Büyük İttifak

Bu CHP, ne bahtsız bir partiymiş meğer. Sağcısı, solcusu, ortacısı, Alevisi, Kürdü, aydını, cahili, dincisi, dinsizi, herkesin hedefinde, CHP var. 1946 yılından bu yana, kurulan siyasi partileri, ya, CHP doğurdu, ya da, bu partiler, CHP ye alternatif, doğdular. Ama, hiç birinin ömrü uzun olmadı. Kimi, CHP nin solunu beğenmez, kimi laikliğini, kimi ilericiliğini, kimi politikasını. Tüm bunlara rağmen, CHP hep ayaktadır. Çünkü, CHP, rejimin, demokrasinin, cumhuriyetin, laikliğin, sigortasıdır. İddia ediyorum, İslamiyet i özgürce yaşamamızın sigortası da, CHPdir.

AKPnin, hedefi de, misyonu da bellidir. AKP İslam cumhuriyeti olmanın hayali ile, siyaset yapıyor. Bunu, açıkça söylemiyor. Ama bu böyle. Anayasayı ve siyasi partiler kanununu, istedikleri gibi şekillendiremediler, Anayasa mahkemesi ve CHP olmasaydı, AKP nin yolu çok kısa olacaktı. Dikkat edilirse, AKP nin tek sorunu CHP dir. Ne işsizlik, ne yoksulluk, ne ekonomi, ne, terör, ne DTP, ne AB. Bunların hiç biri umurlarında değil. Tek hedefleri, CHP yi meclis dışına itmek, Ana yasayı diledikleri gibi değiştirmenin önünü açmak ve İslam cumhuriyetinin temellerini atmak. AKP, Ilımlı İslam Cumhuriyeti.

Son zamanlarda, CHP, yeni bir düşman edindi. ALEVİLER. Dersim olaylarını bahane eden Aleviler, Alevi Kürtlerin de dürtmesi ile, CHP ye karşı savaş açtılar. Devrim Sevimay ın, Alevi Bektaşi, Federasyonları Genel Başkanı, Ali Balkız ile yaptığı söyleşiyi okuyunca, Türkiye yi, nelerin beklediğini daha iyi görür oldum. Söyleşi den anladığım şu: Alevi federasyonu içerisinde, bütünlük yok. Üç ayrı gurup var. Bu üç gurubu birleştirip, yeni bir siyasi oluşum oluşturmak istiyorlar. Yeni bir Sol parti. Yeni bir Mezhep partisi. Solu niye bulaştırırlar, anlamadım. Yazıdan çıkardığım başka bir sonuç ta, Ali Balkız ın, söylemleri ile, Ahmet Türk ün söylemleri arasında ki benzerlik. İkisinin de düşmanı CHP. İkisi de, Dersimi kullanıyorlar. İkisininde kursaklarında kalan hevesleri, depreşmiş durumda. Kimbilir, belki birleşir, yeni bir cephe oluştururlar.

ABD ve AB, İslam dünyasını nasıl bölüp, parçalayacaklarını, iyi biliyorlar. Mezhep çatışmaları. Irak da, bunun provasını yaptılar, yapıyorlar. Irak da olanları, hiçbir savaşta göremezsiniz. Acımasızlık, vahşet ve ilkellik, ön planda. Bizde de, bunun ön adımları atılıyor. Etnik ayrışmanın yanına, Alevilerin ön ayak oldukları, mezhep ayrışmaları da eklenince, iş tamam. Dünya, Irak da olanlara, nasıl sessiz kalıyorsa, bizde olacaklara da, öyle sessiz kalacak. NATO üyesi olmamız, AB ye aday olmamız, hiçbir şeyi değiştirmeyecek. İçimizdekilerin, nasıl Cumhuriyete kuyruk acıları varsa, Avrupalıların da, kurtuluş savaşından kalma, kuyruk acıları var. Hatta, Osmanlıdan kalma kuyruk acıları var. Şimdi, tüm bu oluşumları, demokrasi diye, sessizce izler ve aynı demokrasiden yararlanıp, önlemlerimizi almazsak, gelecekte olacakları, tahmin etmek bile zorlaşır. Siyaseti, din ile paketleyip, sunmak, bu güne kadar hep, kötü sonuçlar doğurmuştur. Bunu yapanların, ne siyaset en, ne de, dinen, ehil oldukları söylenemez. Bu işlere kalkışanlar, ihtiras sahibi insanlardır. Ne din, ne iman, ne mezhep ne de insanlık, onların umurundadır.