dişe dokunur hiçbir dinamik yatırıma öncü olmamışsa, o iktidar başarısız olduğunu kabul edip halktan özür dilemeli ve siyaset sahnesinden çekilmelidir. Erdemli, vatansever davranış budur. “Beni halk getirdi, götürene kadar bir yere gitmem, bu uğurda yasal veya yasal olmayan her türlü devlet imkanını kullanıp yeniden seçilmeye çalışırım”düşüncesi, ülke adına değil kendi ve yandaşları için “büyük düşünmek” demektir.

Aslında sayın Başbakanın bu sloganından halk adına alınacak dersler de vardır.

Türkiye büyük düşünmeli ve seçimlerde bu iktidarı geldiği yere göndermelidir.

Esen kalın 15/3/2009