Büyük ülke tek başbakanla idare edilmezmiş

Meydanlar dolup taşmaya devam ediyor. Dün de söylemiştim şu anda yarışan üç parti var. Diğerleriyle ilgili haberler medyada yer almıyor bile. Umarım vatandaş boşa gidecek oyların kimseye bir fayda sağlamayacağını anlar da iktidar olma şansı olan partilere yönelir.

Parantezi kapatıp devam ediyorum. Meydan propogandaları taa benim çocukluğumdan beri var. Doğrusu bizim ülkemizin dışında da bu tür açık hava toplantıları yapılıyor mu bilmiyorum

Fakat ben 2011 yılında siyasi parti liderlerini dinlemek için meydanı dolduranların, otobüslerle bir yerden bir yere akın edenlerin psikolojisini hâlâ anlayabilmiş değilim.

Evet ben de bu tür toplantıları hiç kaçırmazdım. Tevellüt ortaya çıkacak ama, olsun, rahmetli İnönü’yü, Bölükbaşı’yı, Gümüşpala’yı bizzat gidip dinlemiş biriyim.

Peki niye şimdi miting meydanına gidenlere şaşıyorsun derseniz, o zamanlar ne televizyon vardı, ne de böyle iletişim imkânları.

İnönü, Bölükbaşı, Ecevit, Demirel, Erbakan, Türkeş diye bir lider var ama, in midir, cin midir, kısa mıdır, uzun mudur, zayıf mıdır şişman mıdır, neye benzer kimse bilmiyordu ki..

Gidip canlı canlı görmek istiyordu.

Şimdi ise bu politikacılar 40 kanalda birden sabahtan gecenin körüne kadar evimizdeler, yanımızdalar. Merak edilecek, seçim meydanında keşfedilecek neleri kaldı ki...

Zaten meydanda binlerce insanın arasında siz doğru dürüst kürsüyü göremezsiniz, görseniz bile uzaktan kürsüdekileri seçemezsiniz.

Neyse, sanırım bu durum bir müddet daha devam edecek.

*****

Seçim meydanındaki kalabalıklar eskiden seçim sonuçları için tahmin yapmaya da yarıyordu. O zamanlar böyle zırt pırt anket yapıp seçmenin nabzını tutan, siyasi eğilimlerini kağıda yansıta araştırma şirketleri yoktu.

Şu ana kadar başbakanı dinlemeye gelenleri geçen bir başka parti mitingine rastlanmadı.

Ancaaak... Bugünkü gazetelerden öğrendiğimize göre, 1 hafta arayla Siyaset Meydanı’na konuk olan iki lider arasındaki yarış, Kılıçdaroğlu’nun lehine noktalanmış.

Akşam gazetesinin “Reyting toz duman” manşetiyle verdiği habere göre Başbakan Erdoğan’ın reytingi 2.8 iken Kılıçdaroğlu’nunki 3.4 olmuş.

Başbakanı kaç yıldır tanıyanlar, her ay icraatın içinden programında izleyenler besbelli kanıksamışlar. Bakalım şu Kılıçdaroğlu dedikleri yeni CHP’nin yeni ideri ne diyecek diye merak etmişler anlaşılan.

Umarım bu ilgi, oy sandıklarına da yansır.

*****

Bugünkü siyaset turuna CHP ile başladığımıza göre devam edelim.

Yeni Şafak gazetesi, dünkü iddiasını bugün de devam ettirdi ve “Haberal CHP’yi Kuşatıyor” manşetiyle çıktı.

Demirel’in CHP içindeki gölgesinin Haberal’la sınırlı olmadığı, Süheyl Batum başta olmak üzere, Aydın Ayaydın, Sinan Aygün, Bülent Kuş Turhan Tayan, Metin Lütfi Baydar, Neriman Posbıyık, Ümit Özgümüş, Mustafa Eren, Mahmut Öztürk, Zahir Kandaşoğlu, Faris Özdemir gibi isimlerle bu sayının 15-16 civarında olduğu, seçim sonrası CHP’de bir değişim yaratamadıkları takdirde ayrılıp kendi gruplarını kuracakları iddia ediliyor.

Demirel’in yeniden siyasete bu kadar sıcak ilgi göstermesinin sebebi, politikaya duyduğu aşk mı, yoksa işin içinde başka hesaplar olduğu mu sorusu da kafaları kurcalamıyor değil.

Seçimlerde CHP’nin desteklenmesini isteyen Cindoruk ve Demirel’in Ergenekon’a bakışları da malum.

****

Star gazetesinde “Tabanı Ecevi’i istememiş, Sinan Bey Ne Yapsın” şeklinde bir manşet var.

Ecevit’in hastalığı sırasında aklî melekelerini yitirdiği gerekçesiyle vesayet altına alınması ve başbakanlıktan uzaklaştırılması planlarında adı geçen Sinan Aygün’ü sayın Kılıçdaroğlu bu sözlerle savunmuş.

Başbakan Erdoğan’ın Demirel’le CHP ilişkileri ve Ergenekoncu adaylar meselesine ilişkin sözlerine Demirel ağır cevap vermiş. Sözcü gazetesinin manşetine göre, “Fikir Fukarası...” demiş.

Yıllarca “sağcı” diye lanse edilen ve milletin büyük çoğunluğunun oylarını alarak defalarca iktidara gelen Demirel’i, Demokrat Parti’yi Ak Partiye bağlayan bir zincirin halkası olarak görenler ve gösterenler, bu atışmaları yukarıdaki karmaşık ilişkileri de göz önüne alarak, nasıl değerlendiriyorlar bilemiyorum.

Ak Partiye karşı atılan manşetlerin bir kısmı da, şu sıralar partinin zayıf karnı olarak gösterilmeye çalışılan YGS meselesi... Bu konu üzerinde ısrarla duruluyor.

Kılıçdaroğlu’nun şüpheli durumu savcı açıklayacak iddiasına savcılık, “ne biliyorsa açıklasın” cevabını vermiş olmasına rağmen, Kılıçdaroğlu’nun bu sefer “silinen bir mail”den bahsetmesi dikkatleri yine bu konu üzerine çevirdi.

Güneş gazetesi “Şifrenin sırrı silinen mailde” manşetiyle çıkarken, Hürriyet gazetesi de “Savcıya mail Resti” başlığıyla konuyu manşete taşıdı.

Haber Türk gazetesi ise derse girmediği için boykot yapan lise öğrencisinin okuldan atılmasını gündeme getirerek “Ali Duruyor, Ahmet Gitti” manşetini attı.

Öte yandan Taraf gazetesi, “Deniz Fenerinde 50 tirilyon Kayıp” manşetiyle dolaylı olarak Ak Parti’ye karşı yeni bir cephe açmış oluyor.

*****

Son günlerde MHP’yi karıştıran kaset meselesiyle ilgili Cumhuriyet gazetesi “Kirli Propoganda” manşetiyle olayı kınarken, asıl ilgi çeken konu, kasette adı geçenlerden birinin Bahçeli’nin “istifa et” çağrısına karşı çıkmasıydı.

“O benim imam nikâhlı karım, istifa etmem” diyen Bülent Didinmez, bu konunun tamamen özel hayatı olduğunu ancak eşine hesap vereceğini söylemiş.

Milliyet gazetesi bu konuda “14. madde neden işletilmedi?” manşetiyle Telekominikasyon İletişim Başkanlığı’na bir soru sormuş.

Ahlâkî konuların bu kadar pişkinliğe vurulduğu bir dönem olmamıştı herhalde ülkemizde. Herkesin yaptığı iş özel hayatıdır. Özel hayatınızı yaşamaya devam ederseniz kimse de size bir şey demez, diyemez.

Ancak siz milletin vekili olmaya kalkarsanız, herhalde milletin size söyleyecek bir şeyi olur. Ama ne der bilemem.

Ya “bu ne aymazlık, otur oturduğun yerde haddini bil”, der. Ya da “bizim milletin içinde de böyleleri çok, sen de onların vekili ol”, der.

Siyasi haberlerin sonuncusu Demirtaş’tan..

BDP’li bağımsızlardan bugüne kadar ülkeye nasıl hizmet edecekleri konusunda bir fikir duymadık biliyorsunuz. Onlar daha büyük hesaplar peşindeler.

Şimdi de Demirtaş diyor ki, “Bu ülke büyük bir ülkedir, tek başbakanla idare edilemez.”

Benim söyleyecek sözüm yok. Vatandaşlık bilincine sahip sağduyulu, inançlı Kürtler 12 Haziran’da belki cevabını verirler.

*****

Siyaset dışı olmasına rağmen görmezden gelemeyeceğimiz haberler de var gazetelerde.

Dün büyük bir organizasyona ev sahipliği yapan İstanbul’da, 192 ülkeden temsilcilerin katıldığı “BM En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı” vardı.

Cumhurbaşkanı Gül yaptığı konuşmada, “Bir milyar insan günde 1 dolardan az gelir elde ediyor, bu böyle devam edemez” dedi.

Başbakan Erdoğan ise, “Terörle Mücadelede Bizi Yalnız Bıraktınız” diye BM yetkililerine sitem etti.

*****

Kütahya’da çöken siyanür barajının, yağacak yağmurla birlikte tehlikeli bir hal alacağına ilişkin gazete manşetleri de şöyleydi. Radikal, “Eyvah Yağmur”, Cumhuriyet, “Baraj her an çökebilir”, BirGün de “Çernobil Kapımızda.”

*****

Bir diğer haber ise Akdeniz’de NATO güçlerinin Libya’dan kaçan mültecilere yardım etmeyip çoğunun ölmelerine sebep olmasıydı.

Milliyet “İnsanlık Akdenizde Öldü” manşetiyle, Bugün “Akdenizde Büyük Skandal” manşetiyle haberi duyurdular.

*****

Bir de spor haberi var ama sanırım hepiniz biliyorsunuz. Nuri Şahin 10 milyon Euroya Real Madrid’e 6 yıllığına transfer olmuş.

*****

Şimdi de 20 yıl önceki seçimlerden 33 gün öncesinin Milliyet gazetesinde yer alan siyaset haberlerine geçiyoruz.

SHP’de Aslara Tırpan...

Örgütler önseçimde eski politikacıları büyük ölçüde tırpanladı. Listelere giremeyen 12 milletvekilinin dışında çok sayıda milletvekili de listelerin alt sıralarında yer bulabildi. Sözen’in kardeşi Ali Sözen İstanbul 2. bölgede, Turan Güneş’in oğlu Hurşit Güneş, Kocaeli 1. bölgede liste başı oldu.

Hedef Ecevit

Zonguldak’ta SHP’nin bir numaralı gündem maddesi Ecevit. İl başkanı Muzaffer Saraç, İstanbul il başkanına, “İşçi ağırlıklı olan İstanbul, İzmit, Adapazarı ve Zonguldak il örgütleri olarak toplanalım ve Ecevit’in sosyal demokrat oyları bölerek sağa hizmet ettiğini ilan edelim ve DSP’nin barajı aşmasına izin vermeyelim” dedi.

Kahveciden açık açık.. İktidarda Yıprandık…

Halkı tüketim hastası yaptık. Enflasyonu düşüremedik, Özelleştirmeyi başaramadık...

ANAP’ta önseçim yerine teşkilat yoklaması…

ANAP Başkanlık Divanı, il ve ilçe örgütlerinin milletvekili aday adayları konusundaki görüşlerini dinlemeye başladı. Milletvekilliğine başvuranların sayısının 1980’i geçtiği ANAP’ta 25 milletvekili aday olmadı.

“ANAP Birinci Parti Olamaz!”

Anavatan Partisi’nin kurucularından ve İzmir Büyükşehir eski Belediye Başkanı Burhan Özfatura, özeleştiri yaparak böyle bir iddiada bulundu.

DYP’de önseçim Sürprizi

Eski genel başkanlardan Denizli milletvekili Yıldırım Avcı, Isparta milletvekili ve genel başkan yardımcısı İbrahim Gürdal, Manisa milletvekili Önar Şakar, Bolu milletvekili Turgut Yaşar Gülez, ön seçimde elendiler.

“10 yılı kaybettik”

DYP-DMP birleşme protokolu imza töreninde oldukça neşeli görünen Demirel Türkiye geçen 10 yılını kaybetmiştir, önümüzdeki 10 yılı yitirmemelidir, dedi. Dalan da yaptığı açıklamada uzun yıllar başbakanlık yapan Demirel’in DYP-DMP birleşmesiyle 20 Ekim akşamı yeniden başbakan olacağını iddia etti.

Öte yandan seçimlerde DMP’den gelenlere 34 kişilik kontenjan ayrıldığı bildirildi. Bedrettin Dalan’ın yanısıra bu isimler arasında Gülseren Topaloğlu, Doğancan Akyürek, Rahmi Gümrükçüoğlu, Sıtkı Altınel, Şenay Günay, Hulûsi Gürbüz, Tınaz Titiz, Berra Besler, Masum Türker ve Ülkü Gözübüyük de var. (İsterseniz bu haberi Bedrettin Dalan ve Demirel'in CHP içindeki temsilcileri ile bağlantılarını birlikte düşünebilirsiniz)

Üçlü İttifakta Liste Günü

SHP ile HEP’in seçime birlikte kararının ardından, Istalahatçı Demokrasi Partisi ve Milli Çalışma Partisi, Refah Partisi çatısı altında seçimlerde ittifak kurmayı kararlaştırdılar. Milletvekili listesi bugün karar bağlanacak.

(Bu arada bugünkü internet sitelerinde "Bir Savaşın Anatomisi adlı bir kitap yazan Murat Karayılan'ın açıklamalarında, SHP ile HEP arasındaki ittifak görüşmelerini kendisinin organize ettiği konusunda haberler var. Karayılan, terhis olan 33 silahsız askerin kurşuna dizilmesi emrinin Şemdin Sakık tarafından verildiğini belirtiyor)

Aydın Menderes’in partisi hazır

ANAP ve DYP’nin bütün uğraşmalarına rağmen saflarına çekemediği eski başbakan Adnan Menderes’in oğlu Aydın Menderes, seçimlerden sonra merkez sağ nitelikli yeni bir partiyle siyaset sahnesine çıkmayı planlıyor.

Siyaset dışı ama ilginç bir haber..

Faiz Yarışı Büyük Bankalara Sıçradı

İş Bankası faizleri % 68’e, Yapı Kredi ve Akbank % 69’a çıkardı. Ancak listede daha çok faiz veren bankalar da var: İmar Bankası 76, Tütünbank 74, Sümerbank 73, Netbank 72, Pamukbank 72, Egebank 71, Ticaret Bankası 70,5, Töbank 70, Esbank 69…(Bugün bu bankalar neredeler?)

Bunlar da demek ki ülkemizde her zaman rastlanan olaylar...

Kaymakama zina baskını… Karısı otelde sevgilisiyle yakalattı.

Annenin İntikamı… Kızına tecavüz eden yeğenini bıçakladı.

******

Yarın yeniden görüşmek umuduyla...