Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Temmuz '12

 
Kategori
Bilim
 

Büyük söylem

Bir sürü zorbaca koyut içeren bir kavram bu.

Post-modernizm, kendisi ‘tekillik’ gibi büyük büyük büyük bir söylem icat etmişken, kalkıp bir de büyük söylemlerin döneminin kapandığını önesürerek, zaten konuyu baştan açmaza sokmuştu.

 

Kuhn’un saptamasının tersine, bilim tarihinde hepi topu birkaç büyük söylem / paradigma vardır, çok değil.

 

Diyelim kozmolojide: Dünya merkezli bir evren, Güneş merkezli bir evren, ikisinin de merkezde olmadığı bir evren. Bu arada, son 350 yıldır Evren’in asıl neresinde olduğumuza ilişkin hiçbir bilgi üretilememiş olması da epeyi eğlenceli. (Samanyolu Gökadası’ndaki yerimiz belli ama onun Evren’deki yeri hala belirsiz.)

 

Bunu şunun için ekledim: Büyük söylemsizlik gerçekten olabiliyor ama çoğunluk zorunluluktan. Teoloji de, bilim de herşeyin kuramı kullanmaya pek meraklı ve bu da her ikisini de açmaza sokuyor.

 

Görüldüğü gibi, 500 yıllık ve 5.000 yıllık ölçeklerde, toplamda 10’a yakın büyük söylem var ve hepsi de geçersiz. Uydurulan sahte büyük söylemler, epistemik gerçeğinin tasarımını yasaklıyor / engelliyor. Örneğin, Einstein’ın ‘E = m x c 2’ denklemi gibi.

 

Oysa basit bir durum var ortada: İnsan türü hem yok olmakla, hem de yeni bir tür olmakla (yani en makro insani 2 söylemle, kıyametle ve eksodusla) çok yakın zamanlarda yüzleşti (1945 – 1957). Bu da, ikisini işlevsel olarak birbirinden ayırmayı zorlaştırıyor.

 

Üstüne bir de, 200.000 yıl kadar önce tümüyle yok olma tehlikesi yaşamakla, 50.000 kadar yıl önce ‘homo sapiens saiens’in gerçek-ilk eksodusunu yaşadığımız eklenince, neden habire kendimizi bu açmazlara sürüklediğimiz anlaşılır oluyor.

 

Değişimi yaratanlar değişimi istemiyor ve değişime varlıkları engel durumda: Bu durum, söylemler için de geçerli.

 

Örneğin, bilim bile şu andaki bilim gibiliğiyle bazı şeylerin dilegetirilmesini imkansız kılmakta.

 

O yüzden Aristo’nun ‘Metafizik’inden beridir, aşkın (transandental)  öte (meta-) olmakta.

 

Yani büyük söylem, baştan her ikisi de olmak durumunda ama bu dille olamaz gibi görünüyor.

 

Bu, tümevarım ve tümdengelimin çift yönlü matıksal sıkı örüntülü metinsel dikiş için birarada olması gibi bir durum.

 

Ayrıca, sonsuz, mutlak filan da yok. Onlar da göreli.

 

Yani büyük söylemin ötesi, daha o kurulmadan önce var ama kimileri bunu seziyor, kimileri az görüyor, kimileri görmemek için kafayı kuma sokuyor.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..