Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ağustos '14

 
Kategori
Öykü
 

Büyükçekmece'de bir balıkçı ailesi

Büyükçekmece'de bir balıkçı ailesi
 

Akşam üzeriydi. Gölgeler koyulaşıyordu yavaş yavaş. Gölün içinde bir ışık tufanı taştan yunusa doğru yay çizerek fıskıyelenip duruyordu. Yavru kediler yalanarak dolaşıyorlardı balıkçı ağlarının arasında. Kehribar ışıkları henüz yanmayan Mimar Sinan Köprü’sünün üzerinde minicik görünüyordu insanlar. Elimde fotoğraf makinası balıkçı barınağındaki o salaş lokantada beyaz plastik masalardan birine oturmuş kendimce hoş kareler yakalamaya çalışıyordum. Onları görünce kalkıp yanlarına gittim. “Kolay gelsin” dedim. “Ne çıkıyor bu günlerde.” “Sardalya ve İstavrit”dediler. “
"Abla benim senden bir ricam var," dedi Cihan. Bir şeye bozuldu sandım, söyle dedim: “Kalabalık çok çektin, şimdi de beni şöyle hanımımla yalnız yalnız bir çeksen de sonra da o fotoğrafı bize getirsen olur mu?” İçimi bir sevinç kapladı. Su zerrecikleri uçuştu yüzümde. “Olur tabi,” dedim. “Getiririm.” Siz olmasanız bile burada kooperatife bırakırım resimleri. "Yaşa be abla!.."
Aslında babanneli, dedeli altı kişilik eski tipe yakın büyücek bir aileydi onlar. İki küçük erkek çocukları vardı. Büyük olana dedesinin adı verilmiş, Yalçın. Bu yıl ilkokula başlayacak. Çınar’ın tutunmazsam düşerim endişesi taşıyan çağları geride kalmış ama yine de daha küçük o.
Balıkçılık yetiyor mu diyorum. Ufukta çürümekte olan güneş gibi akları kızarmış gözlerini kısarak fısıltı gibi bir sesle “yetmiyor, nasıl yetsin, gündüzleri de fabrikada çalışıyor ” diyor Nesrin başıyla Cihan’ı göstererek.
Gece çıkıyorlarmış anne- oğul denize. Sabaha karşı da dönüyorlarmış. Babası da balıkçıymış Cihan’ın. Ama yalnızca ağları temizlemeye geliyormuş artık bazı günler barınağa. Ev işleri ve çocuklara bakmak da Çiçek gelinin işiymiş.
“Beni de götürün bir gece,” diyorum. Şaşkın şaşkın bakıp gülüyorlar. "Abla sen çıtkırıldımsın ya dayanamazsın" diyor Çiçek. “Dayanırım canım, siz götürün bir gece beni de.” “Napcan ki,” diyor Nesrin kitaba mı yazcan bizi. Gülüyorum, gerçek bir yazar sanılmak hoşuma gidiyor. “Yazarsan yaz uuuuh istediğin kadar!.. Senden bir kötülük gelmeyeceği belli zaten…” diye ekliyor sonra. “Sağol Nesrin” diyorum…
Birer sigara yakıyorlar gelin Kayınvalide. Kaldırıma oturup tüttüre tüttüre içiyorlar. Bir de çay söylüyoruz sonra, çabukcak güveniyoruz birbirimize…Rüzgar çim kokusu getiriyor bir yerler

 

 
Toplam blog
: 30
: 572
Kayıt tarihi
: 02.11.09
 
 

Edebiyat, sinema, tiyatro ve müzik başlıca ilgi alanlarım. Gezmeyi, okumayı, yazmayı, düşünmeyi v..