Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '07

 
Kategori
Futbol
 

Büyük görev!

Büyük görev!
 

Üç gündür blog yazmıyorum. Hevesim kırıldı. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanılan geçen cumartesi günkü maç esnasında çıkan olaylara mı üzülsem ve bu arada Ankara Ulus'ta patlayan bombanın etkisi mi desem. Neyi desem de deyim sonuçta olan bizim vatandaşıma oluyor ve bu gibi olayları ne duymak istiyorum ne de yazmak istiyorum. Moral bozucu bir şey!

Güzelliklerden bahsetsek mesela aşktan, meşkten, sevgiden, kadınların erkeklere olan etkisinden… Ama yine aklım o Galatasaray’ın Fenerbahçe ile yaptığı maçta ki olayları gündeme getireceğim. Şimdi de lafım centilmen Fenerbahçeli taraftarlarına birkaç sözüm var da.

Hepimiz Fenerbahçe’mize aşığız. Öyle ki içimizde evli olan arkadaşlarımız içlerinde ben de dâhil olmak üzere eşlerimizi elbette seviyoruz. Ama takım aşkı evlendiğimiz o eşimizden daha eskidir. O evlendiğimiz eşimizden anlaşamadığınız zaman boşanırız ama ne var ki takımdan boşamak imkansızdır. Tıpkı ailen gibi, bir annenden, bir babandan, ya da bir kardeşinden boşanamıyorsak eğer takım tutmakla da aile ile eşdeğerdedir bana göre. ‘’1907’de doğdu aşkımız ‘’ diyerek başlayan marşımız bunu en güzel şekilde anlatmıyor mu bize?

Sayın Fenerbahçeli taraftarlar, sizler heybetli duruşunuzla ve centilmenliğinizle diğer taraftarlardan ayıran bir özelliğe sahipsiniz ve bu böyle olması lazım, daha doğrusu bu böyle bilinmeli. Ve diyorum ki seneye de Fenerbahçe Galatasaray maçı da olacak, daha sonra ki yıllarda da iki takım arasında da maçlar sürecek sonsuza dek. Belki bizler bu karşılaşmaları izleyemeyeceğiz ama biz taraftar olarak ne kadar rakibimize kızsak ta ve benim gibi burada itiraf ediyorum Galatasaray’ın oynadığı Avrupa kupalarında ki maçlarda rakiplerini tutsakta o bizim daimi ezeli rakibimiz olarak kalacaktır. Futbolun güzelliği buradan kaynaklanmaktadır zaten. Rekabet olmadığı sürece futbolda olmaz ve sürmezde. Ama onlar sanki misilleme yapar gibi sen bana yaptın sende benim sahama geleceksin bende sana fazlasını yapacağım dersen iş çırağından çıkar ve bunun sonu hiç gelmez. Bunu bilmiş ol.

Evet, şimdi ne olacak. Zaten bu hafta oynanılacak maçlarla sezon bitti. Üç ay sonra da yeni bir sezon başlayacak. Ve yeni sezonda da bu iki güzide kulübümüz tabi ki yine karşı karşıya gelecekler. Ben istiyorum ki Galatasaraylılarla oynayacağımız ilk maçımız Şükrü Saraçoğlu Stadında olsun ve de her şey unutulsun. Hatta sahamıza gelecek olan Galatasaray Futbol takımı oyuncularına çiçeklerle karşılayarak ve onları ayakta alkışlayarak, tribünlerde misafir taraftarların oturacakları koltuklara bir gül ya da karanfil koyarak hoş geldiniz desek, hani bir yanımız mı eksilecek? Tabi ki hayır, bilakis futbol camiasının gözüne öyle bir girmiş olacağız ki işte centilmen Fenerbahçe taraftarı bu dedirtiriz. Dünya basını da bizleri şampiyon olduğumuz halde alkışlamayan Galatasaray taraftarlarını yerden yere vurarak gerçek Avrupalının, Avrupa’dan bir kupa getirmediğimiz halde bizler olduğunu dile getireceklerdir.

Ben bunun çok zor olduğuna inanmıyorum. Birlik ve beraberlikle bu iş olur. İki hafta önce 100.üncü yılımızda şampiyonluğumuzu ilan ettik ama maçlar henüz bitmedi. Hele maçlar bir bitsin ve kupamızı alalım en güzel kutlamalar o zaman yapılacak. Fenerbahçe’mize yakışacak tarzda olacağından hiç şüphem yok zaten. Şimdiden hepimize kutlu olsun şampiyonluğumuz.

Gerçek Fenerbahçelilik nedir? Ne değildir?

Arkadaşlar! Hey Büyük Fenerbahçe taraftarı! Sen Atatürk’ün de taraftarı olduğu kulübünün de yegâne taraftarı sensin. Bundan gurur duymalısın. Bundan dolayı sen centilmenliğini ama hiçbir zaman bırakmamalısın. Zaten de ben Fenerbahçe’nin böyle bir taraftarı olduğu içindir ki ben Fenerbahçeliyim ve Fenerbahçeliliğimden de daima gurur duymaktayım. İşte o zaman bu çirkin ortamı düzeltmek sana düşmektedir. Yukarıda saydığım yapılacakları tek tek uyguladığın vakit gerçek Fenerbahçeliğin su yüzüne çıkacak herkesin takdirini ve beğenisini kazanacaksın.

3 Aralık 2006 tarihinde Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadında olaylı maç sanki bana geçen yıl ki Fortis Türkiye Kupasında 3-2 yenilgimizle sonuçlanıp bir üst tura atladığımız maçına bir misilleme yapılmış gibi geldi. Olabilir de ve biz bundan nasibimizi aldık. Cazamızı alıp bunu en ağır bir şekilde ödedik. Ama o gün gerçektende bizim tarafımızdan rakibe yapılan saldırılanların karşılığı olarak düşünüyorum. Böyle olunca Ali Samı Yen Stadındaki 19 Mayıs 2007 tarihindeki yani başka deyimle Atatürk’ün Samsuna çıkışının 88.inci yıl dönümün de Türk Gençliğine armağan ettiği spor bayramın da nasıl Genç Galatasaraylı taraftarların birbirine girdiklerini, stadın koltuklarını söktüklerini bir bir gördük. Acaba bizlerde mi böyle davranmalıyız. İşte ben bu konuyu siz Fenerbahçeli taraftarların dikkatine çekmek istiyorum.

Genç Fenerbahçeliler bunun içindir ki tarihi bir görev düşüyor bizlere. Yol yakınken birbirimizle, amigolarımızla, dernek başkanlarımızla birlikte gerek Başkanımız Aziz Yıldırımla gerekse yöneticilerle bir araya gelerek toplantılar yapmalıyız. Önümüzde ki yıl kendi sahamızda oynayacağımız tüm maçları ile birlikte özellikle Galatasaray ile oynayacağımız maçta bir daha takımımızın ceza almaması açısından centilmen taraftar izlemini vermemiz gerekir.

Belki stada gelen o taraftarlarımızın içinde kötü niyetli taraftarlarımız olabilirler. Bizler bu kötü taraftarların kötü tezahürat yapmalarını önlemek, sahaya atılacak her bir maddenin bizlere zarar vereceğini düşünerek bunlara imkân vermemek. Zaten dünya kulübü olmak yolunda bunlara ihtiyacımız var.

Yaklaşık 52.500 kişilik koltuğa sahip bir stadımız olup bu statta gelecek yıl UEFA Kupasının finali yapılacak. Bu Fenerbahçeliler için gurur olmalıdır. Belki o gün bir temennimdir seneye final oynayan iki takımından biri Fenerbahçe olur. Bu bizler için daha fazla gurur olurken birde o kupanın kazanılması halinde bizleri elbette mutlu edecektir. Galatasaray’dan sonra bütün dünyanın gözü bizlerin üzerinde olacaktır. Bütün bunları yaşayabileceğimiz bir yıla girmek üzereyiz anlayacağınız.

Fenerbahçe’miz için ikinci yüzyıla girerken daha büyük başarılara adım atılacak bir yüz yıl diliyorum.

100.üncü yılımızda ki şampiyonluğumuz hayırlı uğurlu olsun. Önümüzdeki yıllarda daha büyük başarılara imza atmamış dileği ile…

Hey büyük taraftar! Büyüklüğünü göster ve bizleri alkışlamayanları alkışla ki, onların düştüğü bu aciz duruma düşmemen için birlik ve beraberliğimizle dünya kulübü olma yolunda hep birlikte yürüyelim! En güzel günlere…

Saygılarımla...

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..