Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '13

 
Kategori
Siyaset
 

Büyük ortadoğu projesinin doğuşu, gelişimi

Büyük ortadoğu projesinin doğuşu, gelişimi
 

BOP YADA GBOP


Bu makaleyi yazma nedenim, hıyanet içinde olanlara değil ama gaflet içinde olanların yüzüne su serme niyeti taşımaktadır.

Ülkemizin başbakanı, malumunuz BOP’un eş başkanıyım demiştir (Halk onu kafirin hazırladığı projeye eş başkan olsun diye seçmemiş olmasına rağmen). BOP henüz resmi ağızlarda dillendirilmeden önce, 11 Eylül’de ikiz kulelere yapılan saldırı sonrası, emperyalizmin niyeti belli olmuştu. Tıpkı, Japon uçak gemilerinden havalanan yüzlerce avcı ve bombardıman uçağı, Hawaii Adalarındaki Pearl Harbor deniz üssüne geniş çaplı bir hava saldırısı düzenlenmesi her ne kadar Japonların planı olsa da atom bombasının denemek maksadı ile ABD için bir gerekçe oluşturması, ABD’nin de beklentisine doğrultusunda olduğunu hepimiz biliyoruz. 11 eylül saldırıları da ABD’nin BOP için gerekçesini oluşturmuştur.

Birçoğumuz şunu diyor; “ABD’nin bir gerekçeye ihtiyacı mı var?” Evet ABD’nin de bir gerekçeye ihtiyacı var. Birincisi ve en önemlisi, kendi ülkesinde barındırdığı aydın, dürüst, insancıl insanları ikna etmesi. Dünya’nın sayılı bilim insanlarının çoğunun bu ülkede yaşadığı bir gerçektir ve bu insanlar ikna edilmeden ABD’nin bir yeri işgal etmesi ya da bir yere saldırması düşünülemez. ABD vahşi kapitalizmin babası, emperyalizmin merkezi olabilir ama orada yaşayan ve kendini insanlık için çalıştığını düşünen ve o uğurda ömrünü harcayan insanlar var. Halkı bir iktidar direk etkileyemez. Halkı bir ülkenin aydınları etkiler. Bunu onlar iyi biliyor ve bu kurgu öncelikle bu insanları ikna edebilmek için yapılıyor. Bu insanları ve halkı bu trende sokmak için de filmler ile kendi kurguladığı teoriler ile neler olabileceğini anlatmaya çalışıyor. Bunlar olduktan sonra siyasiler devreye giriyor. İkincisi de dünya kamuoyunun desteğini almaya çalışıyor. Tüm ülkelerde en etkili kamuoyunu maalesef Yahudiler oluşturuyor ve onay alınıp alınmadığı İsrail’den belli ediliyor.
BOP, İsrail ile mutabakata varılmadan oluşturulduğu bir gerçek ve İsrail yönetimi ile ABD uzun süre bu konudan dolayı araları açıktı. İsrail açısından bakıldığında İsrail’in bu projeyi desteklemesi düşünülemez. Çünkü bu Büyük İsrail’in önünü keser fakat son günlerde bu konuda mutabakata varıldığı bir gerçek. Bu mutabakatın ardından şu soru akla geliyor; “İsrail, Büyük İsrail’den vaz mı geçti?”

Elbetteki bu düşünülemez. İsrail binyıl projeyi uyutur ama yine vazgeçmez, çünkü bu Yahudiliğin nerdeyse gerekçesi. Mutabakata varılması, İsrail’in isteklerinin kabul edildiği anlamına geliyor ki gerektiğinde hiç özür dilemeyeceklerine bile özür dileyebilirler. Yani “kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.” Özür dilenmesi, bizler için başarı olarak gözükürken, dileriz evde ki pirinçten olmayız.

Yıllardır BOP, nedir diye izah etmeye çalıştım ama anladım ki yanlış yerden başlamışım. Soru “Neden BOP” olmalıydı. BOP ne olduğunu iyi-kötü anlayanlar, açısından tarihi bir fırsat olabilir yada dönüştürülebilirdi. Bu durum, şehrin dış mahallesinde arsası olan bir adamın, arsanın yakınlarına büyük bir yapı inşa edildiğinde duyduğu hissiyat gibidir. Arsasının, hakkından daha fazla değerlendireceğini düşünür kişi. Lakin öyle bir yapı yapılır ki senin arsan bir işe yaramaz hale gelebilir hatta ucuz bir şekilde kamulaştırılabilir. Çünkü proje devasadır, senin arsanı içine alsa da senin alacağın pay arsanın değerinin çok üstünde olamaz. Bir bakarsın, o benim dediğin arsaya artık bir güvenlik şifresi ile girip çıkabiliyorsundur. Açgözlü tilkinin durumuna düşersin ki bir devlet yönetimi açgözlülük üzerinde siyaset yürütülemez. Hangi mevzuda olursa olsun, en ufak bir karar ve yürütmede “ben yaptım oldu” şeklinde bir bakış ancak totaliter rejimlerin ve diktatörlerin yaklaşım tarzıdır. Yapacağınız en ufak işaret birilerini yüceltirken birilerini de çukura atıldığı bilinmeli bu sorumluluk ve yükümlülüğü de istişare edilerek, paylaşılmalıdır. Bizde, yönetenler yapar yıkar ve onu bir daha seçmeyerek ceza verdiğimizi düşündüğümüzden, yapan-yıkan yaptıklarıyla kaldığından her başımıza gelen kendi ideaları doğrultusunda istediğini yapar. Biri çukura düştükten sonra onu çukurdan çıkarmak önemlidir ama asıl mesele çukura doğru giderken uyarmak ve düşmemesini sağlamaktır. Bu maksatla da burada BOP’un ne olduğundan öte neden olduğunu bilir ve anlatırsak dilerim çukurdan önce tutmuş oluruz ki düşen sadece başbakan olmayacaktır.

BOP’u hazırlayanlar neden böyle bir proje hazırlamışlardır?

 
Toplam blog
: 10
: 458
Kayıt tarihi
: 05.09.11
 
 

İyi bir öğrenci olduğumu düşünüyorum ve öğrenmeye çalışıyorum. ..