Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '15

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Büyüyen Gastronomi Ekonomisi üzerine

Büyüyen Gastronomi Ekonomisi üzerine
 

Türkiye’de şu anda ekonomik değeri tam olarak ölçülmemiş 3 sektör vardır. Bunların ilki son zamanlarda gündemde büyük yer kaplayan...


Türkiye’de şu anda ekonomik değeri tam olarak ölçülmemiş 3 sektör vardır.  Bunların ilki son zamanlarda gündemde büyük yer kaplayan “Spor Ekonomisi”, ikinci olarak kültür (kreatif sektör) sektörü, üçüncü olarak ise gastronomi sektöründeki gelişmelerdir.
 
Dünyada gastronomiyle uğraşanlar gastronomi dendiği zaman akla ilk önce Fransa daha sonra Çin, üçüncü olarak da Türkiye’nin geldiğini söylüyorlar. Artık Avrupa’da Fransız mutfağının yerini büyük ölçüde İtalyan mutfağı almış bulunuyor. Türk mutfağının örnekleri  5 milyon 200 bin insanımızın yaşadığı AB ülkelerinde parmakla gösterilecek kadar az.
Avrupalı, “Türk mutfağı” dendiği zaman “döner”i anımsıyor. Şu anda Almanya’da günlük döner tüketiminin McDonald’s ve Burger King’ten daha fazla olduğu ortaya çıkmış durumda. Bugün yalnız Almanya’da 32 tane büyük döner imalathanesi günde 3 bin ton döner üretmektedir ve döner satıcılarının sayısı yalnız Almanya’da  6 bin sınırını aşmış bulunmaktadır. Bunun dışında İspanya’dan Slovenya’ya kadar AB’nin birçok ülkesinde Almanya’da üretilen dönerler dönercilerin dağıtım ağıyla dağıtılmaktadır.
 
Mutfağımızın daha iyi tanıtılamalı
 
Türk mutfağının birçok klasik örnekleri vardır.  Konyalı, Haci Salih, Abdülvahid gibi restaurantların yanısıra Hünkar  Divan Oteli’nin restaurantı bugün turistlerin uğrak noktası olan Hacı Baba gibi restaurantlar Türk mutfağının tarihsel gelişimi içinde yer almışlardır. Bugün Türk mutfağı fanteziye kaçan daha değişik şekillerde sunuluyor. İstanbul’un kalite açısından önde gelen restaurantlarına baktığımız zaman bunların içinde Lacivert, Kireçburnu’nda Set Restaurant, Park Fora, Okka Zerafet, Feriye gibi restaurantları görmekteyiz.
 
Yeni yapılan ön araştırmaya göre İstanbul’da takriben 3500 mekan var. İstanbul’un  en fazla ciro yapan 10 restaurant ve kulübün toplam ciroları 156 milyon TL’yi buluyor.  İstanbul’da yaklaşık olarak 3500 yeme-içme mekanı bulunmaktadır. Bugüne kadar ciddi olarak ölçülmese de toplam 70 bin sandalyeye sahip olan bu kuruluşların toplam cirosunun yılda 6 ila 7 milyar TL arasında değiştiğinden hareket edilmektedir. Gastronomiyi yan sektörleri ile birlikte ortaya çıkardığımız zaman bunun 9 milyarın üzerinde bir ciroya sahip olduğu ortaya çıkmaktadır.
 
İstanbul dışındaki kuruluşları da ele aldığımz zaman, bu sektörün büyüklüğü ortaya çıkar. Türkiye’de bu sektörün büyümesi bu sektörde çalışanların sayısını arttırmaktadır.  Turizme hizmet eden otel restaurantlarını da buna kattığımız zaman bu sektörün büyüklüğü daha da artmaktadır. Yılda 29 milyon turistin geldiği ve otel restaurantlarında yemek yediklerini hesaba katarsak ekogastronominin büyüklüğü ortaya çıkar.
 
Gastronominin Ekonomik Değeri
 
Boğaziçi’ndeki birçok restaurant  kalite açısından İstanbul’un damak zevkini etkileyen kuruluşlardır. Buna İzmir ve Ankara’daki diğer restaurantları da katabiliriz. Artık birçok gazetenin restaurantları anlatan bölümleri, kent kent nerelerde yemek yeneceğini anlatan yazıları yer almaktadır.
 
“Nerede ne  yiyelim ne içelim, bunun optimal maliyetinin ne olması lazım?”  “Bugün büyük paralar ödediğimiz restaurantlar Grupanya ya da Grupfoni gibi kuruluşlarla hizmetlerini nasıl yarı fiyatına sunabiliyorlar” ,“En iyi kaliteye en azı ödeyerek nasıl sahip olabiliriz?” gibi sorular ekonomi ve gastronomi konusunda önemli gelişmelerdir;  bu konuların ciddi bir şekilde ele alınması gerekiyor.
 
Avrupa’da Nasıl Daha İyi Tanıtılabilir
 
Türk gastronomisi Avrupa’da yeteri kadar temsil edilememektir.  Viyana’da eski Kervansaray Restaurant, Almanya’da Opera gibi restaurantlar büyük ölçüde başarı sağlamışlardır. Avrupalı turistler Türkiye’de Türk gastronomisinin tadını aldıktan sonra ülkelerine döndüklerinde yeteri kadar aynı tadı veren restaurant bulamamaktadırlar. 
 
Şarapçılık Gelişiyor
 
Türkiye’de gastronominin gelişmesi şarap üretimini de büyük ölçüde etkilemiştir.  Birçok şarap firması artık  iyi şaraplar üretmektedir.  Bugün Suvla, Aker, Melen, Urla  şarapları ile Nevşehir bölgesizde üretilen şaraplarımız Avrupa’nın bir çok şarapından daha iyi. Eskiden tek tip rakının hüküm sürdüğü Türkiye’de bugün onlarca çeşit rakı üretildiğini görmekteyiz. Ekonomimizin taşıyıcı sektörlerinden biri olan fakat bugüne kadar gerek gastronomi gerekse de ekonomik açıdan değerlendirilmeyen bu sektörün ele alınması gerekiyor. Boğazın iki tarafındaki enfes Türk restaurantlarının yanında, “Acaba kebapçılarımız, pidecilerimiz, klasik Türk mutfağının merkezleri nasıl gelişiyor?” gibi soruların cevaplarını da düşünmek gerekmektedir
 
 
 
Toplam blog
: 21
: 325
Kayıt tarihi
: 30.01.15
 
 

Antalya Megazine Dergisi, Ekonomi Gazetesi, Viva Dergi ..