Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '10

 
Kategori
Öykü
 

Büyüklere masallar serisi 3- Veli'nin hikayesi

Büyüklere masallar serisi 3- Veli'nin hikayesi
 

Veli, Sivasın bir köyünde ailesi ile birlikte yaşarmış. Velinin ailesi halı dokuması ve hayvancılıkla geçinirmiş. Veli, okula gitmediği zamanlarda çobanlık yaparmış. Veli, doğada olmaktan çok keyif alırmış. Doğanın doğal renklerini izlerken aklına bir takım şekiller gelir. Bu şekilleri hemen kağıda çizer ve annesine gösterirmiş. Annesi de bu desenleri kullanarak halı dokurmuş. Dokudukları halıları her ay şehirde düzenlenen pazar yerinde büyük şehirden gelen alıcılar ile turistlere satıyorlarmış. Veli artık dokuma yapacak kadar büyüdüğünde, aklında beliren şekilleri kullanarak tıpkı annesi gibi halı dokumaya başlamış. Veli’nin dokuduğu halılar alıcılar tarafından çok beğenilmiş. Herkes Pazar yeri daha kurulmadan Veli’yi bekler olmuş. Veli ve ailesi bu durumdan çok hoşnutmuş. Kazandıkları para ile daha fazla koyun ve keçi alabilir hale gelmişler. Artık daha rahat geçiniyorlarmış.

Günlerden bir gün pazara bir adam gelmiş. Velinin ailesine; Veli’nin dokuduğu halıları şu an sattıkları fiyatın 2 katına satın alabileceğini ancak bir şartının olduğunu söylemiş. Veli’nin babası bu şartın ne olduğunu sormuş. Adam, şehre yerleşmeleri gerektiğini, isterler ise onlara yeni bir ev ve atölye ayarlayabileceğini söylemiş. Büyük şehre yerleşme fikri Veli’nin babasının hoşuna gitmiş. Çünkü Veli hem büyük şehirde okuluna devam edebilecek hem de ailecek daha iyi yaşam şartları olabilecekmiş. Bir ay içinde şehre yerleşmişler. Büyük ve güzel bir evleri olmuş. Atölyeleri de çok güzelmiş. Ayda bir kez halılarını satın alacak adam evlerine geliyor ve siparişini verdiği halıları teslim alıyormuş.

Veli kış gelipte okula başladığı için sadece rüyasında beliren desenleri kağıda çizip annesine teslim etmeye başlamış. Halı dokuma işi gittkçe yoğunlaşmış. Veli’nin annesi yeni siparişlere yetişemez hale gelmiş. Halılarını satın alan adam atölyede onlarla birlikte çalışacak insanları bulabileceğini söylemiş. Veli’nin ailesi bu fikre olumlu bakmış. Sonraki aylarda halıları satın alan adam Veli’nin çizdiği halı desenlerine müdahale etmeye başlamış. Adamın önerisi doğrultusunda her seferinde aynı tip desenlerden halı üretmeye başlamışlar. Kendi desenlerinin tercih edilmemesi Veli’yi çok üzmüş. Eskiye nazaran daha az konuşuyormuş. Arkadaşları ile iletişimini kesmiş. Bir zaman sonra rüyasında gördüğü halı desenleri de belirmemeye başlamış. Annesi bir gün neyi olduğunu sorduğunda Veli köyünü özlediğini, dağları, doğayı tekrar görmeyi çok istediğini söylemiş. Annesi şehirdeki hayatlarının çok iyi olduğunu, buradayken daha iyi okullara gitme imkanının olduğunu hatırlatmış. Veli annesini üzmemek için köye gitme konusunu açmamaya karar vermiş. Halı satışları açısından güzel bir kış geçirmişler. Ama Veli çok mutsuzmuş. Bir akşam odasında uyurken bir sese uyanmış, ışığı yakmış, etrafına bakınmış, bir şey görememiş. Uyumaya devam etmiş. Ertesi akşam yine aynı sese uyanmış, ışığı yakmış etrafına bakmış. Bu sefer “hiişşşt hiişşt yukarıya bak “ diyen bir ses duymuş. Yatağının karşısındaki dolabın üstünde parlak bir ışık görmüş, gözlerini uyuşturmuş. Bu ışık ne olabilir diye düşünmüş. Odanın ışığını kapatmış. Parlak ışık biraz daha görünür hale gelmiş. Parlak ışıktan tekrar bir ses gelmiş “hiiişt hiiişt beni halen göremiyor musun?“ Veli rüya görüp görmediğini kontrol etmek için koluna çimdik atmış. Çimdikten sonra dolabın üzerindeki ışık halen yanmaya devam etmiş. Demek ki rüyada değilim diye düşünmüş. Işığa doğru bakarak

“Sadece bir ışık görüyorum o kadar, sen neredesin “ diye sormuş.
Işıktan “Akıllım Ben o ışığım zaten” şeklinde ses gelmiş..
“Peki sen kimsin “demiş Veli
“Ben senin ilham perinim” şeklinde yanıt almış.
“ Nasıl yani” demiş Veli
“Hoppala ilham perisi nedir bilmiyor musun? İnsanlar ile çalışırız biz. Uzun zamandır seninleyim. Sen o güzel halı desenlerini yaratırken ben neredeydim sanıyorsun” demiş İlham Perisi
“Bu tür şeylerin masallarda olacağını düşünmüştüm” demiş Veli.
“Evet insanlar komik olmamak için sadece masallarda bizden bahsederler. Her insan doğduğunda, peri kraliçesi bir ilham meleğini o kişi için görevlendirir.” demiş, ilham perisi
“Peki siz ne yaparsınız” diye sormuş Veli
“Bir şeyler yaratmak, keşfetmek isteyen insanlara yardımcı oluruz. Yaratacakları şeyleri onlara yakınlaştıracak enerjilere yönelmelerini sağlarız “ demiş.
“Peri Kraliçesi bu seneki performansından hiç memnun olmayacak çünkü yeni halı desenlerini yaratma konusunda bana hiç yardımcı olmuyorsun. Ve ben çok mutsuzum” demiş Veli
“Ahha şimdi bu durumdan ben mi sorumluyum. Komik olma lütfen. Sen seçimini yaptın bile. Ben karışamam artık” demiş ilham Perisi
“Ne seçimi ya demiş, eskiden çizdiğim desenler birden belirirdi. Şehre geldiğimizde ise rüyalarımda belirlemeye başladılar. Son bir senedir hiç bir şey üretemiyorum. Çok mutsuzum” diye yanıtlamış Veli
“Dostum bu durumu sen istedin. Kendi desenlerinin kullanılmaması seni o kadar üzdü ki artık üretemez oldun. Desenlerinin tercih edilmemesi konusunu bayağı kişiselleştirdin. Halılarını satın alan adam, sadece bir satıcı senin desenlerinin değerini nereden bilsin. En çok satan halı hangisi ise sadece onunla ilgilenir o. Bunun seninle bir ilgisi yok. Arzu ve isteklerini yaratıma dönüştüremediğinden acı, üzüntü ve mutsuzluğu hayatına davet ettin. Biz periler mutsuzluk ve üzüntü de etkimizi gösteremeyiz. Hayatı nasıl algıladığın çok önemli. Desenlerin tercih edilmeyince mutluluğa giden yolu bizzat kendin kapattın” demiş ilham perisi
“Peki şimdi ne yapmalıyım sence“ diye sormuş Veli.
“Öncelikle okulundaki eski arkadaşların ile birlikte ol, oyunlar oyna, kendini mutlu edecek şeyler yap. Doğada olduğun zamanları hatırla. Arzu ve isteklerini neler olabileceğine biraz kafa yor. Sendeki cevher hep seninle olacak. Köydeyken bu cevheri doğa harekete geçiriyordu. Buradayken de seni mutlu edecek aktivitelere yönelmeyi seç. Göreceksin bak neler olacak “ demiş
“Evet sonra ne olacak”
“Dene ve gör” demiş ilham perisi ve birden yok olmuş.

Veli sabah uykusundan uyandığında gece ilham perisi ile yaptığı konuşmayı tekrar hatırlamış. Gerçek olabilir mi diye düşünmüş. Sonra perinin ona söylediklerini uygulamaya karar vermiş. O gün okula gittiğinde eski arkadaşları ile konuşmaya başlamış. Tartıştığı arkadaşlarından özür dilemiş. Okulda en çok sevdiği oyunları oynamaya, eve geldiğinde ise annesi ile şakalaşmaya ve sohbet etmeye zaman ayırmış. Yaz geldiğinde babası, Veli’ye bu yazı köyde geçirecekleri haberini vermiş. Veli bu duruma çok sevinmiş. Mutluluğu seçme hali gerçekten de çalışıyor galiba diye düşünmüş. Artık hiç üzülmeyeceğine ve dertlenmeyeceğine dair kendi kendine söz vermiş.

İlham perisi ile yaptığı konuşmanın üzerinden tam bir ay geçmiş. Gittikçe kendini daha iyi hissediyormuş. Yeni desenler halen belirmese dahi kendini çok iyi hissediyormuş. Bir gün okula giderken uçan bir kuş dikkatini çekmiş. Kuşun mavi, beyaz ve gri tonlarında parlak tüyleri varmış. Ne kadar güzel renkler diye düşünmüş. O an birden kafasında değişik şekiller belirmeye başlamış. Hemen defterindeki boş sayfaya aklına gelen desenleri çizmeye başlamış. Desenleri çizmeyi tamamladığında sağ tarafında bir ışık belirmiş ve kaybolmuş. Bunun kesinlikle ilham perisi olduğunu düşünmüş. Ona sessizce teşekkür etmiş. Hayatın güzel ve macera olduğunu bir daha hiç unutmayacağına dair söz vermiş. ...... J)

Sevgiler

Sibel

 
Toplam blog
: 17
: 840
Kayıt tarihi
: 27.05.10
 
 

Uzun yıllar finans sektöründe ağırlıklı iyileştirme ve geliştirme projelerinin hayata geçirilmesi üz..