Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '08

 
Kategori
Güncel
 

Büyüklere masallar...

Büyüklere masallar...
 

Hürriyet İnternet gazetesinden


Bir varmış bir yokmuş dünyada kötü bir dev varmış. Bu kötü devin karşısında bir de iyi dev varmış. Bu iyi dev kötü devin dünya insanlarına kötülüklerini engelliyormuş. Gün gelmiş iyi dev hastalanmış ve ölmuş. Dünya kötü deve kalmış.

Kötü dev gerçekten çok kötülükler yapmaya başlamış dünya insanlarına. Deniz aşırı bir kıtada yaşadığından kimse onun kötülüklerine karşı ona bir karşılık veremiyormuş. Tüm dünyayı sömürüyor, kanını içiyormuş. Dünya insanları yoksulluktan inim inim inlerken kendisi lüks içinde yaşıyormuş. Büyük büyük gökdelenleri ve kuleleri varmış.

Aradan bir zaman geçmiş ve bir sakallı müslüman bu kötü deve karşı bir çete kurmuş ve planlar yapmaya başlamış. Bir trüva atı içerisinde adamlarını bu ülkeye sokmuş. Sonra da adamları bindikleri uçakların rotalarını bu kötü devin kulelerine yöneltmişler ve kuleleri yerle bir etmişler.

Kötü dev beklemediği bu saldırı karşısında şaşırmış ve çaresiz kalmış. Düşünmüş, taşınmış ve sonunda kararını vermiş; bu sakallı adam radikal müslüman olduğuna göre bunun karşısına "Ilımlı İslam" ı çıkarmak gerekir demiş. Ve hemen uygulamaya geçmiş. Uygulama için iki pilot ülke seçmiş. Tesadüf bu ya; pilot ülkelerden biri Malezya, diğeri de, halkının refah ve mutluluk içerisinde yaşadığı Türkiye'ymiş.

Buna göre Türkiye'de hemen bir Ilımlı İslam lideri belirlemiş. Türkiye demokrasi ile yönetiliyormuş. Seçimler de yaklaşmıştı. Yapılacak tek şey halkı kandırmakmış. Halkının, bazılarına göre %60'ı, bazılarına göre de %92'si zaten aptal olduğu için halkı kandırmak kolaymış. Sonuçta ılımlı İslam lideri tek başına iktidara gelmiş.

Ilımlı İslam liderinin ilk işi; kötü devin hazırladığı BOP Projesini uygulamak ve kendisi de bu projenin eş başkanı olmak olmuş.

Ama Türkiye'nin aptal olmayan uyanık ve zinde güçleri varmış. Oynanan oyunun farkına varan bu güçler hemen karşı harekata başlamışlar ve önce başkanlık kalesini savunmaya geçmişler. Aylarca süren direniş, e-muhtira ve mitingler bir sonuç getirmemiş ve son olarak 367 bombasını kullanmışlar. Bütün bunlara rağmen bir 22 Temmuz günü yenilerek kaleyi teslim etmek zorunda kalmışlar.

Seçimden sadece iki ay sonra yeniden toparlanarak sahneye çıkan zinde güçler bu defa "Mahalle baskısı olacak, bütün kadınlar çarşafa girecekler", "Türkiye Malezya olacak" masallarıyla halkı korkutmaya çalışmışlar. Bu defa etkin basının da yardımıyla bayağı bir ses getirmişler. Ilımlı İslam liderinin, seçimlerden önce hazırlıklarına başladığı özgürlükçü yeni bir anayasa bu tartışmaların gölgesinde fiyaskoyla sonuçlanmış.

Zinde güçler ilk zaferlerini kazanmışlar ama nihai zafer için uygun ortamı beklemekteymişler. Nihayet ılımlı İslam lideri bir muhalefet liderinin pasıyla ceza sahasında 9 kusurlu hareketten birini yapmış ve hakem düdüğünü çalmış.

Penaltı!!! Penaltı ve gooool.

Penaltıdan sonra maçın bitmesine daha çok zaman olmasına rağmen hakem bütün nefesiyle bir düdük daha çalmış;

"Harç bitti, yapı paydos" demiş...

Oyunu yeniden başlatmak için topu alıp santra çizgisine doğru gitmekte olan oyuncular ve penalti kararında kuşkuları olan seyirciler şaşırıp öylece kala kalmışlar... Çünkü hakemin kararı kesin ve son kararmış!

Ama hakemin bu son düdüğüyle gerçekte kötü devin oynadığı uyun bozulmuş ve ülke kurtulmuş, yeniden, gelir adaletinin çok iyi uygulandığı, yolsuzlukların olmadığı o eski mutlu günlerine geri dönmüş!!!

Büyüklere masalları okudunuz...

Hepinize iyi uykular...


Not: Giriş kısmındaki olayların gerçek olması bütün masalın gerçek olduğu anlamına gelmemektedir.
 
Toplam blog
: 337
: 4184
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Hukukçuyum... Hukukun üstünlüğünün ve hukukçunun saygınlığının ülkemde gelişmesini ve kalıcı olma..