Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '16

 
Kategori
Güncel
 

Büyük kavga!

Büyük kavga!
 

Program sunucusunu sevmediğimden dolayı 'Tarafsız Bölge' adlı programı seyretmem dinlemem ama sabah saatlerinde İnternet portalına düşen sözünü ettiğim programla ilgili kavga haberini okuyunca videodan izledim.

Programda Chp'li Aykut Erdoğan ile Ak Partili Ayhan Oğan arasında İsrail konusunda tartışma çıktı büyüdü ve Ak Partili Oğan elini önündeki cam sehpaya elin vurdu kıramadı. Ardından Chp'li Erdoğan da aynı şekilde önündeki cam sehpaya elini vurarak kırıp ayağa kalktı..

Chp'li Erdoğan;  - Ak Parti ABD'deki lobisine 67 milyon dolar verdi.

Ak Partili Oğan; - İspat edemezsen şerefsizsin!..

Chp'li Erdoğan; - İspat edemezsem Sultanahmet Meydanında kendimi yakacağım..

Ak Partili Oğan; - Terbiyesizsin! Edepsizsin!. (önündeki cam sehpaya elini vurarak)

Chp'li Erdoğan; - (Önündeki cam sehpaya elini vurarak kırdı, ayağa kalktı elindeki bardağı da yere savurdu)

*

Toplumu germek gibi olmasın ama ben bu kavgayı beğendim.

Bazen program reyting alsın için önceden kurgulu kavgalara çok rastladığımız oluyor zaman zaman ama bu durum öyle değil, tamamen spontane tamamen program akışı içinde gelişmiş olan bir durum söz konusu.

Bu sahne çok şeyi anlatıyor aslında sessiz düşününce.

Bir; Amerika İsrail Türkiye üçgeninde nasıl bir trafik yaşanmakta ve trafik lambalarının ne şekil yanıp söndüğünü ve yanıp sönme sürelerinin ne kadar olduğunu..

İki; Ülkede ne entrikaların döndüğünü..

Üç; Ülke halkının ne denli gergin olduğunu ve çıkış yolu bulamadığını, küçük bir öfke durumunda her an etrafa saldıracak adeta havai fişek misali hazır beklediğini..

Dört; Uzun yılların birikimi sonucunda tıpkı araba lastiğinin balon yapmış halinden vatandaş kurtulmak istese de alternatifsizlik nedeniyle kurtulamadığını..

Daha çok sayıda sayılabilecek şeyleri anlatıyor bu kavga.

Vatandaş bu kavgayı bu fotografı algılayabilse ve doğru okuyabilse doğru seçeneği bulup demokrasinin gereği olan yaşam standardına bir adım yaklaşacaktır ama işin doğrusunu söylemek gerekirse demokrasinin gereğini yerine getirecek ve vatandaşın refahını üst perdelere taşıyabilecek ne bir anamuhalefet partisi var ne de bir lider! 

Eğri oturup doğru konuşalım. Chp liderinin dürüstlük timsali özelliği dışında masaya yumruğunu vurabilecek lider özelliğine sahip olmadığından politikada bir arpa boyu yol alamamaktadır.

Bahçeli Başbakan olmasa da olur. Zaten Başbakan olmak gibi bir lüksü yok adamın. Her zaman olduğu gibi Ak Parti ile dirsek teması yaparak günü kurtarmaya devam ediyor.

Ama sen Sayın Kılıçdaroğlu başbakan olmalısın!. Olman gerekir.

Fırsat kapısına kadar gelmiş Chp'nin ama mıy mıy yaklaşımlarla orta yolu bile bulmakta zorlanıyor.

Ülkenin bu denli gerilmesi ve çıkmazda olduğu şu günlerde bile politika üretip meydanlara çıkma cesaretini gösteremiyorsa bir lider ve bu çıkmazlara çare üretip seçmenlerine vaatlerde bulunamıyorsa o koltukta oturmamalıdır diye de düşünüyorum müsadenizle.

*

Konu kavgadan açtık, toplumun gerginliğinden söz ettik, vatandaş alternatif lider arayışındadır dedik ama bizim Chp'de tüm bu fırsatlara rağmen 'tık' yoksa yapacak bir şeyin olmadığını görüyoruz.

'Böyle anamuhalefet liderliği olur' diyen varsa buyursun!

O zaman şunu demek de hasıl oluyor; "Toplumu sadece iktidar partisi değil, Chp de geriyor germese bile en azından iktidar partisine gerginliği yaratacak zemini hazırlıyor."

Neden hazırlıyor?

Masaya yumruğunu vuramadığı için.

Bu sefer bir Chp'li önünde duran cam sehpaya elini vurarak kırdı bakalım ne olacak?

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..