Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

17 Kasım '09

 
Kategori
İlişkiler
 

BÜYÜMEK

BÜYÜMEK
 

Daha çoook işi var büyümek için kara kara düşünüyor


Normal 0 21 false false false MicrosoftInternetExplorer4

-Hayır, Türkan Şoray ve Filiz Akın tuvalete gitmiyorlar onlar öyle şeyler yapmaz aptallar siz bilmiyorsunuz .

Küsmüyorum ama çok sinirleniyorum arkadaşlarımın sevdiğim artistlerin tuvaletleri hakkında yaptıkları acayip yorumlarına. Şarkıcı Nilüfer’i ablam kadar yakın hissediyorum kendime aynı çocukça duygularla. Onu da ne tuvalete ne de kötülüklere yakıştıramıyorum tüm sevdiklerim gibi.

Eve geliyorum aynı kabul götürmez sinirle, ablam evde yine bir şeyler okuyor her zaman ki gibi. Ne oldu diye soruyor bende anlatıyorum, her şeyi bilen doğal tavrıyla anlatıyor herkesin tuvalet ihtiyacının olduğunu. Kabul ediyorum istemeyerek. Büyümek, sevdiğin insanların da tuvalette her normal insan gibi olduklarını kabul etmekle mi başlıyor acaba? Hissettiğin sevgiler yüzünden, hiçbir kötü resmin içine koyamadığın kişileri, büyüdüğün de her resimde görebilme ihtimali şaşırtmıyor nedense.

Çocukken, birini kaybetme ihtimali bile uykularımı kaçırırken aynı ben herkesin, her anlamda bir yaşam süresi olduğunu ve kalemi oynatma imkanı olmadığını biliyorum. Hatta bu çok sevdiğimiz eşyalar için de geçerli. Vakti gelen bir sebeple kırılıyor-el değiştirip gidiyor. Bir süre sonra hayat nasıl yaşanması gerekiyorsa öyle yaşanmaya başlıyor. Acıkıyorsun, uzaklaşma ihtiyacıyla değil tamamen uyuma ihtiyacıyla doluyorsun, giyinmek, gezmek bile hayatın anlamıyla özdeşleşiyor. Büyümek, çok sevdiğin insanları ölümle kaybetmek dahilinde bile almıyor yaşama sevincini elinden. Eskiden olduğu gibi olmasa bile…

Bazen de senin gitme ya da bırakma vaktin geliyor. Arkana bir dönüp bakıyorsun ki her şeyi bırakabilirsin. Hiçbir şey sana ait değil. Ait olmasını istemeyecek kadar da yorgunsun. Her aidiyet bir yük getiriyor omuzlarına. Gözün kapalı olmasa da silebilirsin her manzarayı ellerinle. An senin, gün senin. Sen varsan hayat var. Sen arkanı dönersen biter her şey. Bitsin de diyebilirsin aynı hoşnutlukla. Sevgilerin öyle değerli öyle değerli oluyor ki büyüdüğünde sen büyüdükçe büyüyor yüreğinde.

Küçücükken elektrikli aletlerden korkan sen, büyüdüğünde yanından damperli kamyon geçse hissetmiyorsun taşıdığın yükler yüzünden. Öylesine büyümüşsün ki zaman bile aynı etkiyi hissetmiyor sen istemeyince. Hayatla oynaşmak çok güzel ama hayatla oyun olmuyor. Bir bakıyorsun umuttan kocaman bir küre, bir bakıyorsun içi boş bir yumurta var ellerinde. Varların senin olmadığını öğretiyor hayat, yoklarınsa ne zaman senin olacağı bilinmez diyerek sabrı getiriyor beraberinde. Ne gidene ne gelene şımarma diyor usulca. Bunu çok önce öğretmiştin diyerek susuyorsun.

Ne olmayanlardan vazgeçiyorsun aynı inatla ne de olmuşlar umurunda. Sonbahar kendince ve keyfince bir hüzün getirdi beraberinde. Sonbaharı da hüzünleri de seversin sen. Sabahları hala bülbüller ötüyor bahçende, duyuyorsun ya bu yeter. Yetmese de yetireceksin kendince kendi kendine. Hayat bu bir bakmışsın senin de istediğin olmuş kendiliğince.

Kelimelerim sustu zannettim. Naz dedi ki “Ses verir misin?” Seve seve dedim bende. Büyümek, neyi kaybedersen kaybet ihtiyaçlarını silmiyormuş beraberinde. Tuvalet, açlık, uykusuzluk aynı şekilde.

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..