Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '07

 
Kategori
Dans
 

Buz pateninde minik yetenek: Sıla

Buz pateninde minik yetenek: Sıla
 

Pazar akşamı yayınlanan Buzda Dans yarışmasını seyrediyordum koltuğuma kurulmuş tatil günü tembelliği içerisinde. Bu tür yarışmalardan hoşlanmasam da Buz Pateni, ilginç temasıyla bir-iki haftadan sonra dikkatimi çekmeye başladı. Aslında ilgimi çeken, ünlülerimizin performansından ziyade buz pateninin büyülü atmosferi ve yarışmacı ünlülere eşlik eden partnerlerinin etkileyici danslarıydı. Çiftlerdeki amatör ve profesyonel tarafları arasındaki dengesizlik içimi burkmadı desem yalan olur çünkü biz yıllarca, biraz da olsa izleyenler bilir, buz patenini dünya şampiyonlarından ve uluslararası olimpiyatlardan izlemeye alışmışız. Ancak bunun da bir olimpiyat değil bir yarışma olduğu da elbette aklımın bir köşesinde.

Aslında buraya kadar karaladıklarım, yazımın asıl konusuna yapılmak istenen bir girizgahtı sadece. Dün akşam, neden ilk defa bu yarışmayı izleyişime bu kadar memnun olduğumu ve bu duruma sebep olanın 10 yaşında minik bir kız çocuğu olduğunu yazmak, paylaşmak istedim. Buz patenine gönül vermiş, küçük ama pistte adeta devleşen 10 yaşındaki Sıla’dan söz etmek ve hayranlığımı anlatmak istedim. Sılanın yarışmadaki ilk gösterisi dün olmamakla beraber, dansını daha önceden duymuş ve performansını merak etmiştim. Dün gece izlediğimde gözlerime inanmakta zorluk çektim. 10 yaşındaki bu kızın, yaşı kadar seneleri bu dansa vermiş buz pateni dansçıları gibi dans edişini gördüğümde inanamadım. Bazıları dedim sanıyorum gerçekten yetenekli doğuyor ve azimle, çalışmayla harika işler başarabiliyor. Sıla’nın hareketleri, canlılığı, dönüşleri sadece beni değil, yarışmada bulunan jüriyi ve halkı da kendisine hayran bıraktı. Bende bıraktığı en büyük izlenim, Sıla’nın gelecek vadeden, ileride bir çok başarıya imzasını atabilecek bir kız olmasıydı. Bir Türk olarak onunla gerçekten gurur duydum. Sılanın dans edişinden sonra yaptığı açıklamaya ise ayrıca üzüldüm. Sabah altıda kalkarak pistte çalışmaya başladığını ancak pistlerin zaman zaman kapalı olduğunu ve açık oluşunda ise kalabalık olduğunu anlattı. Buna rağmen bu yaşında, bu koşullara rağmen bu kadar başarılı olması beni ayrıca –nazicane- sevindirmişti.

Yarışmaya, buz pateni tarihine ‘Biellmann dönüşü’ yle ismini yazdıran ‘Denis Biellmann’ da o gece yarışmaya misafir olmuştu. İlk dansında annem ‘Bielmann’ı hemen tanıdı ve gelmiş geçmiş en iyi buz pateni dansçılarından biri olduğunu söyledi. Bielmann hakkında ne yazarsam yazayım yetersiz kalacağını düşünüyorum. Harika bir dansla herkesi kendine hayran bırakarak, dans sonunda jürinin ayakta alkışladığı bir gösteri sergiledi Biellmann. Yarışmanın sunucuları Biellmann ve Sılanın birlikte bir dans sergilemesini istedi. Ben dünyaca ünlü bir dansçının mütevazilikle Sılayla dans etmeyi kabul edişini hayranlıkla seyrederken, bir yandan daha önce birlikte prova dahi almamış bu ikilinin nasıl bir gösteri sergileyeceğini merakla bekliyordum. Müzik başladığı andan itibaren birbirlerine o kadar güzel uyum sağladılar ki, karşılıklı dönüşleri, kıvrak dansları Sılanın , Biellmann’a uyum sağlamaktaki başarısı beni adeta mest etti diyebilirim. Sıla için unutulmaz bir deneyimdi bu dans kuşkusuz. Özellikle Biellmann’ın onu oldukça yetenekli bulduğunu söylemesi Sıla’nın dans yeteneğini yalnızca öznel bir bakışla değerlendirmediğimi gösteriyor sanırım.

Sıla’nın başarılarının ömür boyu devam etmesini, onun adını da uluslararası yarışmalarda birbiri ardına gelen başarılarla duyurmasını ve hedeflediği başarılara ulaşmasını diliyorum. O minik bir mucize bence. Sıla tek değil, belki de onlarca Sıla var kendini gösterme fırsatı bulamayan. Umuyorum ki Sıla’nın bu başarısı onlara da cesaret versin ve önünü açsın. Sıla ile gurur duyuyoruz.

 
Toplam blog
: 7
: 687
Kayıt tarihi
: 27.12.06
 
 

Karadenizin en güzel şehirlerinden birinde, Samsun'da doğdum. Üniversiteyi İstanbul'da okudum. Kısa ..