Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '18

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Buzdağının Altında Neler Oluyor?

Buzdağının Altında Neler Oluyor?
 

Hayatın içinde karşılaştığımız olaylara olumlu ya da olumsuz tepkiler veriyoruz. Bazen çok mutlu oluyor bazense çok üzülüyoruz. Başımıza gelen şeyleri anlamlandırmaya çalışıyoruz. Kültürümüzde hepimizin bildiği çok güzel bir söz var: “Her hayrın içinde bir şer her şerrin içinde bir hayr vardır.”  Biraz düşünüyor, biraz sorguluyorsak eğer; işte olaylar, kişiler aracılığıyla hayatın bize verdiği mesajı idrak ederek hayat rotamızı belirliyoruz. Geçenlerde hayatımın akışında bir süre zihnimi, yüreğimi, ruhumu meşgul eden bir olay yaşadım. Yaşadığım deneyimin sıcaklığında hayr ve şer bakış açısını devreye sokmak hemen mümkün olmasa da yaşanan durumun biraz üstüne çıktığımda gördüm ki bu yaklaşım hem huzur veriyor hem de idrakimi geliştiriyor. Aslında Kehf suresinde bunu çok iyi anlatan bir kıssa vardır: Hz. Musa ile Hz. Hızır kıssası. Kıssada Hz. Musa ile Hz. Hızır’ın birlikte yaptığı yolculuk anlatılır. Ben biraz özetleyerek sizlerle paylaşacağım. Şöyle ki:
 
“Hz. Musa, Hz. Hızır ile karşılaştığında, neyin doğru (hakikat) olduğu konusunda Hz. Hızır’a verilen bilgeliği kendisine de öğretmesi için peşinden gitme talebinde bulunur.  Fakat Hz Hızır, “Sen benimle birlikteyken olacak olanlara katlanamazsın, çünkü tecrübe alanın içinde  kavrayamayacağın şeye nasıl katlanabilirsin ki?” der. Hz. Musa ısrarlı olur ve kendisinin sabırlı olacağını ve hiçbir konuda Hızır’a uyumsuzluk çıkarmayacağını ifade eder.
 
Hz. Hızır bunu kabul eder ve yolculuk sırasında olaylar karşısındaki tutumları hakkında açıklamada bulununcaya kadar hiçbir şey sormamasını söyler. Ve yolculukları tekneyle başlar. Tekne kıyıya yanaştığında bu bilge kişi teknede bir delik açar, bunu gören Hz. Musa “İçindekileri boğmak için mi onu deldin? Doğrusu çok vahim bir şey yaptın!” diye çıkışır. Hz.Hızır: “Ben sana asla katlanamayacağını söylememiş miydim?” diye hatırlatınca Hz. Musa kendini kaybettiğini bir daha olmayacağını ifade eder. Tekrar yola koyulurlar, genç bir adama rastlarlar, bilge kişi bu sefer de bu adamı öldürür. Hz. Musa yine dayanamaz ve masum bir cana kıydığını, çok kötü bir şey yaptığını söyler. Hz. Hızır tekrar hatırlatmasını yapar, Hz. Musa yine özür diler ve yola devam ederler. Bunun üzerine bir kasaba halkıyla karşılaşırlar, onlardan yiyecek bir şeyler isterler ama bu ahali onlara konuksever bir şekilde davranmaya yanaşmaz. Kasabada yıkılmak üzere olan bir duvar görürler, bilge kişi duvarı hemen onarıverir. Hz. Musa bu sefer “Eğer isteydin bu yaptığın iş için kasaba sakinlerinden bir ücret alabilirdin!” diye yorumda bulunur.   Bilge kişi artık yol ayrımına geldiklerini ifade ederek bu yolculuk sırasında yaşadıkları üç olayın da iç yüzünü, arka planında ne olduğunu tek tek açıklar:
 
Tekne olayıyla ilgili; “O tekne, geçimini denizden sağlayan yoksul insanlara aitti; ona hasar vermek istedim, çünkü peşlerinde her sağlam tekneye zorla el koyan bir hükümdar olduğunu biliyordum, onu geçici olarak kullanılmaz bir hale getirmek istedim” der.
 
Genç adamı öldürmesiyle ilgili; “O genç adamda, ki anası-babası inanmış kimselerdi, taşkınlıkları ve inkarcı eğilimleriyle onlara çok derin acılar vereceği yolunda kaygı verici belirtiler görmüştük.” Der.
 
Duvarı onarmasıyla ilgili; “Duvar o kasabada yaşayan iki yetim oğlan çocuğuna aitti ve altında onların olan bir hazine gömülüydü. Onların babası dürüst ve erdemli biriydi; bunun içindir ki, Rabbin onların erginlik çağına eriştiklerinde o hazineyi Rabbinden bir bağış olarak kazıp çıkarmalarını irade etti.”  Der. “Dolayısıyla, ben bütün bunları kendiliğimden yapmadım: Senin sabır göstermediğin olayların iç yüzünün gerçek anlamı işte budur.” Diye devam eder.
 
Evet kıssanın da verdiği mesaj üzerine yaşadığımız her olayın iç yüzünü yaşadığımız anda kendi algı-zihin-duygu-ruh çerçevemizde anlayamayabiliyoruz. Yaşam da tıpkı bir buzdağı gibi. Görünenin arkasında görünmeyen bir dünya var. Çoğu zaman da yaşadığımız deneyimlerin üzerinden biraz zaman geçtiğinde geriye dönüp baktığımızda o görünmeyenin idrakını yaşıyoruz. O bakımdan yaşanan her şeyin bir nedeni olduğunun bilincinde, önyargılı/tepkisel olmadan ve güven duygusu ile hayatın akışına uyum sağlamaya çabalayalım!
 
Toplam blog
: 16
: 349
Kayıt tarihi
: 01.10.16
 
 

Anlam odaklı yaşayan, hayatı sorgulayan ve değer veren, samimi, meraklı, ilgili, duyarlı, duygusa..